Güncelleme Tarihi:
Roma yıllarca onun gollerini konuştu. Ardından İtalya ve İspanya’da teknik direktörlük yaptı. Türkiye’deki ilk görevi Adana’daydı. Bir süre Adana Demirspor’un teknik direktörlüğünü üstlendikten sonra 2023 yılında milli takımımızın başına geçti İtalyan Vincenzo Montella. Milli futbolcularımız ilk kez bir yabancı teknik direktörle şampiyonaya katıldı, başarılı bir turnuva geçirdi. Montella ile Riva Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri’nde buluştuk. Milli takımın kampı başlamadan hemen önce merak ettiklerimizi sorduk.
◊ Sizi çok fazla yabancı teknik direktör gibi görmüyoruz. Siz nasıl hissediyorsunuz?
Sorumluluklarımın farkındayım. Çalıştığım kurumlarda kendimi hep ait hissettim. Göreve geldiğimden beri kendimi Türk gibi hissediyorum. Önceden de yakınlık duyduğum bir ülkeydi. Taktik ve stratejiler haricinde ikili ilişkilerin de ne kadar önemli olduğunu bildiğim için futbolcularımızla çok güzel bir ilişki kurduğumuzu düşünüyorum.
◊ Türk futbolundaki hedefleriniz, uzun vadeli planlarınız neler?
Aslında futbolda çok uzağa bakamazsınız. En değerli an şu an. Bugün neler yapabiliriz, bunları düşünmek gerekiyor. İlk hedef Uluslar Ligi’nde birinci olmak ve A grubuna çıkmak. Sonrasında Dünya Kupası’na katılmak isteriz, uzun zamandır katılamıyoruz.
◊ Takımın potansiyelini nasıl görüyorsunuz? Ekibimiz genç...
Genç bir milli takımız evet, hepsini de ben seçtim. Özellikle bunu söyleyebilirim. Onların gelişimini takip ediyorum, en iyi seviyelere gelmeleri bizi mutlu eder. Gelişimleri sürdükçe onları en iyi şekilde yönlendirebiliriz ve geleceğe daha emin adımlarla ilerleyebiliriz.
‘İYİ İŞLER YAPACAĞIZ’
◊ Arda Güler ve Kenan Yıldız Avrupa’daki genç oyunculara verilen ödüle, Hakan Çalhanoğlu’ysa Ballon d’Or’a (Avrupa’da Yılın Futbolcusu Ödülü) adaydı. Onlarla ilgili ne söylersiniz?
Kişisel olarak onların bu tarz başarılara imza atmasını çok isterim. Bu üçlünün arasında belki Arda en az süre alan futbolcu ama oynadığı zaman da çok büyük işler yaptı.
◊ Kerem Aktürkoğlu ve Orkun Kökçü Portekiz’de Benfica formasıyla güzel işler başarıyorlar...
İkisi için de çok mutluyum. Kerem’in son ay içerisinde gol yollarındaki katkıları tartışmasız iyi bir futbolcu olduğunu gösteriyor. Böyle devam etmelerini diliyorum.
◊ UEFA 2032 Avrupa Futbol Şampiyonası’na Türkiye ve İtalya ev sahipliği yapacak. Türk ve İtalyan dostluğu açısından çok önemli. Siz ne dersiniz?
Bu iki ülke için de çok güzel bir organizasyon olacak. Benim burada olup bunu yakından hissetmem ayrı bir mutluluk veriyor. İki ülkenin de en iyi şekilde ev sahipliği yapacaklarını biliyorum, o yüzden umarım beraber o günleri yaşarız.
◊ Turnuvada santrforsuz, ‘sahte 9’ sistemiyle oynadık. Klasik santrforumuz yok. Bu böyle devam edecek mi? Çokça eleştirilmişti.
Bu tarz eleştiriler hoşuma gitmeye başladı. Bir hocanın görevi, çalıştırdığı takımın dengeli bir takım olması. Hem ofansif hem defansif anlamda... Baktığınızda Uluslar Ligi’nde en az şut imkânı veren takım biziz ya da ikinciyiz. Şut konusunda en çok kaleyi bulan da biziz. En önemlisi, takımın rakip için tehlikeli bir şekilde oynaması ve ona az fırsat vermesi. Bu dengeyi sağladığımız sürece çok iyi işler yapacağımızı biliyorum.
‘DİNLEMEYİ SEVEN BİRİYİM’
◊ Çok fazla kulüp ziyareti yapıp maçlara gidiyorsunuz...
Bu tarz ziyaretleri yapmak çok önemli. Bazen detayları kaçırabiliyorsunuz. Dinlemeyi seven bir insanım, göz ardı ettiğimiz detayları bu ziyaretlerde önümüzde bulabiliyoruz. Stattan seyrettiğiniz maçlarda televizyondan göremeyeceğiniz detayları görebiliyorsunuz. Her futbolcu farklı takımlarda forma giydiğinden farklı özellikleri barındıran sistemlerde oynuyor ve onları öğrenerek buradaki kurgulara daha hızlı adapte oluyor. Bütün futbolculara şu mesajı veriyoruz: “Hepinizi yakından takip ediyoruz, her şeyinize sonuna kadar hâkim olmak istiyoruz. Siz buraya geldiğinizde sizi rahat ettirebilmek en önemlisi.”
◊ Türkiye’de yeniden kulüp çalıştırmayı düşünüyor musunuz?
Şu an olduğum yerden çok memnunum. Açıkçası tüm konsantrasyonum maçlarımıza odaklı. Geldiğim ilk günden beri bu ülkede çok güzel şekilde karşılandım. Çok içten duygular yaşadım. Bu duygular karşılıksız değil. Ben de aynı şekilde Türkiye’ye yakın hissediyorum ve kendi ülkem gibi görüyorum.
