10 gün yurtta karantinada kaldı, ortaya ‘Gidip Gel’ çıktı

YouTube’da 2010’da açtığı kanalda uzun yıllar babasının gitarı eşliğinde şarkı söylediği videoları yayımlayan Selin Geçit, artık kendi kanatlarıyla uçuyor. İlk profesyonel teklisi ‘Gidip Gel’ bu topraklardan esintiler taşıyan ama yüzü Batı’ya dönük bir çalışma. Selin, müzikte nasıl bir tarzı olacağına daha 12-13 yaşlarındayken karar vermiş: “O dönem Shakira hem Batı ritimleri hem Hispanik ezgiler ve gırtlak teknikleriyle tüm coğrafyalarda ilgi görmüştü. Ben de bizim ezgilerimizin izlerini taşıyan bir şeyler yapacağımı düşünüyordum.” Uzun yıllar ailesiyle yurtdışında yaşayan Selin, müzik eğitimini de İngiltere’de tamamlamış. Onu, teklisini konuşmak için aradığımızda da Dublin’de bulduk.    

Seni Dublin’de yakaladık. İş amaçlı bir seyahat mi?

Öncelikle iş için geldim ama tatil yapmayı da ihmal etmedim.

Yeni teklin ‘Gidip Gel’i de yine bir yurt dışı seyahati sonrası karantinaya alındığın otelde yazmışsın. Müzik o zor süreci kolay atlatmanı sağladı mı?

İlginç bir dönüm noktasıydı benim için. Türkiye’ye rahatça gireceğimi sanıyordum, havalimanında 10 gün karantinaya alınacağım söylendi. Beni yüksek bir yurt binasının en üst katına yerleştirdiler. Ailemi görmem yasaktı. Yiyecek ve giyecek getirip güvenlik görevlilerine teslim ediyorlardı. İlk gün iki karış suratla kendime acıyarak, anne ve babamı üzerek geçti. İkinci gün ailem yurda klavyemi, mikrofonumu ve en sevdiğim yemekleri getirdi. Onları yukarıdan el sallayarak yolcu ettikten sonra 9 gün kafamı kaldırmadan şarkı yazdım. 3 şarkının tamamını, 4 şarkının da taslağını bitirdim. Karantina, hayatımın en verimli geçen 10 günü olarak kalacak hatıramda.

Birçok müzisyenin müzikle ilgili ilk anıları çocuk yaşlara rastlıyor. Sen daha da erken dönemde tanıştın değil mi?

Babam hep müzisyen olmak istemiş. Ailesinden bu anlamda destek görmemiş maalesef. O da “Ben olamadım madem, kızımı müzisyen yetiştireyim” demiş. Anne karnında ve doğduktan sonra müzik dinleyen bebeklerin müzikal avantajları olabileceği bilgisiyle, bana da daha doğmadan müzik dinletmeye başlamış. İki aylıkken, babamın bana Pink Floyd’un ‘If’ parçasını dinletirken çekilmiş videom var.

Özellikle babanla bir dönem müzikal ikili gibiydiniz. YouTube videolarında gitarıyla sana eşlik ediyordu. Aranızda müzik gibi güçlü bir bağ olmasını annenin kıskandığı zamanlar oluyor
muydu?

Hayır, tam aksine annem her zaman “Müzik sayesinde birlikte bolca vakit geçirdiniz, o sayede ergenlik çağında yabancılaşmadınız birbirinize” diyor.

Artık kendi kanatlarınla uçuyorsun. Baban geldiğin noktayla ilgili neler düşünüyor?

Warner’la sözleşme imzaladığım gün bana dönüp “Bir yandan müzik arkadaşımı kaybetmekten üzüntülüyüm, öte yandan yoluna usta müzisyenlerle devam edeceğini bilmek beni rahatlatıyor. Kim olduğunla, yaptıklarınla gurur duymaya devam edeceğime eminim” dedi. Gözleri doldu yine, böyle anlarda hep gözleri dolar. Bazen kızdırıyorum onu, o gün kızdırmadım ama...

İyi bir müzik eğitimi, ailenin desteği... Bu avantajlarına rağmen zorluklarla karşılaştığın oluyor mu?

23 yaşımdayım. Tek çocuk olduğum için hem çok sevgi hem çok ilgi gördüm. Bu büyüme şekli, kimi alanlardaki bağışıklığımın yeterince güçlenmemesine sebep olmuş olabilir. Bu yüzden kimi olaylar beni gereğinden fazla üzebiliyor. Ama bunun üzerinde çalışıyorum.

BUGÜNÜMÜ TEMSİL EDİYOR

‘Gidip Gel’in müzik kariyerin için anlamı nedir?

Müziği biraz resim sanatına benzetiyorum. Ressamların zaman içerisinde olgunlaşan, farklılaşan tablolarını görürüz. İlk kez sergilenmiş bir tablo, nasıl ki çoğunlukla ressamın başyapıtı değilse, bence ‘Gidip Gel’ de birçok başka şarkı arasında müzikal becerimin bugün bulunduğu yeri temsil ediyor.

Sözleri neden İngilizce ve Türkçe?

İki türlü şarkı yazma yaklaşımı var. Biri temel olarak şiiri ya da şarkı sözlerini alır ve melodiyi, şarkıyı üzerine inşa eder. Diğeri temel olarak melodiyi alır, sözleri melodiye uyumlu olacak şekilde yazar. Ben daha çok ikinci kategoriye giren bir şarkı yazarıyım. Bu yüzden ‘Gidip Gel’ müzikal olarak yabancılara da Türklere de, sözlerinden çok, ezgilerin, ritmin, akorların dizilişi ve vokallerin etkisiyle iyi hissettiriyor.

MAHMUT ORHAN, BABAMIN ÖNYARGILARINI YIKTI

Mahmut Orhan’la yaptığınız tekli ‘In Control’ sana yeni kapıların açılmasını sağladı mı?

Mahmut Orhan’la yollarımızın kesişmesinin iki alanda kritik etkisi oldu. Birincisi, Türkiye’deki en başarılı DJ ve prodüktörlerle tanışma ve çalışma fırsatı buldum. İkincisi de fikirleri, mentorluğu çok önemli olan babamın, Mahmut Orhan’ı ve müziğini tanıyınca elektronik dans müziğine ve ‘pop’a karşı önyargılarının yıkılmasıydı.

İYİ DANS ETMEK İÇİN SIKI ÇALIŞIYORUM

Müzik dışında günlerin nasıl geçiyor?

Spor yapıyorum, dans becerimi geliştiriyorum, dünyayı daha iyi okumak için işime yarayacak şeyler öğrenmeye çalışıyorum.

Dans etmek müzikle ilgili planlarının bir parçası mı?

Evet, kesinlikle. Benim yaptığım müzik türü için çok iyi bir müzikal şölen sunmak önemli. Halen istediğim kadar iyi bir dansçı değilim ama sıkı çalışıyorum.

Şu sıralar seni neler mutlu ediyor, nelere üzülüyorsun?

Müzik yolculuğumun planladığımız gibi gidiyor olması heyecan ve mutluluk veriyor. Öte yandan 30-40 yıl sonra dünyanın bugünden daha iyi olmayacağı gerçeği ve bu konuda yeterince çaba harcamayışımız üzücü bence.