Güncelleme Tarihi:
Bir anda “Ne zaman evleneceksin”, “Ev sizin mi? Değilse kirası ne kadar”, “Neden boşandın”, “Kaç para kazanıyorsun”, “Kilo mu verdin sen” diye sorular gelir ya bazen... İçimizden ‘Sana ne, seni neden bu kadar ilgilendiriyor’ derken, yüzümüzde bir gülümsemeyle yüzeysel açıklamalarla geçiştirmeye çalışırız hani. İşte bu tip sorular sohbeti zulme çeviriyor, bu yüzden de ‘hoşbeş zorbalığı’ diye anılıyor... Yani merakını gidermek için kişinin rahatsız olabileceği, konuşmaktan imtina edeceği bazı konuları açıp bunların cevabını almak konusunda ısrarcı olmak...
Bunun temelinde sınırları bilmemenin ve empati eksikliğinin yattığını söylüyor klinik psikolog Seren Akıncı. Bir de kültürel faktörlerin etkili olduğunu... Çünkü geçmişte büyük evlerde, aile büyükleriyle oturulan yapılarda kimin ne zaman evleneceği, ne zaman çocuk yapacağı gibi kararlarda aile büyükleri de söz sahibi oluyordu, bunlar rahatça konuşuluyordu.
Açıkçası böyle durumlarda benim içimden, ciddi bir surat takınıp sorulan sorular kadar tuhaf cevaplar vermek geliyor. “Ne zaman çocuk yapacaksın” diye soran 70 yaşındaki teyzeye “Aaaa rica ederim, önce sizden bekliyoruz Hasibe Teyze, siz ne zaman yapacaksınız” diye sormak mesela. Hâlâ iş bulamadığını bile bile iş durumunu soran arkadaşa “Kariyer değişikliğine gideceğim, profesyonel uykucu olmak var aklımda” diyebilmek... Ya da bilmem kaçıncı tüp bebek denemende “Neden olmuyor” diyen komşuya “Biz çocuk istemiyoruz aslında, spor olsun diye deniyoruz” şeklinde cevap vermek...
Özellikle çocuk, sanki ciddi bir sorumluluk değilmiş gibi bir ısrar, kıyamet... “Ben çocuk yapmak istemiyorum” dediğinizde de “Pişman olursun, yap” telkinleri... Geçenlerde Michigan Üniversitesi’nin bir araştırması yayımlandı. 1000 kişiyle yaptıkları çalışma çocuksuz ailelerin, çocuklular kadar mutlu olduğunu gösteriyor ama gel, sen bunu Hasibe Teyze’ye anlat...
“ÖZELİNİZİ KORUYUN”
Hal böyle olunca kendim de birilerine soru sormaktan imtina eder oldum. Oysa “İnsan sosyal bir canlı ve ilgilenmeye, ilgilenilmeye ihtiyaç duyuyor. Bunu karşımızdakini rahatsız etmeden yapmak mümkün” diyen Seren Akıncı sohbet sırasında karşımızdakinin beden diline, kullandığı kelimelere dikkat etmemizi tavsiye ediyor: “Örneğin, sohbet ettiğiniz kişi ‘Doktora gidiyorum’ diyorsa ‘Hayırdır, umarım her şey yolundadır’ gibi yorum yaptığınızda konuyu detaylandırıyorsa sormaya devam edebilirsiniz ama bilgi vermekten kaçınıyorsa ‘Geçmiş olsun’ deyip bırakmak daha yerinde. Karşınızdaki kişiden vermek istediğinden fazlasını talep etmek, bu konuda ısrarcı olmak kişisel alanını ihlal etmek ve saygısızlıktır. Davet edilmediğiniz eve girmekten farkı yok bunun.”
Buna maruz kaldığımızdaysa sohbeti devam ettirmek istemediğimizi ifade eden cümleler kullanabileceğimizi söylüyor: “Karşımızdaki kişiyle yakınlığımıza göre konuyu geçiştirebiliriz. ‘Bu konuda daha karar vermedim/vermedik’ gibi... Kendi sınırımızı ve özelimizi korumazsak sınır ihlalleriyle sürekli karşılaşacağımızı unutmamak lazım.”