Ece Seçkin ‘Zaman aşkı öldürmüyor, onu üç gün görmezsem çıldırıyorum’

Güncelleme Tarihi:

Ece Seçkin ‘Zaman aşkı öldürmüyor, onu üç gün görmezsem çıldırıyorum’
Oluşturulma Tarihi: Eylül 04, 2021 07:00

Onların aşkı yedi yıl önce bir uçak seyahatinde başladı. İlk görüşte çarpıldılar. “Ruh eşi hikâyesine inanırım. O ilk an Çağrı’nın hangi huylarını seveceğimi, ne yemekten hoşlanacağını, nereleri gezmeyi sevdiğini biliyordum” diyen Ece Seçkin, Çağrı Terlemez’le 15 Eylül’de evleniyor. Düğüne sayılı günler kala bir de ünlü DJ Faruk Sabancı’yla yeni şarkısı ‘Bon Voyage’ı çıkaran Ece Seçkin’le buluşup müzikten aşka uzanan bir sohbete daldık.

Haberin Devamı

Geçen günlerde Ece Seçkin’den bir sesli mesaj aldım. “İlişkim ilk başladığında, nişanımızda, evlenme teklifinde hep yanımızdaydın; röportaj yaptık. Bu ilişkinin en yakın şahitlerindensin” diyerek beni Çağrı Terlemez’le 15 Eylül’de düzenlenecek düğünlerine davet etti. Haliyle hazır yeni şarkısı da çıkmışken buluşup hem kariyerini hem de en başından başlayarak büyük aşkını masaya yatırmak farz oldu. Hiç düğün hayalleri kurmadığını söyleyen Ece Seçkin “Ama madem sıra bana geldi, çılgın olmalı diye düşündüm; tıpkı ben ve Çağrı gibi... Çünkü bizi en iyi yansıtan şey gülmek, kahkaha atmak, çok dans edip eğlenmek. Biz de düğün planımızı bunun üzerine kurduk” diye anlatıyor.

- Yedi yıllık beraberliğiniz mutlu sona kavuşuyor, evleniyorsunuz. En başa sarsak... Sizin tanışma hikâyeniz uçakta başlıyor, değil mi?

Haberin Devamı

Evet, ben o gün konsere gidiyordum. Çağrı pilot ama o gün uçağa yolcu olarak bindi. En son da o bindi. Onu gördüğümde yanımda oturan arkadaşıma “Şu an uçağa binen adama bakar mısın? Ben onunla evleneceğim” dedim. Bunu söylemem yetmedi, bir de kâğıda not düştüm: ‘16 Mayıs 2014. Uçağa şu an mavi gömlekli bir adam bindi. Ben bu adamla evleneceğim.’

- Neydi bunu düşünmene sebep?

Hayatımın aşkını görme hissiydi. Ruh eşi hikâyesine inanırım. O ilk an, hangi huylarını seveceğimi, ne yemekten hoşlanacağını, nereleri gezmeyi sevdiğini ilginç bir şekilde biliyordum. Sanki bilinçaltımda saklı bir dosya o an açıldı.

- E, ne yaptın? Çağrı senin ünlü olduğunu biliyor muydu?

O zamanlar saçlarım pembeydi. Şarkılarım yeni patlamıştı. Uçaktan indikten sonra kuzeniyle buluşmuş, “Bir kızdan çok hoşlandım ama tam konuşacakken kızı arabaya bindirdiler, pembe saçları vardı” demiş. Kuzeni de “Ece Seçkin miydi o” demiş. Çağrı adımı biliyormuş ama beni fiziken tanımıyormuş.

- Sonra nasıl buldunuz birbirinizi?

Pilotlar uçağa yolcu olarak da binseler boyunlarına bir yaka kartı takmak zorundalar. Çağrı’nın da vardı. Gözbebeklerimi o kartı okumak için o kadar zorladım ki... Ve adını soyadını gördüm. Sonra
o akşam annemin Facebook hesabından buldum. Ama mesaj atmama gerek kalmadı.

Haberin Devamı

‘ASLINDA BEN ONU AYARTTIM’
- Neden?

Çünkü yolculuk sırasında Çağrı’nın yanında asistanım oturuyordu. Meğer sohbet etmişler ve konser onun memleketinde olacağı için “Bir şeye ihtiyacınız olursa ararsınız” diye asistanıma numarasını vermiş. Asistanım aracılığıyla Çağrı’ya numaramı gönderdim.

- Sen de az değilmişsin...

Evet (gülüyor). Aslında ben onu ayarttım. O anı kaçıramazdım. Bir de o dönem etrafımdaki herkes; menajerim, anne-babam işime konsantre olmamı istiyor, yoksa dağılacağımı düşünüyordu. Ama hepsinden gizli Çağrı’yla buluştum. Sana unutmadığım bir anımı anlatayım mı?

Ece Seçkin ‘Zaman aşkı öldürmüyor, onu üç gün görmezsem çıldırıyorum’


- Tabii...

Her günüm konserlerle geçiyordu. İki günlüğüne İstanbul’a uğramıştık. Çağrı da aynı tarihte İstanbul’daydı. Birlikte İstanbul’un biraz dışında bir çay bahçesine gittik, çay içtik. Daha ikinci buluşmamızdı. Aşk kademeli bir şeydir ya, o gün ben ‘Tamamdır’ dedim. Hayatımın en güzel iki saatlik sohbetini orada yaptım. Çok zor günlerden geçiyordum; bir anda tanınmak, baskılar, stres... Onunla geçirdiğim iki saatte her şeyden uzaklaştım. Ve o gün, benim ona teslim olduğum gün oldu.

Haberin Devamı

‘EVREN GİBİ UYUM İÇİNDEYİZ’

- Delice de bir evlilik teklifi aldın, değil mi?

Evet, bana bir gün “Dibine Dibine şarkısının klibini çekmek için Afrika’ya gideceğiz” dedi. İnanamadım. Koca ekip... Nasıl olacaktı? Ama her şeyi çözdü ve bu hayalimi gerçekleştirdi. O klibin çekimleri sırasında da evlenme teklif etti. Zulu kabilesi ritüellerine göre bizi bir kabile reisi evlendirdi.

- Müstakbel eşin gördüğüm kadarıyla çok sakin, senin tam tersin... Sizinki zıt kutupların çekimi mi?

Zıtların birbirini çekmesi uyum getiren şey. Biz birbirini tamamlayan kutuplarız. Tıpkı evren gibi, biz de uyum içerisinde ilerliyoruz. Çağrı benim gibi hızlı ya da kabına sığmayan bir tip olsaydı zıtlaşırdık, ilişkiyi devam ettirmezdik. Ben onu 23 yaşında tanıdım, daha da deli ve uçarıydım. Onun payı bu ilişkide benden daha büyük, yalan yok.

Haberin Devamı

- Yedi senede aşk nasıl bir hal aldı?

Büyüdü. Zaman aşkı öldürmüyor, güçlendiriyor. Başka duygular devreye giriyor: Sevgi, bağlılık, müteşekkir olmak... Çok daha sıkı bağlanıyorsun. Eskiden uçuşları olduğunda daha tahammüllüydüm, şimdi üç gün uçuştaysa ve görmezsem çıldırıyorum.

‘Gelin adayları deliriyor çünkü...’

- Bir haftadır ne zaman konuşsak ya gelinlik provasındasın ya menü tadımındasın. Nasıl gidiyor hazırlıklar?

Özel hayatımda bir değişiklik olmayacağı için çok rahat olurum zannediyordum. Ama gelin ve ailelerinin bu dönemde neden delirdiklerini şimdi anladım.

- Neden deliriyorlarmış?

Çok detaylı bir işmiş. Ben Başak burcuyum, detaycı ve tezcanlı. Dolayısıyla panikliyor ve gergin günlerden geçiyorum.

Haberin Devamı

- Nasıl bir düğün planlıyorsun?

6-7 yıllık beraberliği evlilikle taçlandırırken ‘Eğlenelim’ diyerek yola çıktık. Düğün, birçok kızın hayalidir ama benim düğün hayallerim hiç yoktu. Ama madem sıra bana geldi, çılgın olmalı diye düşündüm; tıpkı ben ve Çağrı gibi... Çünkü bizi en iyi yansıtan şey gülmek, kahkaha atmak, çok dans edip eğlenmek. Biz de düğün planımızı onun üzerine kurduk.

- Siz nasıl bir çiftsiniz?

Çılgın. Arkadaşlarımız moralleri bozuk olunca ya da bir çıkmaza girdiklerinde “Ece ve Çağrı’ya gidelim” derler. Çünkü biz onların kafalarını dağıtırız, eğlenceliyizdir. Uyumluyuzdur.

‘BAŞARISIZ OLURSAM KENDİMİ HASTA EDERİM’

- ‘Bon Voyage’ için Faruk Sabancı’yla nasıl bir araya geldiniz?

Faruk’un müzikteki duruşunu zaten çok beğeniyordum. Güçlü bir kadın vokalle bir proje hayata geçirmek istediğini söyledi. Bana şarkının altyapılarını ilk yolladığında hit olduğundan çok emindim.

- Neden albüm yerine hep single’la ilerliyorsun?

Etrafım birbirinden kalifiye müzisyenlerle dolu, güzel bir albüm yapabilirim. Öyle bir projem de var. Ama hayatımız yeni yeni normale dönüyor. Kaotik bir dönemden geçerken albüm yapmak çılgınlık. Başarı takıntısı olan biriyim, başarısız olursam da kendimi hasta ederim. Bir de şu an deliler gibi üzerimize içerik yağıyor. Tekli şarkıları bile zor duyuruyoruz.

- Bu kadar içerik yağarken neden pek hit çıkmıyor?

Aslında güzel hit’ler çıktı. Ama eski harita üzerinden ilerliyoruz. Onu değiştirmemiz gerekiyor.

- Nasıl yani?

Dinleyicinin bizim yaptığımız pop müziği, neşeli, eski sevgiliye laf sokmalı, kederlenip oynamalı şarkıyı kabullenip sindirecek, tekrar tekrar dinleyecek ruh hali yok. Herkes pandemi başladığından beri öyle bir hayat koşturmacası içinde ki... Bir de Z Kuşağı gerçeği var. Onları yakalamak gerekiyor.

- Senin kliplerin izleniyor, dansların TikTok’ta taklit ediliyor. Z Kuşağı’nı nasıl yakalıyorsun?

TikTok’ta bir marka için #acayipiyi diye dans edip ‘challenge’ başlatmıştım. En son o hashtag’lerin toplam görüntülenmesi 9.7 milyar olmuştu. Bunun sırrı benim Z Kuşağı’ndan olmam. Onların dinlediklerini dinliyorum, onların oynadıkları oyunları oynuyorum. Onların hayranlık duyduğu isimlere duyuyorum.

- Kim o isimler?

Çok büyük bir BLACKPINK hayranıyım. BTS’i seviyorum.

- Çağrı da seninle K-Pop dinliyor mu?

Gece belli bir saati geçiyor; ben salonda kendimi kaybetmiş, çılgınlar gibi dans ediyorum. Adam, Sting falan dinlemek istiyor (gülüyor). Oysa salonda K-Pop fan’ı, renkli saçlı, küçük bir kadın var. O da anlamlandıramıyor, çıldırıyor (gülüyor).

‘1.55 BOYUNDAYIM AMA 5 OKTAV KADAR SESİM VAR’

- Evlilik yoluna giren birçok şarkıcı bikinili klip çekmekten, seksi poz vermekten çekinir. Sen ‘Bon Voyage’da tam tersi çok seksisin. Bu 30’lu yaşların getirdiği bir değişim mi?

Kendi içimdeki değişim bir önceki şarkım ‘Yastık’la başladı. O klipte duvarları parçalayıp çıkıyordum. O duvarlar aslında benim kırdığım duvarlarımdı.

- Ne oldu peki?

Hiçbir zaman kendime bu kadar özgüven duyduğum bir vücudum olmamıştı. Hayatımda ilk defa vücuduma bu kadar güveniyorum ve aynaya baktığımda kendimde eskisinden daha az kusur görüyorum. Mesela eskiden kollarıma takıntım vardı. Kollarım gözüme hep kalın görünürdü, kapatmak isterdim. Ama şimdi öyle hissetmiyorum. Bunda sporun da etkisi var. Bu yüzden de vücudumu saklamak istemedim. Bundan sonra da böyle devam ederim diye düşünüyorum.

Boyun, seninle ilgili en çok konuşulan şeylerden. Magazin siteleri düğün haberini bile senin 1.55, Çağrı’nın 1.87 olması üzerinden veriyor. Buna kızıyor musun?

Bu beni hiç rahatsız etmedi. Ama diğer ünlü kadınlar partnerleriyle yazılırken boyları belli edilmiyor. Benim ediliyor. İstesem bunun bir şiddet olduğunu iddia edebilirim. Benim partnerimle aramdaki boy farkının vurgulanmasının ne gibi bir amacı olduğunu sorgulayabilirim. ‘Bizi yan yana görünce yadırgıyor musunuz’ ya da ‘Beni bu adama yakıştırmıyor musunuz’ kompleksine girebilirim. Bunlar beni kırabilir. Sosyal medyada da bunun esprisi dönüyor. Ama dediğim gibi hassaslaşırsam ve kendimi üzersem başka yere gider. Biz birbirimizi seviyoruz, yedi senedir beraberiz. