Pierre Webó: 8 Aralık bir milat!
Güncelleme Tarihi:
Paris Saint Germain - Başakşehir F.K. arasındaki Şampiyonlar Ligi maçında hakemin ırkçı saldırısına maruz kalan yardımcı antrenör Pierre Webó, Hürriyet Pazar’a konuştu: “Sahadan çekilme kararını aldığımız için sesimizi duyurabildik. Siz sahada kaldıkça bu eylemler devam ediyor. Bir gösteri gibi, hiçbir şey olmamış gibi…”
Şapka düştü kel göründü misali, maçlar seyircisiz oynanmaya devam ettikçe futbol sahasının içindeki konuşmalar duyulur oldu. Maç seyircili olsaydı belki de Paris Saint Germain - Başakşehir F.K. arasındaki Şampiyonlar Ligi maçının dördüncü hakeminin sözleri anlaşılmayacaktı. Ancak takımın teknik direktörü Okan Buruk, hakemin ‘N ile başlayan’ kelimeyi söylediğini duydu. Sonra da az önce kırmızı kart gören yardımcı antrenör Pierre Webó... Başakşehir’in sahadan çekilme kararına PSG de destek verdi. Sonra da milyonlarca insan... Öyle ki sosyal medya raporlarına göre Başakşehir’in resmi hesabından atılan tweet 17 milyardan fazla etkileşim aldı. Webó ile röportaj yapmak için buluştuğum zaman bu sayıyı anlattım. “Ne önemli biriymişim” dedi şakayla... Sonra da: “Herkesin elinde akıllı telefon var, o gece beş kıtadan mesaj aldım.”
◊ Bir sporcunun rakip taraftarların ya da oyuncuların ırkçı saldırılarına maruz kaldığına çok şahit olduk. Ancak bir hakemin, üstelik bu derece üst düzey bir turnuvada, ırkçılık yaptığına şahit olmak bir ilkti…
Uzun yıllardır bu ülkedeyim. Türkiye’deki sporseverler beni çok iyi tanıyor. Gerginlikler karşısında nasıl davrandığımı iyi biliyorsunuz. Bu kadar sinirlenmem için çok ciddi bir olay olması gerekiyor. Beni bu kadar şaşırtan, bir hakemin böyle bir davranışta bulunması… Dediğiniz gibi rakip futbolcular ya da taraftarlarla bu sorunlar daha sık yaşanıyor.
◊ Olay hâlâ sıcakken hakemin dil (lisan) eksikliği nedeniyle böyle bir duruma düştüğü iddia edildi. Ancak Demba Ba çok güzel açıkladı, tabiri caizse hakemlere ders verdi: Irkçılık sadece hakaretle ilgili değil, ayrıştırıcı ifadeler de çok yaygın…
Ayrıştırıcı dil kullanmak da ırkçılık. Bu davranışların cezalandırılması gerekiyor. Çünkü futbol çok büyük bir organizasyon, herkesin izlediği, zevk almak için takip ettiği bir spor… Böyle bir turnuvada bunlara yer yok. Demba Ba da bunu açıkladı. Ben de aynı şekilde düşünüyorum zaten: Ayrımcılık ırkçılıktır. Hakemin yaptığı kabul edilemez.
ÖZÜR DİLESE, ELİNİ UZATSA BEN DE UZATIRDIM
◊ Sahadan çekilme kararını nasıl aldınız?
Bir tepki vermemiz gerekiyordu. Demba Ba ile bunu konuştuk. Sadece o da değil, tüm oyuncularla… Soyunma odasına indikten sonra başkanımız Göksel Gümüşdağ ile telekonferans görüşmesi yaptık. Kararımızı destekledi. Ona da, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a da, beni destekleyen herkesle birlikte teşekkür ediyorum.
◊ Paris Saint Germain’li futbolcular Neymar, Kylian Mbappe ve Presnel Kimpembe’nin tavrına da parantez açmak gerekiyor. Soyunma odasındayken de destekleri sürdü mü?
Bizimle birlikte hareket etmeleri, desteklerini göstermeleri çok önemliydi. Tabii ki diyalog soyunma odasında da devam etti. En önemli aktörler futbolcular. Onlar birlik olunca her şey daha güzel hale geldi.
◊ İçerideyken dördüncü hakem Sebastian Coltescu ile aranızda bir konuşma geçti mi? Özür diledi mi?
Hayır.
◊O anda elini uzatsa, özür dilese ne yapardınız?
Ben de uzatırdım.
◊ Aileniz nasıl etkilendi?
Uruguay’da 19 yaşında bir oğlum var. Onun üzülme ihtimaline daha çok üzüldüm. Soyunma odasına girdiğim zaman aklımda o vardı.
◊ Irkçı saldırılara maruz kalan Samuel Eto’o da sahadan çıkmaya çalışmış ancak hem kendi arkadaşları, hem rakip oyuncular hem de hakemler onu ikna etmek için çabalamıştı. Bunun yanlışlığı, Başakşehirli futbolcuların tepkisinden sonra daha iyi anlaşıldı. Diğer sporcular için örnek olacak mı?
Biz bugün neden buradayız? Sahadan çekilme kararını aldığımız için… Sesimizi böyle duyurabildik. Bu bir gerçek. Senelerce İspanya’da futbol oynadım. Siz sahada kaldıkça bu eylemler devam ediyor. Bir gösteri gibi, hiçbir şey olmamış gibi… 8 Aralık bir milat, bir gün öncesiyle bir gün sonrası çok farklı.
◊ UEFA ve FIFA’dan beklentileriniz neler?
Televizyon reklamları, farkındalık kampanyalarıyla bu konuya dikkat çekiyorlar: ‘Irkçılığa hayır!’ Ancak harekete geçmiyorlar. Futbol tamamen bir iş. Herkes kendi çıkarını düşünüyor. Destek verdiler ama sahaya çıkmamızı istedikleri de bir gerçek. Doğru olanın sahaya çıkmak olduğunu söylediler. Bu saldırılar karşısında acı çekenleri düşünmek lazım. Umarım FIFA daha etkili yaptırımlar uygular.
◊ Hakemler nasıl bir ceza almalı?
Bir hakeme ceza vermek sorunu çözmez. İspanyolcada bir deyim var: Boğayı iplerinden tutup tamamen durdurmak lazım.
BURADA KENDİMİ EVİMDE HİSSEDİYORUM
◊ İspanya’da uzun yıllar futbol oynadınız. Birçok kez ırkçılıkla gündeme gelen bir lig…
Birçok ülkede oluyor. Ama İspanya’da bizzat yaşadım. Atletico Madrid’e karşı, eski stadyumları Vicente Calderon’da… Maymun sesleri çıkarıyorlardı. Hakeme soruyordum: “Sesi duyuyor musun?” “Hayır” diyordu. Göz yumuyorlardı. Neredeyse tehdit ediyordu hakemler, “Tribünlere odaklanma, oyununu oyna” diyorlardı.
◊ Futbolcular yapıyor mu?
Ben yaşamadım. Belki de korkutuyordum onları (gülüyor).
◊ Sosyal yaşamda peki?
Tabii ki… İspanya’da. Örnek vermek istemiyorum. Bana karşı değildi, arkadaşlarıma yapıldı.
◊ Türkiye’de böyle bir sorun yaşadınız mı?
Burası farklı. Değerler farklı. Belki dinden, belki de insanlıktan ötürü… Buraya geldiğimden beri kendimi evde gibi hissediyorum. Burada, sizinle röportaj yaptığım için söylemiyorum. Sizin Afrikalılara verdiğiniz fırsatlar, onları kabullenmeniz İspanya ya da Fransa’yla aynı değil.
◊ Sevilen bir futbolcu olmak, statü, bunlar etki etmiyor mu?
Evet ama ben arkadaşlarımın yaşadıklarını da biliyorum.
◊ O gece birçok sosyal medya paylaşımı yapıldı. Herkes ırkçılığı lanetledi... Biz taraftarlar, bir futbolcunun rakibine nasıl davrandığını bilemiyoruz. O mesajları gördünüz mü, ikiyüzlü olduğunu düşündükleriniz var mı?
Yargılamak bana düşmez. Desteklere teşekkür ediyorum.
◊ Bazen rekabet kızışıyor, bir tabir var, ‘trash talk’ (çöp laflar)… Rakibi kızdırmak için söylenen sözler için kullanılıyor.
Tabii ki var. Duran toplarda gelip konuşurlar. Felipe Melo motivasyonunuzu düşürmek için her şeyi söylerdi ama ırkçılık değil onunki.
BU BİR ŞOV!
Maç kaldığı yerden devam etmeden hemen önce Paris Saint-Germain’li futbolcularla birlikte dizlerinizin üzerine çöküp fotoğraf verdiniz. Kimin fikriydi?
Güzel bir destekti. Ama bu bir şov! Dün (perşembe) ne oldu? UEFA Avrupa Ligi maçında Sivassporlu oyuncular diz çöküp yumruklarını kaldırdı ama rakip takım Maccabi Tel Aviv ayakta bekledi. Birlik olmadıktan sonra bir önemi kalmıyor. Biz sahadan çekilmemize rağmen Paris Saint-Germain çıkmasaydı ne olacaktı? 3-0 mağlup olacaktık...
Hürriyet Spor Servisi Müdürü Mehmet Arslan’a maçtan önce giydiği ırkçılık karşıtı mesaj taşıyan tişörtü imzalayıp hediye eden Webó, FIFA’yı bu konuda harekete geçmemekle suçluyor.