Akın Akınözü: ‘Köklerime tutunabildim, savrulmadan yoluma devam ediyorum’

Güncelleme Tarihi:

Akın Akınözü: ‘Köklerime tutunabildim, savrulmadan yoluma devam ediyorum’
Oluşturulma Tarihi: Aralık 05, 2021 07:00

Attığı her adım, paylaştığı her fotoğraf sosyal medyada gündem oluyor. Şöhreti ülke sınırlarını aştı; İspanya’da, Latin Amerika’da hayranları var… Akın Akınözü’yle buluştuk, Berkeley’deki matematik eğitiminden oyunculuğa uzanan serüvenini, aşkı ve hayatının bilinmeyenlerini konuştuk: “Övgü de yergi kadar tehlikelidir. Mesafeli duruşumun arkasında biraz da bu yatıyor olabilir. Kendimle ilgili hislerimi dışarıdan gelen yorumlara göre şekillendirmiyorum.”

Haberin Devamı

Twitter’ın TT (Trend topic) listesinde adını sık sık görebilirsiniz. Hep gündemde ama çok fazla gazete söyleşisi vermiyor. Bu yüzden onu çok merak ediyordum. Sonunda yeni dizisi ‘Kaderimin Oyunu’ için buluştuk. Keskin ve güçlü yüz hatlarına sahip. Bu ona ‘cool’ ve biraz sert bir hava veriyor. Gülümsediği andaysa bir bakıyorsunuz karşınızda çok sevimli bir adam var. Diğer meslektaşlarından nasıl ayrıştığını “Parmak izimizde taşıdığımız özgünlüğümüze hak ettiği değeri verip onu ifade edebilme cesareti buldukça daha çok parlıyoruz ve fark yaratıyoruz” diye anlatıyor.

Akın Akınözü: ‘Köklerime tutunabildim, savrulmadan yoluma devam ediyorum’

Çok popülersin ama aradım taradım, pek gazete röportajına rastlayamadım. 3 milyonun üzerinde takipçin olmasına rağmen paylaşımların da az. Bu sır perdesi neden?

Haberin Devamı

Dengeli ve mesafeli bir duruşa sahip olmayı seçiyorum. Bu durum bazen gizemli olduğum algısı yaratabiliyor. Halbuki amacım beni takip eden ve destekleyen herkese doğru beni yansıtabilmek.

Neden?

‘Game of Thrones’ dizisinde rol alan Peter Dinklage bir röportajında “Marlon Brando döneminde sosyal medya falan olmadığı için biz onu sinemada izlediğimizde, canlandırdığı karakteri satın alıp inanıyorduk” demişti. Şimdi diziden bir gün önce Instagram’da bir paylaşımın görülünce izleyicinin oynadığın karaktere inanması zorlaşıyor. Bir de bazen sosyal medya, araç işlevini kaybedip amaca dönüşüyor. Hatta onun için yaşar hale geliyoruz. Bu yüzden mesafemi koruyorum. Kafamın orada olmasındansa çevremle ilgili farkındalığı korumak ve anda kalabilmek derdindeyim.

O zaman şu sır perdesini birlikte aralayalım...

Olur, elbette şartlar elverdiği kadar (gülüyor).

Ankaralı olduğunu biliyoruz. Ötesinde nasıl birisin?

31 yaşındayım ve tek çocuğum. Annem konservatuvar mezunu. Ama tiyatrodan çok dublaj sanatçılığına yoğunlaşmış. TRT’nin eskiden getirdiği yabancı dizilerin çoğunun kadın başrollerini annem seslendirirdi. Babam devlet görevlisiydi. Ecevit döneminde özelleştirme başkan yardımcılığı ve başbakan danışmanlığı yaptı. Sonra özel sektöre geçti. Şimdilerde hem dinleniyor hem de üzerinde çalıştığı bir senaryosu var.

Haberin Devamı

Çocukken tutkun matematikmiş, doğru mu?

Evet, matematik ve fen konularına çok meraklı bir çocuktum.

Neden seviyordun?

Çünkü problem çözmekten keyif alıyordum. Lisede fizik bana tat vermeye başlamışken bir süre sonra geometri kanıma girdi ve kendimi matematiğin içinde buldum. Üniversitede okuyacağım alanda beni ne diri tutar diye düşünürken matematik okumaya karar verdim.

Nerede?

Bir senelik Wisconsin Üniversitesi maceramın ardından Santa Monica College’a gittim, ardından UC Berkeley’ye transfer olup uygulamalı matematik okudum.

EKRANI YÜZÜME KAPADI

Böyle bir eğitimin ardından oyunculuğa geçiş nasıl gerçekleşti?

Berkeley’de okurken gerçekten ne istediğimi sorgulamaya başladım. Sanırım insan hayata adım atmaya yakın, ‘gerçekten ne istiyorum’ gibi sorgulamaların içine giriyor. Orada dış seslerden uzak, kendi içimde bu sorgulamaları yapabilme imkânı buldum. Uygulamalı matematik sonrası olası iş alanlarımı düşündüm. Bunlardan biri yatırım bankacılığıydı ve bu beni hiç heyecanlandırmadı. O sıralar aldığım bazı seçmeli dersler sayesinde sanatla da ilgilenmeye başlamıştım. Ve sanatta da bir matematik olduğunu ve çözülecek problemleri fark ettim. Bu problemleri çözmek zihinsel, ruhsal, duygusal, fiziksel çaba gerektiriyordu. Bu durum beni çok heyecanlandırdı, o yakıtla da yola çıktım.

Haberin Devamı

Ailenin tepkisi ne oldu?

Babama kararımı Skype üzerinden görüntülü konuşurken söyledim.

Eyvah! Ne yaptı?

Ekran yüzüme kapandı (gülüyor).

Çok iyiymiş! Nasıl ikna oldu?

Zamanla sindirdi. Aslında şimdi geriye dönüp bakınca ona da hak veriyorum. Beraber bir yola girilmiş, yıllarca eğitim alınmış, yatırım yapılmış, tam sonuna gelinmişken bir anlık hevesle alınan bir karar olabileceğinden korktu. Annem, babamı dengeledi. Ben de kararımla ilgili çok nettim. Babamın karşısında kararlı durabildiğimde bu bana herkesin karşısında kararlı durabilecek gücü verdi. Ve onun sınavını geçebildiğim gün hem önümdeki bütün engelleri kaldırdım hem de hayatımdaki en güvendiğim akıl hocamı kazandım.

Haberin Devamı

Peki, nasıl keşfedildin?

Türkiye’ye döndükten sonra İstanbul’a geldim. İpek Bilgin’le çok eskiden tanışırız. Craft Atölye’de bir süre eğitim aldım. O sırada atölyenin bizi yönlendirdiği bir deneme çekiminde bir menajerin ilgisini çektim ve onunla çalışmaya başladık. Katıldığım sayısız deneme çekiminden sonra bir gün ‘Muhteşem Yüzyıl: Kösem’ denemesine çağrıldım. Zeynep (Günay Tan) Hoca deneme çekimine geldi ve odada, ben daha oradayken ‘Tamam’ dedi. O anki heyecanımı unutamam. Hatta üstümü başımı çekimin yapıldığı odada unutup ayaklarım yerden kesilmiş bir şekilde çıkıp gitmişim. Bu şekilde başlayan kariyerim şimdi ‘Kaderimin Oyunu’ dizisiyle devam ediyor.

Haberin Devamı

KENDİMLE HEP BARIŞIKTIM, LİSEDE 120 KİLOYKEN DE...

Hep böyle yakışıklı mıydın?

Ben kendimle hep barışıktım. Şu dönemde de öyle, lise yıllarında 120 kiloyken de öyleydim.

Neden kilo verdin o zaman?

Aynada baktığım adamla ilgili sıkıntım yoktu, huzurluydum ama biraz tembelmişim. Artık sağlığıma dikkat etmek ve birtakım fazlalıklarımdan kurtulmak için gerekli eylem iradesini göstermenin zamanı diye düşündüm. O dönem bana, hâlâ devam ettirdiğim spor ve bilinçli beslenme gibi alışkınlıklar kazandırdı. Ama en önemlisi güçlü bir eylem iradesiyle her şeyin mümkün olduğunu...

Çok keskin yüz hatlarına sahipsin. Estetiğin var mı?

Hiç estetiğim yok.

Herkesin seksi bulduğu bir adam olarak sen aynada kendini nasıl buluyorsun?

Övgü de yergi kadar tehlikelidir. Mesafeli duruşumun arkasında biraz da bu yatıyor olabilir. Kendimle ilgili hislerimi dışarıdan gelen yorumlara göre şekillendirmiyorum. Aynaya baktığımda farklı renklerimin ve bana hissettirdiklerinin tadını çıkarmaktan çekinmiyorum. Onlar benim için bazı durumların ve şartların getirdiği tepkiler...

Akın Akınözü: ‘Köklerime tutunabildim, savrulmadan yoluma devam ediyorum’

BU PROJE BENİ TAM ANLAMIYLA KAŞIDI

‘Kaderimin Oyunu’ Star’da başladı. Henüz izlememiş olanlar için karakterin Cemal’i nasıl anlatırsın?

Sevdiklerine sahip çıkamadığı için çok ağır bedeller ödemek zorunda kalan bir adam. Genç yaşında aldığı kararların yüklediği sorumlulukları taşıyacak olgunluğu gösteremiyor ve bu sorumlulukların altında eziliyor. Üzerine ‘en büyük hatam’ diyeceği bir seçim yapıyor... Bu karakteri seçmemdeki sebep, Cemal’in kendi kaderinin oyununda asıl değerin ne olduğunu anlayıp bu değer için tekrar bir mücadele vermesi ve oyundan özgürleşerek çıkabilmesi için ona yol arkadaşlığı yapmaktı.

Nasıl bir hikâye izleyeceğiz?

Karakterlerimizin kendi kader oyunlarında yaptıkları seçimleri ve bu seçimlerin doğurduğu duygusal çatışmaları hayatın spontane ritminde gerçek bir yerden işleyerek izleyicilere kendi kader oyunlarını sorgulatıp bazı cevaplar buldurmayı umut eden bir iş…

Özel bir hazırlık sürecin oldu mu?

Önceki projemde yolumun kesiştiği Beyti Engin’le çalıştık. Hikâyenin zenginliğini ve karakterin yolculuğundaki duygusal derinliği onun sayesinde daha iyi kavrayıp özümsedim.

Başrolü Öykü Karayel’le paylaşıyorsun. Senin hayalin bu projede onunla oynamakmış sanırım...

Evet. Projeyi okuduğumda Asiye karakterinde Öykü’yü gördüm. Başka bir alternatif de düşünemedim. Bunu menajerim Günfer’le (Günaydın) de paylaşmıştım. Meğer o sırada Öykü’yle imza noktasına gelinmiş bile. Bu kadar içimden geçirdiğim bir isimle bu projede partner olma imkânı buldum. Bu da demek benim kaderimin oyunu (gülüyor).

Yükselişe geçmişken bu dizi kariyerin için çok önemli. Bu üzerinde baskı yaratıyor mu?

Bunun sınavını verdiğim bir dönemdeyim. Çok ses getiren bir iş yaptıktan sonra sizinle ilgili beklentiler yükseliyor. Aslında bu baskı yanlış kararlar vermeye yöneltebilirdi de...

Peki ne yaptın?

Bu proje gelene kadarki yaklaşık yedi aylık süreçte gelen bütün işleri, Günfer’in de desteğiyle, kalbimin sesini dinleyerek okudum. Bu proje beni tam anlamıyla kaşıdı. Reytingde ne yapar, ne eder ya da ne kadar ses getirir diye düşünmeden sadece böyle bir ekiple birlikte karakterimin yolculuğuna tanıklık etmek istedim. Ben oyuncu olarak bazen kendimi karakterlerimin davasını savunan avukat gibi görürüm ve kendime ‘bu davada kazanmaya değer bir şey var mı’ diye sorarım. Bunlara verdiğim cevap kalbimi harekete geçirdi.

Akın Akınözü: ‘Köklerime tutunabildim, savrulmadan yoluma devam ediyorum’

KADER, HAYAT SENARYOMUZ

Kadere inanıyor musun?

Evet, ama bu aslında kaderi nasıl tanımladığımıza bağlı.

Sen kaderi nasıl tanımlıyorsun?

İçimizdeki boşluğu doldurmak için gerekli olan dersleri bize öğretmeye çalışan ve öğretene kadar da tekrar tekrar başka oyunlarla bu dersleri karşımıza çıkaran, seçimlerimizde bizi özgür bırakan ama sonuçlarından sorumlu tutan, anladığımızda da bizi aydınlatan hayat senaryomuz...

Akın Akınözü: ‘Köklerime tutunabildim, savrulmadan yoluma devam ediyorum’

BİRBİRİMİZİN ELİNİ HİÇ BIRAKMADIK

Kısa sürede bu kadar tanınmak, ilgi görmek, böyle şöhret olmak korkutucu mu?

Popülerliğin böyle bir çağda birden gelince korkutucu tarafları olabiliyor. Ama demek ki ailemden kaynaklı sağlam bir altyapım varmış. Bu süreçte köklerime tutunabildim ve savrulmadan yoluma devam ediyorum.

Sandra Peştemalciyan’la beş yıla yakındır birliktesiniz... Şöhret ilişkini nasıl etkiledi?

Bir önceki işim sebebiyle Mardin’de neredeyse üç yıl kalmam gerekti. Hem uzakta olmak hem de hayatımda hızla bir şeylerin değişmesi ilişkimizi ciddi bir sınava soktu diyebilirim. Geldiğimiz noktada, bütün bu süreci birbirimizin elini hiç bırakmadan, birbirimize destek olarak aşabildiğimiz için çok daha güçlü ve anlamlı bir ilişkimiz var.

Genç, yakışıklı, yeteneklisin... Seni beğenen çok kadın var. Hiç aklının başkalarına kaydığı olmuyor mu?

Bir şeyi yok saymak, yok etmek seni güçlü kılmıyor. Aklımın kaymasının çok muhtemel olduğu bir durumdayım ama bence bütün bu olasılıkların mevcudiyetinde hâlâ istediğim gerçekliği Sandra’yla bulabildiğim için ilişkimiz değerli ve anlamlı.

Nasıl bir âşıksın?

Ben âşıktan çok sevgiliyim!

Kız arkadaşın popülerliğinden nasıl etkileniyor?

Bir açıdan bakınca, yaptığımız işle insanları ekranda izledikleri bir aşka inandırmaya çalışıyoruz ve bu aşkı gerçek kılabildiğimiz ölçüde başarılı oluyoruz. Ondan dolayı bazen Sandra, bu gerçekliğe zarar veren bir düşman gibi de algılandı, saldırılara da maruz kaldı. Fakat bana olan sevgisi ve işime olan saygısından ötürü bütün bunları göğüsleyebilme olgunluğunu gösterdi. Bana da böyle bir partnerin değerini bilmek ve ona sahip çıkmak düşer.

Akın Akınözü: ‘Köklerime tutunabildim, savrulmadan yoluma devam ediyorum’

LATİN AMERİKA ÜLKELERİNDEN VE ABD’DEN DAVETLER ALDIK

Hola! dergisine kapak oldun, People dergisi haberini yaptı. Yurtdışı maceran nasıl başladı?

‘Hercai’nin yurtdışında yayımlanması vesile oldu. Dizilerimizin dünya çapında ciddi bir izleyici kitlesi var. Ne mutlu bana, ülkemde bu mesleği icra ederek sesimi dünyaya duyurma imkânı buluyorum. Hola! dergisinin çekimini de burada, yabancı kanallarla röportajlarımızı da internet üzerinden yaptık. Yakın zamanda oradaki izleyicilerimizle buluşmaya niyetliyim.

SAYGISIZLIK, ADALETSİZLİK, ÖZENSİZLİK VE EMEK SÖMÜRÜSÜ KIRMIZI ÇİZGİLERİM

Kendini nasıl anlatırsın?

Bu mesleği seçme sebeplerimin en başında kendimi keşfetmek ve tanımak geliyor. Her karakterin bana açtığı yeni alan sayesinde kendime dair bir şeyleri keşfediyor, keşfettikçe kendimi ifade etme özgürlüğü buluyorum. O yüzden bu, entelektüel olarak cevaplayacağım bir sorudan çok yolculuğumun kendisinin cevabı olabilir.

O zaman oyunculuk dışındaki tutkuların neler?

İnsan ve hayat. Benim hayata, insana ve ilişkilere dair çok ciddi bir tutkum var. Oyunculuk da aslında bize insanın derinliklerine girebilme, hayatın karşımıza çıkardığı durumları deşebilme ve ilişkileri detaylı bir şekilde inceleyebilme imkânı sunuyor. Ondan dolayı benim tutkularım zaten oyunculuk dışında. Oyunculuk sadece bu tutkularımı deneyimleyebilmem için bana işlevsel bir araç sunmuş oluyor.

Arkadaşlarının sende değiştirmek istedikleri özelliğin nedir?

İnatçılığım olabilir. Bazen takıntılı derecede inatçı olabiliyorum ve bu, hayata karşı esnekliğimi kaybetmeme yol açıyor. Bu tip durumlarda arkadaşlarım “Biraz rahatla, gevşe” diyerek beni rahatlatmaya çalışıyorlar.

Sinirli misin?

Kırmızı çizgilerim var. Herkes gibi oralara dokunulduğunda sinirlenebiliyorum. Ama önemli olan gün geçtikçe, sinirlendiğim durumlarda doğan bu öfkeyi yönetme becerisi kazanmak.

Nedir o kırmızı çizgiler?

Saygısızlık, adaletsizlik ve özensizlikle iyi niyet ve emek sömürüsü kırmızı çizgilerimden…

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!