Güncelleme Tarihi:
Veli Eren Atay, iki çocuklu Atay ailesinin büyük oğlu, İzmir’de yaşıyorlar. Veli Eren liseyi bitirir bitirmez diş teknisyeni olmak üzere bir firmada çalışmaya başlamış. Hayatından da işinden de memnun. Sakin bir genç, film izliyor, bilgisayarda oyun oynuyor, arkadaşlarıyla görüşüyor, bilinen bir kız arkadaşı yok. Babasıyla arası oldukça iyi hatta zaman zaman baba-oğul masa kuruyor. Ama annesinin yeri ayrı, daha yakınlar. Mütevazı bir hayat onlarınki. Baba Mehmet Atay mobilyacı, anne Ebru Hanım ise tekstil işiyle uğraşıyor. 15 Temmuz’a kadar her şey normaldi onlar için. 15 Temmuz Cumartesi sabahı Veli Eren annesiyle kahvaltı ettikten sonra arkadaşlarıyla birlikte hafta sonunu geçirmek üzere Alaçatı’ya gitti. Ve bir daha geri dönmedi… 40 günden fazla zaman geçti.
Veli Eren’den tabir uygunsa tek bir iz bile yok. Aile perişan, gözleri yolda. Anne Ebru Hanım her gün sosyal medyadan soruyor: “Neredesin can oğlum, hasretim, iyi değilim annem.” Peki, Veli Eren’e ne oldu?
KAMPÇILAR GÖRDÜ
Dört arkadaşıyla beraber gittiği Alaçatı’dan dönemedi Veli Eren... Planladıkları gibi beş kişilik kızlı-erkekli grup Alaçatı’ya gittiler. Akşam saatlerinde Sin’s adlı bir eğlence mekânındaydılar fakat bir süre sonra Eren’in arkadaşları oldukları yeri terk etmeye karar verdi ama o kalmayı tercih etti. Sabaha karşı 4.00’e kadar mekândaydı, çıktıktan sonra rotasını Delikli Koy’a çevirdi. Orada farklı arkadaşlarıyla karşılaştı ve telefonunu kaybettiğini söyledi. Koydaki arkadaşlarıyla birlikte bir süre telefon arandı ama bulunamadı. Veli Eren en son 16 Temmuz günü 12.00 civarı Delikli Koy’a komşu bir kamp alanında, kamp yapan aileler tarafından görüldü. Sonrası tam bir muamma, 19 yaşındaki genç ortadan kayboldu.
AİLE PANİK YAŞADI
Gece 1.00 civarı Ebru Hanım oğlunu aradığını ve konuştuklarını söylüyor. Eren eğlendiğini, her şeyin yolunda olduğunu söylemiş. Ertesi gün Ebru Hanım sabah 8.00’den akşam 18.00’e kadar oğlunu arayıp da cevap alamayınca şüphelenmiş ama Veli Eren’in bir yerde uyuyup kaldığını düşünmüş.
Ta ki telefon kapalı sinyali verene kadar. Baba Mehmet Atay “O zaman panik olduk çünkü Veli Eren bizi mutlaka haberdar ederdi, sorumluluk sahibi, ailesine bağlı bir çocuktur. Bir de o hep hafta sonları dışarı çıkar, pazar günü en geç 14.00 gibi eve döner” diyor. Hal böyle olunca aile zaman kaybetmeden emniyete başvurup ardından Alaçatı’ya gitmiş. Veli Eren’in gittiği her yeri karış karış gezmişler, karşılaştıkları herkese oğullarını sormuşlar fakat sonuç yok.
BİR ARACA MI BİNDİ?
Emniyet ilk günden beri yoğun olarak çalışıyor. Veli Eren’in Alaçatı’daki rotası didik didik edildi. Araştırmalar sonucu kayıp gencin sırt çantası emniyet güçleri tarafından bir marketin önünde bulundu ama ötesi yok. Sahil Güvenlik, jandarma günlerce Veli Eren’in en son görüldüğü alanda araştırma yaptı. 6 kilometrekarelik alan tarandı, İHA’lar, dalgıçlar denizi aradı, Eren’den herhangi bir ize rastlamadı. Fakat iki ayrı jandarma köpeği koyda Eren’in kokusunu yakaladı. Maalesef koku izi koydan asfalt yola kadar takip edilebildi. Mehmet Atay, köpeklerin kokuyu kaybettiği asfalt yolda kamera olmadığını söylüyor. Fakat söz konusu yolun 5-6 kilometre ilerisinde kameralı bir alan olduğunun altını çiziyor. Şu anda emniyet bu kamerayı ve Alaçatı merkezdeki tüm kameraları küçücük de olsa bir iz bulmak için tarıyor. Mehmet Bey “Umudumuz kameralarda ve Eren’i gören vatandaşlarımızda. Lütfen o gün o bölgede olanlar, hafızasını yoklasın, bize yardım etsin, umudumuz onlarda” diyor.
YA GERİ DÖNMEZSE...
Baba Mehmet Atay süreci anlatırken çok yorgun, anne Ebru Hanım ise ağlamaktan perişan. 15 Temmuz’dan beri hayat durmuş onlar için. Evleri çok kalabalık; basın mensupları, arkadaşlar, akrabalar hatta siyasiler ziyarete geliyor, aileyi yalnız bırakmıyor. Ama “Veli Eren’den geriye kalan boşluğu hiçbir şey doldurmuyor” diyor baba Mehmet Atay; “Her ayrıntıyı annesiyle tekrar tekrar konuşuyoruz. Cevap yok, kocaman bir soru işareti var elimizde. Ne bizim ne de oğlumuzun düşmanı yok. Annesi hep soruyor ‘Veli Eren nerede’ diye. Şu ana kadar kötü haberi almadık ama o da ihtimallerden biri. Biz bunu düşünmek istemiyoruz. Veli Eren’in eve döneceği günü bekliyoruz” diyor.
ARKADAŞLARI BİR ŞEY BİLİYOR MU?
Mehmet Atay, oğluyla beraber olan arkadaşlarıyla telefonda konuştuğunu ama herhangi bir şey öğrenemediğini söylüyor. Arkadaşlarının Eren’i mekânda neden yalnız bıraktıkları bir soru işareti onun için. O gün Eren’le birlikte olan gençler emniyet tarafından sorgulanıyor. Mehmet Bey ilk günden beri emniyetin çok çalıştığını söylüyor: “Biz 20 gün emniyette yaşadık koltuklarda, arabada uyuduk. Şahidim, memurlar da koltuklarda uyudu bizimle” diyor. Peki ‘Veli Eren herhangi bir maddenin etkisinde olabilir mi’ sorusunu Mehmet Bey “Olabilir, bizim de aklımıza gelen ihtimallerden biri bu” diye yanıtlıyor. Ailenin aklındaki sorular bununla sınırlı değil; Veli Eren biriyle mi tanıştı ya da önceden tanıdığı birini mi gördü? Bir yerde isteği dışında tutulabileceği de düşünülüyor…
MAVİ KOT, BEYAZ TİŞÖRT
Veli Eren 1.86 boyunda, Alaçatı’da günü çiçekli bir şort ve beyaz bir tişörtle geçiyor. Akşam eğlence mekânına giderken mavi bir kot pantolon, üzerine beyaz tişört giyiyor. Ayakkabılarıysa yandan çizgili beyaz bir Adidas.