◊ Altyapılardaki gençlere tavsiyeniz ne olur?
Aslında çok geniş ve komplike bir konu. Futbolcuları yetiştirmemiz gerekiyor ve bunun için altyapı hocalarımızın da kendilerini geliştirmesi gerekiyor. İtalya’daki problemle benzer bir problem var. Ben genç takımlarda hocalık yaparken kendimi daha çok geliştirip onlara katkılarda bulunmak istedim. Bunu yapabildiğimiz takdirde gençlerin de çok daha net şekilde yetişeceğini hepimiz göreceğiz.
‘TÜRK FUTBOLUNUN TEMPOSUNU YÜKSELTMELİYİZ’
◊ Türk futbolunun en beğendiğiniz yönleri neler?
Bireysel rekabetler fazlasıyla ön planda. Bunları görmek motive ediyor.
◊ Dünya futboluyla aramızdaki en büyük farklar neler sizce?
Her ülkenin farklı stilleri var. Fransız futbolu biraz daha fiziksel, İtalyan futbolu taktiksel... İngiliz futbolu biraz daha hızlı oynanıyor. Türkiye futbolunda hepsinden biraz var ama geliştirilmesi gerekenler olarak.
◊ Neler bunlar?
Avrupa’daki liglere biraz daha yaklaşabilmemiz için tempoyu yükseltmeliyiz.
◊ Roma’da forvet olarak geçirdiğiniz yıllar şu anki teknik direktörlük tarzınızı nasıl etkiledi?
Ben futbol oynarken tanınmayı, stresi yaşadım, baskıları yönetmeyi denedim. Ancak en önemlisi, futbolcuyken de hocayken de bu spora olan ilgim ve tutkum hiç değişmedi. Aynı tutkuyla devam ediyorum. Futbolcuyken belki daha fazla mutlu oluyor gibi hissediyorsunuz ama teknik direktörlükte de büyük keyifler yaşanıyor. Yüksek tempolu ve kaliteli maçlarda bu deneyimleri hep bir hazine olarak kullanabilirsiniz.
◊ Peki, hangisini tercih edersiniz?
Hem ciddi hem de esprili cevap verebilirim: Hocayken de çok büyük keyif alıyorum. Şakayla karışık cevabım futbolculuk. Çünkü kendinize bağlısınız ve hiç kimseye hesap vermiyorsunuz.
◊ İtalya’dan ya da dünyadan efsanevi futbolcuların üzerinizde etkisi oldu mu?
Marco van Basten vardı idolüm olarak gördüğüm, belki fiziksel olarak hiç benzeyemedim ona ama çok klas bir futbolcuydu. Hep onu kopyalamaya çalıştım. İtalyanlardan da Roberto Baggio. Çok takip ederdim.
Montella döneminde EURO 2024’ün ardından açıklanan FIFA Dünya Sıralaması’nda 16 basamak birden yükseldik ve şimdi 26’ncı sırayı aldık. 2017’den beri en yüksek konumdayız.
‘TÜRKLER GİBİ RAHAT GİYİNMEYE DAHA YAKINIM’
“İtalyanlar, Fransızlarla birlikte giyim konusunda dünyanın en iyileri arasında. Ama herkes de çok dikkat etmiyor.İnsanlar moda için çok zaman harcıyorlar. Ben öyle değilim açıkçası. Bir insan iyi ve rahat hissetmeli. Ben sabahları giyinirken çok fazla vakit harcamam. Türkiye’de herkesin daha rahat giyindiğini gördüm ve buna daha yakınım.”
‘ADANA’DA KEBABI, SULU YEMEKLERİ KEŞFETTİM’
◊ Futbol dışında ilgi alanlarınız veya tutkularınız var mı? Örneğin, sanat, müzik ya da farklı spor dallarıyla ilgilenir misiniz?
Çok fazla vakit bulamıyorum ama ilgi duyduğum alanlar var. Sanat, sinema ve seyahat etmek. Ailemle vakit geçirmeyi, seyahat etmeyi çok seviyorum.
◊ Türkiye’de seyahat edip beğendiğiniz nereler var?
Ailemle Kapadokya’ya gitmiştim, tekrar görmek isterim. Daha fırsatım olmadı ama Bodrum bölgesini de gezmek istiyorum.
◊ Çok sevdiğim İtalyanca bir şarkı var: ‘Felicita’. Sizin için felicita (mutluluk) nedir?
Zor bir maç sonrası gelen galibiyet mi?
Ben çok fazla inanmam o kelimeye. Hayatta bir insanın dengeye sahip olması gerekiyor. Hem huzurlu olması gerekiyor hem de mutluluğu yakalayabilmek için istediklerini yapabilmesi gerekiyor. Futboldaysa... Aslında bütün galibiyetlerde ‘felicita’ bulabiliriz. Eskiden gol attığımda o mutluluğu buluyordum, sonrasında ifade etmeye çalışırken başaramıyordum. O duyguyu anlık yaşayabiliyorsunuz.
◊ Sanatla aranız nasıl? Futbolu bir sanat gibi görür müsünüz?
Futbolun bir spor olduğunu unutmayalım. Sanat eserleri duyguları hareketlendiriyor. Futbolda insanların duygularını hareketlendirdiği için ve farklı duyguları ortaya çıkardığı için onun da bir sanat olduğunu söyleyebiliriz.
◊ Türk mutfağından favori yemekleriniz hangileri?
Beğendiğim çok fazla yemek var. Lahmacunu Türk pizzası olarak tabir ediyorum. Adana’da kebabı, sulu yemekleri keşfettim. Tavuk ve patatesin bir arada olduğu yemekler, sebze yemekleri çok hoşuma gidiyor.