Güncelleme Tarihi:
İran
Doktorlar ‘Kim ölsün, kim iki gün daha yaşasın’ diye tercih yapmak zorunda kaldı
Tebriz’de yaşayan N.E. koronavirüs görülmeden hemen önce Türkiye’ye gelme planları yapıyordu, uçak biletini almıştı. Virüsün Kum kentinde görülmesiyle birlikte “Neyse ki buraya (Tebriz) gelmemiş. Zaten ben gidiyorum” diye düşünüyordu. N.E.’ye göre Türkiye’nin 23 Şubat’ta İran sınırını kapatması, halkı virüsten daha çok sarstı. Türkiye’nin bu hareketi İran halkı için bir alarm olmuştu. Ailesini bırakıp gidemezdi. Gitmedi de... Yaşananları şöyle anlatıyor:
- Kum’u karantinaya almadıkları için virüs yayıldı. Bir pazar günü, doktorlar arabaların içinden hoparlörle ‘Lütfen herkes evine gitsin’ diye bağırmaya başladı.
-Doktorlar, hemşireler bitkin halde, hastanede yerde uyuyorlar. Çok sayıda doktor ve hemşire koronadan hayatını kaybetti. Hastaları sırayla cihazlara bağladılar ve kim ölsün, kim iki gün daha yaşasın diye tercih yapmak zorunda kaldılar.
- Tedavi edecek diye alkol içip kör olan ve ölenler, aşırı vitaminden zehirlenenler oldu. “Korktum, bana bir kit verin” diye hastaneye gidip kendine bulaştıranlar da cabası.
- Ama İran’da hiç kimse market raflarını boşaltmadı. Halk uzun süreli ambargo nedeniyle yetinmeyi öğrendi ve ürünlerin bitmeyeceğini biliyor. Bazı ev sahipleri de mart kirasını almadı, nisan kirasının yarısını istedi.
Çin
İki aydır süpermarket haricinde hiçbir yere gitmedim ama yürüyüşü ihmal etmiyorum
Cenk Özkömür koronavirüsün ilk görüldüğü yerde, Çin’de yaşıyor. 35 yaşında, gazeteci. Dokuz yıldan uzun zamandır Pekin’de:
- 23 Ocak’ta Vuhan karantina altına alındı. Pekin ve Şanghay gibi birçok kentte de yarı tecrit diyebileceğimiz bir duruma geçildi. Medyada başlarda sağlık personelinin fedakârlıkları anlatılıyordu. Sonra, hükümetin tedbirlerinin başarısı öne çıkmaya başladı.
- İki aydır, süpermarket haricinde hiçbir yere gitmedim ama yürüyüş yapmayı ihmal etmiyorum. Türkiye’nin Çin, Güney Kore, İran ve İtalya gibi örneklerden öğreneceği çok şey var. Şeffaflığın önemini, sıkı karantina tedbirlerinin nasıl uygulanacağını ve ne sonuçlar vereceğini Çin’den öğrenebiliriz. Güney Kore’ye bakarak karantina ve yasak olmadan, yoğun testlerle salgının nasıl kontrol altına alınacağını görebiliriz. İtalya örneğinde de sosyal teması bir an evvel kesmenin ne kadar kritik olduğunu görmek mümkün.
Arjantin
En çok duyduğum cümle: Bu politik bir virüs
Arjantin, Latin Amerika’da virüsten ilk kaybın yaşandığı ülke. Buenos Aires’te yaşayan Mehmet Tarhan’a ulaştık.
42 yaşındaki Tarhan, restoran işletmecisi ve devletin önlemler konusunda oldukça yavaş kaldığı görüşünde:
- İki hafta geçti; konser, tiyatro, opera gibi etkinlikler daha birkaç gün önce iptal edilmeye başladı. Ülkeye giren yabancılara ve Arjantinlilere ciddi bir tarama ve müşahede yapılmadı. Sonraki taramalarda kaldıkları otelde karantinayı kabul etmeyen 270 yabancı sınır dışı edildi.
- Koronavirüs konuşulmaya başladığında çok da ciddiye alınmadı; kişisel temas, öpüşerek selamlaşma, gece hayatı ve sokaklardaki canlılık devam etti. “Bu politik bir virüs” en çok duyduğum cümlelerden biri. Toplumsal hareketlerin bastırılması için virüsün abartıldığına dair söylemler yaygın. İnsanlar gözaltına alınarak fiilen karantinaya sokuluyor.
ABD
Artık sokaklar ıssız. Sosyal izolasyona dikkat ediyoruz
Deniz Karagülle, 10 yıldır Kaliforniya’da yaşıyor. Yüksek yazılım ve ürün mühendisi. Yazılım şirketi ESRI ve Johns Hopkins Üniversitesi işbirliğiyle hazırlanan ‘Koronavirüs İnteraktif Haritası’nda onun da emeği var. Hurriyet.com.tr’nin ana sayfasında da görebileceğiniz bu haritada hangi ülkede, kaç kişinin virüse yakalandığı, kaç kişinin hayatını kaybedip kaçının kurtulduğu görülebiliyor. Bir ay önceki aklı olsa daha çok temizlik malzemesi alacağını söylüyor çünkü ihtiyacı olanlarla da paylaşabilirmiş:
-70 yaş üstünde olan yoga öğretmenime bir hafta tuvalet kâğıdı aradım. En son, Home Depot mağazasına gidip kamyonların ne zaman geldiğini öğrendim. “Sabah 6.00” dediler, 5.45’te gittiğimde inanılmaz bir kuyrukla karşılaştım. Sadece bir paket tuvalet kâğıdı alabildim.
- Şu an sokaklar ıssız. Hepimiz hijyenimize ve sosyal izolasyona dikkat edersek sadece kendimizi ve sevdiklerimizi değil, başka coğrafyada yaşayan insanları da korumuş oluruz.
İtalya
Her şey bittiğinde insanların meydanlara
inip hesap soracağını düşünüyorum