Güncelleme Tarihi:
Yıllardır hayatımı, evimi kedilerimle paylaşıyorum. Evet, onlar benden bazı şeyleri öğrendiler. Ama ben de çok şey öğrendim. Eğer öğrenmesini bilirsen kediler gerçekten iyi birer öğretmendir... Gelelim kedilerden öğrendiklerime...
Sanırım ilk önce sessiz kalıp durmayı öğrettiler bana. Daha doğrusu durabilmeyi, sonra harekete geçmeyi. Sabırlı olmayı.
Birini tanımak için önce izlemek, incelemek gerektiğini, bir bakış açısı geliştirmenin önemini...
Karşınızdakinin sizi, sizin istediğiniz şekilde sevmeme hakkı olduğunu. Sahip olmamayı göze alarak sevebilmeyi... Çünkü kedilere de sahip olamazsınız (Onlar sizi sahiplenir, eğer isterlerse).
Mesafenin önemini... Hani koltukta otururken çağırırsınız, gelir ama öyle bir yerde durur ki kolunuz uzanır ama sevmek için yetişmez. İlla yerinizden kalkmanız gerekir (E, sevgi de emek ister).
Acıya dayanmayı. Kucağınızda mırıldanarak otururken ön patilerindeki tırnaklarını etinize geçirdiğinde dayanmanız gerekir çünkü.
Değiştiremeyeceğiniz şeylere kızmanın manasız olduğunu. Dolabın kapağını tam kapatmamışsınızdır. Ve bütün kazaklarınız o 2 santimlik aralıktan çekiştirilerek çıkarılmış ve giyilmeyecek hale gelmiştir. Kızsanız ne olur?
Disiplinli olmayı. Bir daha dolabın kapağını aralık unutmamayı mesela...
Yaşınız kaç olursa olsun eğitilebileceğinizi. Çünkü siz kediyi değil, kedi sizi eğitir. Bir evde kedi varsa onun isteği olur.
Bir mekâna nasıl ‘giriş’ yaptığınızın önemini (Bunu tam öğrenememiş olabilirim henüz).
Hiçbirinin diğerine benzemediğini, bu yüzden genelleme yapmamak gerektiğini.
Özlediklerini, size kavuşunca sevindiklerini görüp “Kediler bağlanmaz” lafının tamamen palavra olduğunu, her denilene inanmamak gerektiğini öğrendim.
'Hem bilge hem çocuksu’
Gizem Dinçbaş
Kedilerin nankör olduğu söylenir. Kedilere karşı böyle bir önyargım hiç olmadı ama külliyen yalan olduğunu da kedi sahiplendikten sonra gördüm. Bana öğrettikleri en önemli şey, sevgimizi de hislerimizi de sadece karşı tarafın bunu anlayacağını düşündüğümüz noktada, çok basit hamlelerle gösterebilmek. Sevgisini göstermek için uzaktan bakıp yavaşça göz kırpması yeterli mesela... Veya üzüntülü bir anımda o enerjimi hissedip sürtünmesi, üstüme yatması.... Böyle bilgelikleri bir yana, çocuksu yanlarını hep koruyabilmelerini de örnek almayılız. Kediler bir şeye tutuldular mı tutulurlar. Bu azimleri de kayda değer bence.
‘Gerekirse çıngar çıkar’
Hazan Aköz Işık
En önemlisi seni ne kadar zorlayıp sıkıştırsalar da asla prensiplerinden ödün verme. Bir şeyi sevmiyorsan sevmiyorsundur. Kimse sana istemediğin bir şeyi zorla empoze edemez. ‘Hayır’ demek, ‘Hayır’ demektir. Eğer bunu cevap olarak kabul etmiyorlarsa da kararının arkasında dur ve eğer çok gerekiyorsa çıngar çıkar.
Hijyen önemlidir, bakımını asla ihmal etme. Bu kendini daha iyi hissetmeni sağlayacak. Kendini sev ve öp. Güneşe yat, için ısınsın.
Negatif insanlardan uzak dur ki sinirini bozmasınlar.
‘Meraklı olmayı öğrendim’
Uygar Taylan
6 yaşımdan beri hayatımda hep bir kedim oldu. Tek çocuktum ama hiçbir zaman yalnız değildim. Evde beni bekleyen bir arkadaşım vardı hep. Korsan, Gıcır, Bijou, Üzüm, Simba, Mestan...
Üzüm’le 5 farklı evi paylaştım. Dostluğun yanı sıra yeni bir yere uyum sağlamayı öğrendim.
Kediler karnınız ağrıyınca gelip masaj yapan, canınız sıkkınken türlü komikliklerle sizi güldüren canlılar. En sıkıcı anları bile eğlenceli bir hale dönüştürmeyi öğrendim.
Aynı dili konuşmasak da iletişim kurabilmeyi, hayata karşı meraklı olmayı, etrafımda olup bitenin farkında olmayı öğrendim.