Hürriyet Dünyası Obama'nın kalbinde
Güncelleme Tarihi:
Başkan Obama’nın bu akşamki seçim partisine katılmak için Chicago’dayım. Obama’nın kampanya telefon merkezine girdim. Son dakikaya kadar Colorado’dan Ohio’ya ülkenin dört bir yanındaki kritik eyaletlerin seçmenlerini oy kullanmaları için arayan içerideki gönüllülerle konuştum. Gönüllüler son dakikaya kadar arayacaklar. Çünkü seçimin sonucunu katılım belirleyecek. Katılım arttıkça da Obama’nın şansı yükselecek.
İçeride 100’e yakın insan var. Her birinin önünde bir kağıt. Üzerlerinde telefon numaraları yazıyor. Cep telefonlarıyla listelerindeki insanları arıyorlar. Sonra da her isme bir tık atıyorlar.
Chicago’dayım. Başkan Barack Obama’nın kampanya merkezinde. Ve bugün yapılacak seçimden önce son dakikaya kadar kritik eyaletler Ohio ve Wisconsin’deki seçmenleri arayıp Obama’ya oy vermelerini isteyen kampanya gönüllülerini takip ediyorum.
OBAMA'NIN KALBİ CHICAGO'DAKİ KAMPANYA MERKEZİ / FOTO GALERİ
Gönüllüler merkezin içindeki odalardan birinin kapısında uzun bir sıra oluşturmuşlar. Kapıda da Josh Caron duruyor. 30 yaşında, Chicagolu bir barmen. 7 aydır gönüllü olarak çalışıyormuş. Elindeki numaraları bitirenlerin listelerini alıyor ve isteyenlere aramaları için yeni numaralar veriyor. Yanına yaklaşıyorum. Konuşmaya başlıyoruz. “Niye gönüllü oldun” diye soruyorum. “Çünkü” diyor, “Obama benim ideallerimi destekliyor.” “Bu gerekçe sadece oy vermeye yeter. Niye gönüllü oldun” diye bir daha soruyorum. “Beğendiğim bir aday var. Ve demokrasinin gereği, kazanması için ona destek olmalıyım. O yüzden geldim” diyor.
Chicago’daki Obama kampanyasının telefon merkezini dolaştığınızda, içeride barmen Josh gibi onlarca genç gönüllü gördüğünüzde bu seçimin nasıl bir ayrıma işaret ettiğini bir kez daha anlıyorsunuz. Bir tarafta Romney’nin en güçlü tabanı üst gelir grubu. Bir tarafta ise dört yıl önce 18 yaşını geçip hayatında ilk kez oy atanların yüzde 63’ünden destek alan Obama’nın gençleri.
Gençler. Gelecekleri ile ilgili endişeliler. Ve o yüzden de Obama’nın kazanması için ellerinden geleni yapıyorlar.
Anketlerde Romney’nin Ohio, Virginia gibi kritik eyaletleri halen döndüremediğini dikkate alırsanız, şimdilik her şey onların istediği gibi. Her ne kadar Chicago’da kampanya merkezi dışında seçim heyecanının esamisi okunmuyor olsa da… Obama’nın 2008’deki yüzde 53’lük oy oranına ulaşması neredeyse imkânsız olsa da… Kazanacak gibiler.
Peki nedir motivasyonları diye merak ediyorum. Niye bir insan eğer işsiz değilse buraya gelip bütün gününü geçirir? Konuştuklarım arasında tek bir konu öne çıkıyor: Obama’nın Kongre’den kavga dövüş çıkardığı Sağlık Reformu.
OBAMA’YA BORCUMU ÖDÜYORUM
Louis Sica 25 yaşında. Sanatçı. İki aydır kampanya merkezine geliyor ve seçmenlere telefon edecek gönüllülere nasıl davranmaları gerektiğini anlatıyor. “Niye buradasın” dedim. “Borcumu ödemek için” dedi. “Niye borçlusun” diye bir daha sordum. Şöyle dedi: “Çünkü ben bir uyuşturucu bağımlısıydım ve tedavi olmama rağmen sigorta şirketleri benim uyuşturucuyla ilgili hastalıklarıma muafiyet uyguladığından sigorta satın alamıyordum. Obama sağlık reformunu geçirince muafiyetler kalktı. Ailemin poliçesindeyim. Seneye 26 yaşıma girdiğimde de kendi poliçemi muafiyetsiz alabileceğim.”
ÜLKENİN BU REFORMA İHTİYACI VAR
Brian Scoff. Ben yanına gittiğimde 9 saattir seçmenlere telefon ediyordu. “Yoruldunsa niye bırakmıyorsun. Niye gönüllü oldun” diye sordum. “Sağlık reformu yüzünden Obama’nın mutlaka bir daha seçilmesini istiyorum. Üç kere beyin ameliyatı oldum. Engelli sayıldığımdan çalışmıyorum. Bu ülkenin bu reforma ihtiyacı var” dedi.
HAYATIMIN EN ÖNEMLİ SEÇİMİ
Jackie Banks. 53 yaşında. “Niye dışarıda gezmiyorsun, buraya kendini hapsettin” dedim. “Çünkü bu benim hayatımın en önemli seçimi” dedi. “Niye 2008 değil de 2012 hayatının en önemli seçimi” dedim. “Çünkü 2008’de sağlık reformu konusu yoktu. Ama bu seçimde var” dedi.
SON DAKİKAYA KADAR ARAYACAĞIZ
Peki gerçekten kazanacaklar mı? Anketler yanılır ve Romney birden öne çıkabilir mi?
Kampanya Sözsücü Marie Harf ile konuşuyoruz. Aslında kampanyanın ulusal güvenlik sözcüsü ama son dakikaya girilince artık herkes her işi yapmaya başlamış. Beni içeride gezdirirken, kampanyanın son gününde neyi hedeflediklerini sorduğumda aynen şunu söylüyor: “Amacımız kayıtlı her seçmenin sandığa gitmesini sağlamak. Kazanacağız. Ama katılım ne kadar yüksek olursa bizim kazanmamız da o kadar kolay olur.”
Kampanya merkezinden çıkıyorum. Akşam Chicago’ya her geldiğimde uğradığım Clark Street üzerindeki blues bar Blue Chicago’da sahnedeki davulcu aynı şeyi söylüyor: “Bu gece ilk defa sizden fazla alkol almamanızı istiyorum. Çünkü yarın işe gitmeden önce erken kalkıp oy kullanmanızı istiyorum. Kullanacaksınız değil mi?
Anketlerde Romney ve Obama son güne yüzde 48-48 berabere girdiler. Obama, kritik eyaletler Ohio, Virginia, Wisconsin, Colorado ve New Hampshire’da 1-3 puan önde. Ancak soru şu: Hangi aday oy kullanmak için kendi tabanında daha fazla heyecan yaratacak? Hangi adayın seçmeni sandığa daha çok oranda gidecek.
Bu gece sandıklar açıldığında kazananı da işte bu belirleyecek. 2008 başkanlık seçiminde seçme yaşındaki nüfus üzerinden yüzde 62, kayıtlı seçmen üzerinden yüzde 90 olan seçime katılım oranı bu sefer ne çıkacak? Chicago’daki gönüllüler de, son dakikaya kadar o yüzden telefon etmeyi sürdürecek.