Güncelleme Tarihi:
Alzheimer erken teşhisi zor, kesin tedavisi olmayan nörolojik bir rahatsızlık. Ancak uzmanlara göre hayat tarzımızı değiştirerek bu hastalıktan kendimizi koruyabiliriz. Nöroloji uzmanı Prof. Dr. Derya Uludüz neler yapmamız gerektiğini ve bunların nasıl bir etkisi olduğunu anlattı.
KAFA TRAVMALARI RİSKİ ARTTIRIYOR
◊ Aile öyküsü önemli bir parametre. Bu nedenle ailede alzheimer hastalığı olan kişilerin 40 yaşından sonra rutin olarak kognoskopi testiyle beyin sağlığını kontrol ettirmesi gerekiyor. Özellikle APOE4 geni pozitif olan kişilerin korunma protokolüne alınması önlem için en doğru yöntem.
◊ Gençlik yıllarında küçük darbelerle bile olsa kafa travmasına maruz kalmak ilerleyen yaşlarda alzheimer için risk taşıyor. Futbol gibi temas sporları yapan çocuklar ve gençler dahil olmak üzere genç sporcular, beyinleri hâlâ gelişmekte olduğu için
özellikle risk altında.
◊ Sigara, ateroskleroz (arterlerin sertleşmesi ve daralması) ve hipertansiyon (yüksek tansiyon) dahil olmak üzere kardiyovasküler hastalıklar için iyi bilinen bir risk faktörüdür. Bu koşullar beyne giden kan akışını kısıtlayabilir, bu da bilişsel bozulmaya ve alzheimer hastalığı riskinin artmasına neden olabilir.
◊ Aşırı alkol tüketimi (günde 2 kadehten fazla) nörotoksik olabilir, beyin hücrelerine zarar verebilir ve bilişsel işlevi etkileyebilir. Aşırı alkol kullanımı tiamin (B1 vitamini) eksikliğine yol açabilir. Tiamin beyin fonksiyonu için gereklidir ve eksikliği wernicke-korsakoff sendromu adı verilen, hafıza sorunları ve kafa karışıklığı içeren durumla sonuçlanabilir.
◊ Obezite, beyin de dahil olmak üzere tüm vücutta kronik enflamasyonla ilişkilidir. Bu enflamasyon oksidatif strese katkıda bulunabilir ve beyin hücrelerine zarar vererek potansiyel olarak alzheimer hastalığı riskini arttırabilir.
YALNIZLIK BEYİN DOKUSUNU KÜÇÜLTÜYOR
◊ Stresi kontrol edebilmek önemli. Çünkü stres hormonu kortizol dengesizliği beyne direkt zarar veriyor ve hafızayı olumsuz etkiliyor. Çalışmalar dört yıldan uzun süren depresyonun demans için risk faktörü olduğunu gösteriyor.
◊ Mutlu olmasanız bile gülmeye çalışmak kulağa biraz garip gelebilir, ancak bunun beyinde fizyolojik bir karşılığı var. Gerçek olmasa bile kendinizi gülümsemeye zorladığınızda kullandığınız yüz kasları beyne pozitif bir geri bildirim sinyali yolluyor. Sonuç olarak beyinde dopamin, endorfin ve serotonin gibi mutlu kimyasallar salgılanıyor.
◊ Stresli anlarınızı bir saatten kısa tutun. Stres hormonu kortizol salgılandığında hafıza, konsantrasyon ve karar verme sorunları da dahil olmak üzere bilişsel zorluklara yol açabilir.
◊ Güçlü aile bağları, sevdiklerinizle geçirilen kaliteli zamanlar ve sosyal ortam hafızanın korunmasında çok önemli. Son çalışmalara göre yalnızlık beyin dokusunu küçültüyor, bu da demans için bir risk faktörü.
BAHÇEYLE İLGİLENİN
◊ Bol bol hareket edin. Dostlarınızla gruplar oluşturarak sürekli açık hava egzersizleri yapın; tenis oynayın, yüzün... Sosyalleşmeye de vakit ayırın.
◊ Bahçede çapa yapmak, yabani ot toplamak, sulamak gibi düşük yoğunlukta fiziksel aktivitenin yanında eğilme, oturma ve kalkma hareketleri sayesinde özellikle alt vücut bölgelerini güçlendirirsiniz.
◊ Spor yaptığımızda, beyinde mutluluk hormonu serotonin, ağrı ve enerji hormonu endorfin salgılanırken stres hormonu kortizol azalır. Egzersiz stres ve depresyonu azaltırken daha iyi odaklanmamızı sağlar.
◊ Dopamin ve serotonin sayesinde ne kadar yorgun başlarsanız başlayın egzersizi daha enerjik ve mutlu bitirirsiniz. Ruh haliniz iyileşir ve moralinizi yükseltir.
Sosyal izolasyon bilişsel gerilemeyle ilişkilendirilmiştir.
DUYUSAL YOKSUNLUĞA DİKKAT!
◊ Sağlıklı olmak istiyorsak, vücudumuza doğru besinler almalıyız. Doğru besinler derken işlenmemiş yiyeceklerden söz ediyorum. Fast food’dan uzak durun.
◊ Uyku sorunu yaşayan kişilerde beyinde amiloid beta denilen proteinler depolanır. Bu proteinlerin birikmesi hafıza ve düşünce hızında yavaşlama ve unutkanlığa neden olabilir.
◊ Öğrenme, direkt olarak uyku süresiyle ilişkilidir. Yeterli süre uyuyanlar, az uyuyanlara göre daha iyi öğrenme, bilgileri kaydetme, yaratıcı çözümler bulma yeteneğine sahiptir ve yüksek performans gösterirler.
◊ Beyin zamanla daha az işitsel sinyal aldığı için bu yoksunluğa yol açabilir. Bu azalan duyusal girdi beyinde değişikliklere yol açarak potansiyel olarak bilişsel işlevi etkileyebilir. Sosyal aktivitelere ve sohbetlere katılmayı daha zor hale getirebilir. Sosyal izolasyon ve yalnızlık, bilişsel gerileme ve alzheimer hastalığı riskinde artışla
ilişkilendirilmiştir.
◊ Kronik enflamasyonun alzheimer hastalığının gelişiminde ve ilerlemesinde rol oynadığı düşünülüyor. Hava kirleticiler, beyin de dahil olmak üzere vücutta oksidatif stres oluşturabilir.