Güncelleme Tarihi:
Cuma günü 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü. Bu yıl da geçmiş yıllarda olduğu gibi kadınlara şiddet uyguladılar, onları öldürdüler. Üstelik bu şiddet ve cinayetler bu konuda bir ilerleme, düzelme olmadan devam ediyor. Kadınlar hayatta kalmak, kadın örgütleriyse bu şiddetin sonlanması için mücadele ediyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve Mor Çatı Kadın Sığınma Vakfı, 2023 yılı faaliyet raporlarını yayımladı. Bu raporlardaki veriler iç açıcı değil, erkek şiddetinin önüne geçilemiyor. Kadınlar kocaları, sevgilileri, babaları hatta çocukları tarafından öldürülüyor, şiddet görüyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu avukatı Leyla Süren “Öfkeliyim ve artık bu öfkemi dile getirmek istiyorum. Bu hafta 24 saat içinde 9 kadın öldürüldü. Bu yaşananları konuşmak zorundayız.”
‘HER ŞÜPHELİ ÖLÜM BAŞKA BİR ŞÜPHELİ ÖLÜMÜN ÖNÜNÜ AÇAR’
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu avukatı Leyla Süren kadına yönelik şiddetin artarak sürdüğünü söylüyor. Süren açık cinayetlerin yanı sıra şüpheli ölümlerin sayısının giderek arttığının altını çiziyor.
- 2023 kadın cinayetleri açısından nasıl bir yıldı?
Artarak devam ettiği bir yıl oldu. Erkekler artık ceza almamak için şüpheli bir şekilde kadınları öldürmeye başladılar. Çünkü erkekler şunu gördü: Şüpheli şekilde öldürürsek ceza almayacağız. Özellikle yüksekten düşerek ölen kadınların sayısı arttı maalesef. Ve bu sayı önceki yıllara göre artarak devam ediyor.
- Şüpheli ölüm derken...
Kaza mı, intihar mı, cinayet mi olduğu belli olmayan ölümler. Ölü bulunan kişiye polis gelir, bir şüpheli ölüm tutanağı tutar. Soruşturma sonrası cinayet mi, kaza mı, intihar mı yoksa asılarak mı öldü tespit edilir. Ancak ölü bulunan kişi kadın olduğunda maalesef savcılık etkin bir şekilde soruşturma yapmıyor. Aysun Yıldırım 2018’de yerde üçüncü kattan düşme suretiyle öldü. Şüpheli ölüm diyerek dosyayı kapattılar. Aile bize ulaştı, dosyayı inceleyip devreye girdik ve 2019’da tekrar açtırdık. 2023 başında tekrar delil yetersizliğinden kapandı. Biz bunun şüpheli ölüm olmadığını gösterdik, düştüğü pencerede parmak izi yok, tırnak arasından alınan DNA örneği faille uyumlu. Zamanında deliller ne yazık ki düzgün toplanmamış. Biz de dosyayı Anayasa Mahkemesi’ne götürdük.
- Şüpheli ölümlerin arttığını söylüyorsunuz...
“Her şüpheli ölüm başka bir şüpheli ölümün önünü açar” diyoruz yıllardır. Her yıl şüpheli ölümlerin arttığını göreceksiniz. Çünkü artık “Ben niye açık açık öldüreyim” diyor katil. Bir de artık katillerde intihar oranı da arttı. Kadını öldürüyor, hapse girmemek için kendini de öldürüyor. Bir durum daha var: Katiller kadınların yakınlarını, onlara yardım edenleri de öldürüyor. Çocukları bile öldürüyorlar. Son vakalardan birinde katil karısını, bacanağını ve 9 yaşındaki yeğenini de öldürdü. Etkin soruşturma yapılmıyor. Uygulanan politikalar kadını yalnız bırakıyor. Bu kadınlar bu yüzden öldürülüyor, etkin korunmadıkları için.
- Ne yapmak gerekiyor?
Geçen gün 24 saatte 9 kadın öldürüldü. Biz bunları artık sormak zorundayız. Yeter artık. Biz bu ülkenin yarısıyız. Şikâyetlerimiz, yaşam hakkımız yok sayılıyor. Yani artık 1-2 kadın öldürüldüğünde gündem olmuyor, böyle 8-9 kadın ölürse gündem oluyor.
- Bundan sonrasına ilişkin neler yapacaksınız, yol haritanız nedir?
Sloganımız ‘Hiçbir kadın asla yalnız yürümeyecek’. Biz dernek olarak ihtiyacı olan her kadının yanında olacağız. Sadece kadınlar için değil, aileler talep ederse çocuk istismarı davalarını da takip ediyoruz. Bugüne kadar Türkiye’nin her bir adliyesinde kadınların yanında olduk ve bunu yapmaya devam edeceğiz. Ama sadece katillerin, suçluların yakalanması değil, kadına ve çocuğa yönelik şiddetin azalması için katkı sağlamaya devam edeceğiz. 81 ilde örgütlüyüz. Türkiye’nin her yerinde yüzlerce gönüllü avukat var. Geçen yıl Finlandiya’dan derneğimize Dünya Mücadele Ödülü verildi. Birçok ülke bizim mücadelemizi merak ediyor.
- Devletten beklentiniz ne?
İnternet üzerinden silah alabiliyor bu insanlar. Gerçek bir niyete, şiddeti bitirmek isteyen bir iradeye ihtiyacımız var. Seferberlik lazım. Kadınlar yalnız değildir diyen bir iradeye ihtiyacımız var. Aile Bakanlığı’nın çıkıp bir an önce 6284 Numaralı Kanun’a ve Medeni Kanun’a sahip çıkacağını, kadınları yalnız bırakmayacağını söylemesi gerekiyor.
‘İNSANLARIN EVLATLARI KATLEDİLİYOR’
- Bu kadar şiddetle yüz yüze olmak sizi nasıl etkiliyor?
Soğukkanlı bir avukatım. Ama artık bu öfkemi dizginlemek istemiyorum. Çünkü kadınlar her gün öldürülüyor ve hiç kimse görmüyor. Anneleri, kızları, kız kardeşleri öldürülmüş ailelerle ‘Ben avukatım, duruşmaya girerim, çıkarım’ gibi bir ilişki kuramazsınız. O ailenin bir ferdi oluyorsunuz. Ve tabii sağlıklı kalmak zorundasınız. İnsanların evlatları katlediliyor. Hiç unutmadığım bir şey var; Dilay Gül’ün (Sınıf arkadaşı tarafından 19 kez bıçaklanarak öldürüldü) annesi son savcı mütalaasında kızının kaç bıçak darbesi aldığını öğrendi. Ben hep gizlemiştim üzülmesin diye... Kulağıma eğilip “Keşke kurşunla öldürselerdi de bu kadar canı yanmasaydı” dedi. Unutmam mümkün değil.
KADIN CİNAYETLERİ VE ŞÜPHELİ KADIN ÖLÜMLERİ
ÇOCUKLARI DA ONLARI KURTARMAK İSTİYOR
1990 yılında kurulan Mor Çatı Kadın Sığınma Vakfı o günden beri şiddet mağduru kadınlara destek oluyor. Kadına yönelik şiddetin toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklandığının altını çizen vakıf “Fiziksel, psikolojik, cinsel, dijital ya da ısrarlı takip yoluyla uygulanan şiddetin temelinde toplumsal cinsiyet eşitsizliği yatıyor. Kadınlara destek verirken onların adına karar vermiyor ve karar verme sürecinde baskı yapmıyoruz. Kadınlara kendi kararları ne olursa olsun destek veriyor ve kararlarından dolayı kadınları yargılamıyoruz” diyor. Mor Çatı bu yıl da bir faaliyet raporu yayımladı. Rapora göre 2023’te yardım istemek için 1.077 kadın, ilk kez vakfı aradı. Ayrıca geçmiş yıllarda Mor Çatı ile bağlantı kuran 155 kadın tekrar destek istedi. Toplam 1.232 kadınla 2.960 görüşme yapıldı. Mor Çatı verilerine göre kadınların yaşadığı şiddet azalmıyor. Üstelik sadece kadınlar değil, çocukları da bu şiddetten payına düşeni alıyor. Öyle ki çocuklar da artık hem kendileri için hem anneleri yaşadıkları şiddetten kurtulsun diye Mor Çatı’yı arıyor, destek istiyor. İşte o rapordan bazı veriler:
Göçmen kadınlar da şiddete maruz kalıyor
Türkiye’de yaşayan göçmen ve mülteci kadınlar da destek almak için Mor Çatı’yı aradı. Bu kadınlardan 99’u göçmen ve mülteci statüsünde olan başka ülke vatandaşları. Ayrıca çifte vatandaşlığı olan 11 kadın da destek istedi. Bu kadınlar ülkelerindeki savaş ya da maruz kaldıkları ayrımcılıktan dolayı Türkiye’de. Kadınlar arasında mülteci olmayan Türkiye’de çalışan, öğrencilik yapanlar da mevcut. Türkiyeli kadınlardan farklı olarak Türkiye’de kalmalarını ya da ayrılmalarını riske sokacak tehditlere de maruz kalıyorlar.
Kaçanların peşini bırakmıyorlar
Kadınlara şiddet uygulayanlar, şiddetten kaçanların peşini bırakmıyor. Mor Çatı yetkilileri 2023’te de şiddetten uzaklaşan kadınlarla ilgili bilgi almak isteyen kişilerce tam 249 kez aranmış. Arayanların 154’ü kadınların kocası, sevgilisi, babası, erkek kardeşi ya da bir erkek akrabası. Kadınlar hakkında bilgi almak isteyen bu erkekler genellikle kadınların psikolojik sorunu olduğunu veya aralarında basit bir tartışma geçtiğini iddia ediyor. Kadınların sağlığından endişe ettiğini söyleyen de olmuş, onlara adli suç atan da.
Erkekler depremi unutturdu
6 Şubat’ta meydana gelen depremlerle şiddet gören kadınları destekleyen mekanizmalar iyice bozuldu. Depremzede kadınlardan 65 başvuru aldı Mor Çatı. Kadınlar yaşadıkları şiddetin, depremin yarattığı yıkımı unutmalarına varacak kadar güçlü olduğunu söylediler. Örneğin şiddet yüzünden kocasından ayrılıp çocuklarıyla bir hayat kuran depremzede kadın artık çocuklarıyla birlikte çadırda yaşıyor ve duyduğu tedirginliği şöyle anlatıyor: “Babaları hâlâ tehdit ediyor, geceleri sopa, demir, kaynar suyla çadırın önünde bekliyorum.”
Çocuklar kendileri için de çare arıyor
Sadece kadınlar değil, çocuklar da Mor Çatı’yı aradı. Hem kendi yaşadıkları şiddeti anlatmak hem de anneleri için ne yapacaklarını öğrenmek istediler. 18 yaş altı olanların çoğu e-posta yoluyla vakfa ulaştı. Çocuklar genellikle annelerinin
o evden çıkması için ne gerekiyorsa yapmaya hazır olduklarını ifade etmişler. Mor Çatı’nın raporuna göre anneleri adına çare arayan bu çocuklar kendi maruz kaldıkları şiddeti ikinci planda değerlendiriyor. Bu çocuklar anneleri için sığınma evi açılmasını talep ediyor.
Kadınları kim öldürdü?
En çok yakınları şiddet uyguluyor
Mor Çatı 2023 Raporu verilerine göre şiddet uygulayan kişilerin dağılımı:
Koca %49
Kadının ailesi %11,8
Eski koca % 7
Baba %7
Eski partner %5
Partner %4,5
Yabancı %4
Erkek kardeş %2
Çocuğu %1,5
Kadının akrabası %1
Arkadaş %1
Diğer (Kurum, sözlü, komşu gibi) %6,2
Erkeklerin kadınlara uyguladığı şiddetin türleri ve oranları
Psikolojik şiddet %89
Fiziksel şiddet %62
Ekonomik şiddet %35
Cinsel şiddet %19
Israrlı takip % 9
Dijital şiddet %4
Flört şiddeti %0,7
*Bu iki liste 2023 yılında ilk defa Mor Çatı’ya başvuran 818 kadına ait verilerden oluşturulmuştur.
CİNAYETLERİN PEŞİNİ BIRAKMIYORLAR
2010 yılında kurulan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu yüzlerce davaya müdahil oldu. ‘Şüpheli’ ölümlerin cinayet olduğunu kanıtladı.
EŞİ ÖLDÜRDÜ
Netice Taşdelen
2016’da öldürüldü Netice Taşdelen; 31 yaşındaydı. Eşi ve ailesi intihar dedi. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun çalışmaları sayesinde eşi cinayetten ağırlaştırılmış müebbete mahkûm edildi.
ŞAKALAŞMA DEĞİL!
Yağmur Önüt
2016’da Egemen Vardar eski kız arkadaşı Yağmur Önüt’ü av tüfeğiyle öldürdü. “Şakalaşırken oldu” dedi. 5 yıl tutuksuz yargılandı. Fakat platform peşini bırakmadı, cinayeti kanıtladı. Katil 16 yıl 8 ay ceza aldı.
UÇURUMDAN ATILDI
Esin Güneş
Siirt’te öğretmenlik yapan Esin Güneş 25 yaşındaydı. 2010 yılında Tillo’da uçurumdan aşağı düşerek hayatını kaybetti. Ailesi ve platform 2 yıllık yargı süreci boyunca uğraşıp Esin Güneş’in boşanmak istediği kocası tarafından öldürüldüğünü ortaya koydu.
BİZ DE KADINLARIN YANINDAYIZ
İndirimsiz 20 yıl ceza aldı
Yasemin Uzunçelebi 5 Ekim 2021’de uyurken evine giren Mehmet Yıldız tarafından kimyasal sıvıyla saldırıya uğradı. Vücudunun yüzde 95’i yandı. Yasemin ile röportaj yaptık. Mahkeme Yıldız’a 20 yıl, indirimsiz hapis cezası verdi.
Erkekler öldürüp ceza indirimi alıyor
“Seviyordum”, “Evlenme teklifimi reddetti”, “Erkekliğime laf söyledi” gibi gerekçeleri çok duyduk. Bu tür vakaları inceledik, avukatlarla ceza indirimlerini konuştuk.
Kadınlar hâlâ soyadını kullanamıyor
28 Nisan 2023’te Anayasa Mahkemesi kadını eşinin soyadını taşımak zorunda bırakan kanun maddesini iptal etti. Yürürlüğe girmesi için tanınan süre 28 Ocak’ta doldu. Yaptığımız haberlerde gördük ki gerekli resmi yazı nüfus müdürlüklerine gönderilmediği için uygulanamıyor.