Güncelleme Tarihi:
İklim değişikliği, istilacı türler, kıyıların tahribatı, aşırı avlanma, kirlilik... Akdeniz’in başında birçok bela var. Bu da zaten durumları kritik bir noktaya gelen birçok canlının geleceğini tehdit ediyor. Örneğin, Akdeniz’de yaşayan yeşil denizkaplumbağası, iribaş denizkaplumbağası ve deri sırtlı denizkaplumbağası türleri Uluslararası Doğayı Koruma Birliği (IUCN) tarafından ‘tehlikede’, ‘kritik tehlikede’ ve ‘düşük riskli’ olarak sınıflandırılıyor. Keza balinalar, yunuslar, orkinos ve fok gibi türlerde de durum aynı.
Akdeniz Havzası’ndaki hassas deniz canlılarının korunmasını hedefleyen Med Bycatch projesi özellikle avcılığı hedef alıyor. Proje kapsamında; denizkaplumbağaları, deniz memelileri, deniz kuşları, köpekbalıkları, mercanlar ve süngerler dahil, Akdeniz’deki hassas türlerle balıkçılık arasındaki etkileşimin incelenmesi amaçlanıyor.
Proje, uluslararası kurumların yanı sıra ülkemizde de WWF Türkiye, Doğa Derneği ve Deniz Kaplumbağalarını Koruma Merkezi tarafından yürütülüyor. Türkiye ayağında, Foça’dan Mersin’e kıyı şeridimizin 1070 kilometresinde çalışmalar yapılacak. Alboran Denizi, Sicilya Boğazı-Tunus Platosu, Orta Ege ve Doğu Akdeniz Havzası da projenin yürütüleceği diğer alanlar.
DENİZLERİN NEŞELİ ÇOCUKLARI ZORDA
Yunuslar: Yaşam alanlarının kaybı, deniz ve ses kirliliği, tesadüfi avcılık ve kasti öldürme gibi tehditlerle karşı karşıya. Son 50 yılda sayıları yüzde 50 azaldı. En büyük sorunları; diplerde kalan hayalet ağlar. Bu ağlara yanlışlıkla takılıp avlanıyorlar. Balıkçıların balık yiyorlar diye aldığı olumsuz tavır da cabası...
BALIKÇILARLA FOKLARI BARIŞTIRACAKLAR
Akdenizfoku: Verilere göre bu tür toplamda 600 olan nüfusuyla dünyanın en nadir canlıları arasında. 100 kadarı Türkiye kıyılarında yaşıyor. Uzun süredir devam eden koruma çalışmaları sayesinde sayılarındaki azalma durdu. Ancak yine de başları balıkçılarla sürekli dertte. Yanlışlıkla balıkçı ağlarına takılmakla birlikte balıkçıların balık yiyor diye foklara karşı bakışı türün geleceği açısından halen ciddi bir sorun. Proje, balıkçılarla fokları barıştırmayı amaçlıyor.
SAYILARI HIZLA AZALIYOR
Köpekbalıkları ve vatozlar: Akdeniz’de 80’den fazla köpekbalığı ve vatoz türü yaşıyor. WWF tarafından, 14 Temmuz Dünya Köpekbalığı Günü öncesinde kamuoyuna sunulan ‘Köpekbalığı Krizi: Akdeniz’e Eylem Çağrısı’ adlı raporun verilerine göre, köpekbalıkları Akdeniz’de yok olma riski altında. Bir numaralı nedeni de balıkçılık faaliyetleri. Libya ve Tunus en çok köpekbalığı avlanan Akdeniz ülkeleri. Trol ağlarına yakalanan 60’tan fazla tür kaydedilirken, bazı bölgelerde paraketelere takılan köpekbalıkları ve vatozlar toplam avın üçte birinden fazlasını oluşturuyor.
MİLYONLARCA YILDIR VARLAR AMA TEHDİT ALTINDALAR
Denizkaplumbağaları: İribaş denizkaplumbağası (Caretta caretta) ve yeşil denizkaplumbağası (Chelonia mydas) 110 milyon yıldır Akdeniz’de yüzüyor. Çalışmalar Akdeniz Havzası’nda yılda ortalama 132 bin denizkaplumbağasının balıkçılık faaliyetlerinden kazara etkilendiğini, bunlardan yaklaşık 44 bininin hayatını kaybettiğini gösteriyor.
BELKİ DE BİR FİLM HAYATINIZI DEĞİŞTİRECEK
Bu yıl 13’üncüsü 1-6 Aralık’ta düzenlenecek Sürdürülebilir Yaşam Film Festivali’nde 21 kısa ve uzun metrajlı belgesel gösterilecek. Festival boyunca katılımcılar, sürdürülebilir tarım ve gıda sistemleri, tohum, onarıcı hayvancılık, su hakkı, iklim değişikliği ve göç, altın madenciliği ve atıklar, biyoçeşitlilik, doğa koruma ve yabani hayat, sosyal girişimcilik, sürdürülebilir ekonomi gibi konuları ve insanların bunlara nasıl çözümler ürettiğini izleyecek. Festival kapsamında gösterilecek tüm filmler çevrimiçi olarak ücretsiz izlenebilecek. Her film için izleyici kotası 600’le sınırlı. Filmler için surdurulebiliryasam.net sitesinde açılacak kayıtları takip edin.
‘Motherload’ filminden bir kare.