Güncelleme Tarihi:
A-Aralıklı oruç
Ç-Çirkinin
güzelliği
D-Deniz
sebzeleri
E-Ete veda
F-Fonksiyonel
gıdalar
Tanımı Gıda Takviyesi ve Beslenme Derneği’nden alalım: “Temel beslenmenin ötesinde vücut için faydaları olan, belirli hastalıkların önlenmesinde ve hastalığa yakalanma riskinin azaltılmasında rol oynayan gıdalar.” Ancak ‘takviye edici gıda’yla sıkça karıştırılıyor. Temel fark, fonksiyonel gıdaların bilinen yiyeceklerden oluşması, takviye edici gıdalarınsa daha çok kapsül, toz, içecek formunda sunulması. Fonksiyonel gıdalar özel amaçlara yönelik olarak vitamin, mineral, yağ asidi, antioksidan gibi yönlerden zenginleştiriliyor. Örnek mi? Probiyotik yoğurtlar, laktozsuz sütler, glütensiz gıdalar, Omega-3 içeren yağlar, düşük sodyumlu tuzlar...
G-Gürcü
mutfağı
2019 trend listeleri ilan etti: Bu seneye Gürcü mutfağı damga vuracak, ille birini seçeceksek o da haçapuri olacak. Dünya yeni keşfediyor olabilir ama bize hiç yabancı değil. Haçapuri bir tür peynirli pide. San Francisco’lu yemek danışmanı Andrew Freeman, bu pidenin ‘Instagram dostu’ görüntüsüyle de yıldızlaşacağını söylüyor. Konuya Gürcistan’dan girdik ama New York merkezli danışmanlık firması Baum&Whiteman’a göre ‘-istan’lı ülkelerin tümü yükselişte. Yani bizim kadar dünyanın da Kazakistan, Tacikistan, Özbekistan lezzetleriyle hemhal olmasına az kaldı.
H-Hiperyerellik
Bu kavramın özü şu: Yemeğin malzemesi, yiyeceğiniz yere en yakın mesafede olmalı. Birkaç nedeni var. İlki, besin değerinin masaya gelene kadar geçen zamanda bile düşmesi. İkincisi, her bir ürün için kurulan taşımacılık zincirleri yüzünden karbon salımının artması. Yani yol uzadıkça besleyicilik azalıyor, dünyaya verilen zarar artıyor. Sadece çiğ sebze-meyve değil, bir restoranda kullanılan sos, ekmek, garnitür gibi ürünlerin de o mutfakta pişirilmesi şart. Çare ne? Yurtdışında pek çok restoran küçük arka bahçelerini oluşturdu. Bunu yapamayanlar şehir bostanları, teras çiftlikleriyle zamane hallerine uygun çözümler peşine düştü. Yani özellikle Türkiye’de âdet olduğu üzere metrekarelerce alanının her yerine sandalye atmak yerine, yenilikçi bir bakış açısıyla harekete geçen fark yaratır.
I-Ilımlı adımlar
İ-İkameler
J-Japon işi çay
Adı peynirli çay. Hemen ağız bükmeyin. Ne de olsa daha önce tereyağlı kahveyle de müşerref olmuştunuz. Menşei Tayvan. Onlar sekiz-dokuz yıl önce içmeye başlamışlar ama sırayla Çin, Hong Kong, Singapur ve Malezya’yı dolaşan peynirli çay Japonya’yı ele geçirince trend listelerine dahil olmuş. Japon içecek firması Kirin’in ambalajlı olarak da satışa sunmayı planladığı, sıcak çayın üstüne yumuşak peynir tabakası eklenerek hazırlanan bu içeceği yakın gelecekte daha çok duyabiliriz.
K-Kar helvası
10 yıl öncenin soğuk tatlı modası, çeşitli garnitürlerle süslenen dondurulmuş yoğurttu. Ama bu yaz, kar helvasının yazı. Yöresine göre bicibici, karlama, karsambaç adlarını da alan bu tatlı, rendelenmiş buz veya temiz karın üzerine bir şurup, bal ya da pekmez eklenerek hazırlanıyor. Japonların kakigori, Filipinlilerin halo-halo, Korelilerin patbingsu, Tayvanlıların bao-bing dediği tatlıyı üstüne sadece taze meyve koyarak çok daha sağlıklı hale getirebilirsiniz.
L-Lahana
Hepimiz onun sarma, turşu, kapuska halleriyle büyüdük. Başka bir forma bürünebildiğini öğrenmemiz 1989’da Amerikan fast food zinciri KFC’nin Türkiye’ye gelip bizi coleslaw salatasıyla tanıştırmasıyla oldu. Sonra diyet yapanların yıldız yemeği olarak çorbası çıktı. Birkaç senedir turşusunun Alman versiyonu sauerkraut’u ya da Korelilerin favorisi kimçiyi de duymuş olabilirsiniz. Ama şimdi sofralara taht kurmaya geldi. Meksika usulü dürüm enchilada’yı ya da lazanyayı hamur yerine lahana yapraklarıyla yapmak sizce de çok iyi fikir değil mi? Daha bunun kremalısı, ızgarası hatta cipsi, pizzası var. Üstelik beyazı var, moru var.
