‘Araç sürücüleri bizi taşıt olarak kabullenmeli’
Güncelleme Tarihi:
İzmir’de kamyon çarpan profesyonel bisikletçi Zeynep Aslan’ın ardından sokakta ve sosyal medyada #BisikletimeÇarparsanÖlürüm hareketi başladı. Kaldırım değil özel yol isteyen bisikletçiler, bisikletin spor ve ulaşım aracı olduğunu söylüyor.
Karşıyaka Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü Bisiklet Takımı sporcularından Zeynep Aslan, İzmir Menemen’de antrenman yaparken bir kamyonun altında kalarak hayata gözlerini yumdu. Ardında 12 yaşında bir çocuk, gözü yaşlı bir baba ve nişanlısı kaldı... Kaza, bisiklet dünyasını da yasa boğdu. Kazanın yaşandığı 14 Ekim’den bu yana sosyal medyada farkındalık yaratılması için #BisikletimeÇarparsanÖlürüm etiketiyle paylaşımlar yapılıyor. Bugün de saat 14.00’te İstanbul-Kalamış Parkı ve İzmir-Bostanlı Demokrasi Meydanı’nda Zeynep Aslan için anma sürüşleri olacak. Urfa’dan Muğla’ya pek çok şehirde benzer etkinlikler düzenleniyor.
‘Kızım hata yapacak bir sporcu değildi’
Makine teknikeri olan kızının başına gelen kaza sonrası görüştüğümüz baba Reşat Aslan, konuşmakta güçlük çekiyor... 70 yaşındaki baba yaşadıklarını anlatırken zaman zaman kamyona, o kamyonun süratine öfkeleniyor: “Kızım her sabah beni arardı. Bisiklete bineceği günlerde ‘en sağdan git, yavaş git, durabileceğin hızda git’ diyerek onu tembihlerdim. Kızım hata yapacak biri değildi. Bisiklet veya motosiklet gibi iki tekerlekli araçları maalesef trafikte araçtan saymıyorlar. İnsanlarımız dikkatsiz. Kazada kesinlikle kızımla ilgili bir hata yok. O gün kızıma çarpan kamyon onu 17.5 metre uzağa fırlatmış. Kamyonun hızını varın siz düşünün...”
‘Yakında evlenecektik’
Kendi de profesyonel bisikletçi olan Zeynep Aslan’ın sevgilisi Erkan Ünsür ise evlilik planları yaptığı Zeynep ile her hafta sonu bisiklete bindiklerini anlatıyor... “Araç sürücülerinin bizi bir taşıt olarak kabullenmesi gerekiyor. Çoğu bizi ulaşım aracı olarak görmediği gibi ‘Git bisiklet yolunda gez’ diyor. Antrenmanlarımızı bisiklet yolunda yapmamız mümkün değil. Çünkü süratlenerek belirli bir nabız hızına ulaşmamız lazım. Bisiklet yolları bu hızı yapmaya müsait değil. Bunun için antrenman yapacak ‘veledrom’ denilen bisiklet pisti istiyoruz. Zeynep çok azimli bir sporcuydu. İlk yarışında kendi kategorisinde birinci oldu. Hafta sonları beraber bisiklet sürerdik. Ailelerimizi tanıştırmıştık. Hayallerimiz vardı. Çok yakın bir tarihte evlenmeyi planlıyorduk.”
EĞİTİM VE AKTİF DENETİM ŞART!
Şehircilik uzmanı Yaşar Adnan Adanalı (Mekânda Adalet Derneği kurucusu)
Bisiklet kazalarını önlemek için öncelikle bisikletin kent içi ulaşımda sürdürülebilir bir alternatif ve öncelikli bir kentsel politika alanı olduğunun ön kabulü gerekiyor. Devamında güvenli ve konforlu yolculuk için gerekli altyapının sağlanması ve bunun için de gerekli bütçenin ayrılması, yatırım programına dahil edilmesi şart. Kent içi ulaşımda otoyol veya metro yatırımlarına çok büyük bütçeler ayrılıyor. Bisiklet altyapısı için de karşılaştırılabilir kaynağın aktarılması olmazsa olmaz. Bu altyapının mevcut toplutaşıma ağına entegrasyonu gerekiyor. Aksi durumlar, bisikleti ulaşım alternatifi olarak düşünmek yerine boş zaman aktivitesi olarak belli alanlara hapsediyor. Altyapıdaki dönüşüm hem bisiklet kullanıcılarının, hem sürücülerin hem de yayaların davranışlarındaki dönüşümle birlikte ilerlemek zorunda. Bu hem eğitimle alakalı hem de aktif denetimle... Bisikletlilerin haklarını tanımak, bisikleti kent ulaşımında yok saymak veya rakip olarak görmek yerine ‘normalleştirmek’ için yerel yönetimlerin sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte aktif kamuoyu kampanyaları yürütmesi, bunun da ceza ve denetim mekanizmalarıyla desteklenmesi gerekli.
TELEVİZYON PROGRAMLARIYLA BİLİNÇLENDİRME MESAJI VERİLMELİ
Zeynep Aslan’ın bisiklet antrenörü Esin Erdoğan (Karşıyaka Belediye Spor Kulübü)
Bu tür kazaların en büyük sebebi eğitimsizlik. Büyük resmi görmek lazım. Anı sürüşleri yapıp protestolarla hiçbir yere gelemeyeceğiz. Hızlı bir trafik eğitimi için tek gereken şey; televizyon programlarıyla, dizilerle, haberlerle veya küçük kamu spotlarıyla bilinç oluşturmak. Sadece ‘Bisikletle yolu paylaş’ mesajı değil, bütün sosyal problemlerimiz için televizyonu kullanmayı bilmiyoruz. Yönetmenler duyarlı olup bu konuyla ilgili mizansenler yapabilirler. Şehirlerde bisiklet farkındalığını yaratacak tabelalar arttırılmalı. Aslında kazanın olduğu yerde ‘Bisikletle yolu paylaş’ tabelaları vardı. Kazadan sonra onlar söküldü, göremedik bir daha. Bu çok üzücü. Yollarımızın yettiği yerde, bisiklet yolları kaldırımdan kurtarılmak zorunda. Şoföre bisiklet kaldırımdan gider algısı oluşturuyorsunuz. Bisiklet yolu kaldırımdan indirilip yurtdışındaki şehirlerde olduğu gibi araç yolunun kenarında bir bölüm ayrılmalı.