Güncelleme Tarihi:
Tatilimsi iş gezisi bitince İstanbul’a dönüş başladı. Aynı rüzgâr devam ediyor ve endişesi de tabii… Dönüş için Bandırma’dan feribota bindik; feribot hoplaya zıplaya ilerledi uzun bir süre. İstanbul’a yaklaşınca rüzgâr bir anda durdu. Sanki denizin ortasında bir çizgi var ve onu geçince, hava da deniz de bir başka oluyor. Bu fırtınanın Marmara’nın karşı kıyısına has olduğunu düşündüm. Tatilden sonra iki gün de evde dinlendim. Salı sabahı başladım işe… Her zamanki yolumdan gittim ama stres çok daha fazlaydı. Okul açıldı, trafik ve yollar sanki ilk kez okul açılıyor gibi kilit. Herkesin dilinde bir ‘okullar açıldı, o yüzden’ sözü! Oysa her sene olmuyor mu bu! Biz her sene neden yaşıyoruz bu sıkıntıyı? Artık bu durum komik geliyor bana.
Otobüs durağına giderken yolum ikiye ayrılır, sağdaki yol üstgeçide gider. Benim kullanabileceğim ve bildiğim en düzgün üstgeçit burası. Ancak yaya yoluna bir araç park etmiş. Duvara iyice yanaşan otomobilinin diğer tarafında da çöp konteyneri var. Konteynerle arabanın arasındaki daracık aralıktan sırayla geçiyoruz… Kalabalık sıra bekliyor, ben de bir yandan “Of ya! Bu nedir kardeşim” diye söylenirken sıra bana geldi. 65 kilo olmama rağmen çöple araba arasından yan ve sürtünerek zorlukla geçtim. Düşünün, ne kadar dar bir yer! Geçtim, bir erkek “Abi, hakkını helal et” dedi. “Niye” dedim ama o sırada jeton düştü bende. “Araba senin mi” dedim. Onunmuş. “O halde hakkımı helal etmiyorum” dedim. Şaka yapıyorum sandı, kolumu tutup yardım etmeye çalıştı ve yineledi: “Abi helal et hakkını.” Ben ciddiyetle “Etmiyorum” deyince şaşırdı, “Neden abi, çok üzülürüm, lütfen” dedi. “Hiç umurumda değil” deyip kolumu çektim elinden. “Arabanı koyduğun yerden bir tek ben mi geçiyorum, neden sadece benden helallik istiyorsun, benimki hak da onlarınki değil mi? Onlar insan değil mi” dedim ve bir sessizlik oldu… “Ama abi, sen şeysin” dedi. “Ben neyim” dedim ve sessizlik uzadı gitti… Sanırım bir süre arkamdan baktı ve herkesin hakkını ihlal ettiği ve kapattığı yola geri döndü. Bilinçli olmasa da bu yapılan bir ayrımcılıktır. Ayrıca bir türlü kendi kendime cevap veremediğim bir soruyla bitireyim: Diğer çöpe-arabaya sürtünüp geçenler neden rahatsız olmuyor? Neden kimse burası yaya yolu diyemiyor!
Arabasını koyduğu yer kaldırım. Neden benden başka kimse burası yaya yolu diyemiyor!