M-Maskülenize bitki
Bir türlü kurtulamadığımız şu ‘maço erkek bakışı’ havaları beslenme tarzlarını da ele geçirmiş halde. Ama bu işlere kafa yoranlar, “Şimdi et yeme diyorsun da ne yiyeceğiz o zaman, ben doymam ki” diyen erkekleri tavlamanın yolunu buldu: Bitkileri, otları etimsi lezzetlere büründürmek. Nasıl mı? Tütsüleyerek, mangala atarak, ızgara ederek, kavurarak veya marinasyona tabi tutarak. Hollandalı Lisette Kreischer ve Maartje Borst’un kitabı ‘Man. Eat. Plant.’ (Erkek. Yemek. Bitki.) etoburların iştahını kabartacak vegan tariflerle dolu. İnternet sitelerinden görebilirsiniz.
N-Nohut
Son dönemin en dört başı mamur baklagili. Unu, glütensiz tariflerin baş tacı. ‘Aquafaba’ diye adlandırılan suyu, veganlar için dondurmadan mayoneze, tereyağından peynire çok çeşitli reçeteleri mümkün kılmasıyla zirvede. Tahinle buluşup her şeyin yanına yakışan ezmesi humus ise artık dünyayı dolaşan bir lezzet. Üstelik şimdi geleneksel olandan başka formlarıyla da karışımıza çıkıyor. 19 Ocak tarihli Hürriyet Cumartesi’de yer verdiğimiz ‘çikolatalı humus’ haberini bir daha okuyun.
O-Olumsuz olumlu
Ö-Öze dönüş
Sağlığa en faydalı beslenme biçimlerinden birinin Akdeniz diyeti olduğu biliniyor. Bitkisel beslenmenin kıymetinin anlaşıldığı, öze dönüş rüzgârlarının estiği günümüzde baş tacı olması da kaçınılmaz. Formül belli. Ye: Sebze, meyve, yemiş, tohum, baklagil, patates, tam tahıl, ot, baharat, balık, deniz ürünü, sızma zeytinyağı. Ölçülü ye: Kümes hayvanları, yumurta, peynir, yoğurt. Nadiren ye: Kırmızı et. Diğerlerini de yeme!
P-Pesketaryen, paleo, pegan
R-Reishi
mantarı
Ya da diğer adıyla ‘ölümsüzlük mantarı’. Uzmanlar antiaging, antioksidan, antialerjik, antihipertansif, antidiyabetik, bağışıklık güçlendirici ve kanseri önleyici özellikleri olduğunu söylüyor. Çin’de ve Japonya’da yetiştiği için taze yeme imkânı yok ama kapsül halinden faydalanabilirsiniz.
S-Süt
Et gibi inek sütünün de sonuna geldik. Yeni araştırmalar bu sütün insan vücuduna faydalı olduğu inanışını sarsıyor ve “İnek sütü buzağının hakkı” diyorlar. Devir, bitkisel süt devri. Kaju, badem, hindistancevizi, soya, pirinç, yulaf, fındık, kenevir, bezelye... Hepsinden leziz sütler çıkarmak mümkün.
Ş-Şeker
T-Takviyeler
Adaptojenler yani stresi düzenleyen ve vücuda canlılık veren bitkiler yükselişte. Birincilik yıllardır tahtını terk etmeyen ginsengde. Ama çeşitler çoğaldı. Kış kirazı veya Hint ginsengi de denen aşvaganda, Rusya Devlet Başkanı Putin’in de kullandığı öğrenilince zirve yapan rodyola (altın kök), hafızaya iyi geldiği vurgulanan bakopa, kutsal fesleğen ya da tulsi diye de bilinen holy basil, bağışıklık sistemini destekleyen Sibirya ginsengi eleuthero, Peru’da yaygın içilen çayıyla duyduğumuz maça, faydaları saymakla bitirilemeyen kordiseps mantarı ve şizandra üzümü. Bu seneden başlayarak çok daha fazla duymaya hazır olun.
U-Uzun pişir
Döküm tencere-tava çılgınlığı hız kesti. Şimdi uzun saatlerde yemek pişiren özel tencere ‘slow cooker var. Elektrikle çalışıyor, dışı metal oluyor, iç kabın çevresindeki su belirli derecede ısıtılıyor ve yemek pişene kadar bu sıcaklıkta kalıyor. Satın almadan önce, yemek kaynamadığı için toksik maddelerin ölmediğini ve uzun pişirmenin vitaminleri uçurduğunu söyleyen uzmanlara da kulak vermeli.
Ü-Üstüne çık!
V-Veganlık
sofradan taştı
Saçma sapan sorularımıza maruz kaldılar, aşağılanmalarla baş ettiler, binlerce yıllık önyargılara karşı savaştılar ama artık salt bir beslenme biçimi değil bir yaşam tarzı oluşturmayı başardılar. Pek çok ünlü tasarımcı ürün etiketlerine vegan ibaresi koymaya başladı. 1-4 Şubat’ta ise Los Angeles’ta dünyanın ilk Vegan Moda Haftası düzenlenecek.
Y-Yararlı yağlar
Tereyağı, zeytinyağı, sadeyağ, fındıkyağı... Şimdi bir de MCT (orta zincirli trigliserit) yağı çıktı. En çok hindistancevizi yağında bulunan MCT, kan akımına hızla karışıyor ama insülin salınmasına neden olmuyor. Ketojenik diyetin yaygınlaşmasıyla şöhret kazanan bu yağın antioksidan içeriğe sahip olması gibi artı özelliklerinden de söz ediliyor.
Z-Zahter
Antakya’ya müjde! Batılılar Tunus’un harissasından sonra zahteri de keşfetti. Onların ‘za’atar pie’ dedikleri bizim bin yıllık zahterli ekmek. Zaten son yıllarda dünya beslenme trendleri çok yakınımızdan geçiyor. Siz de heyecanlanmıyor musunuz?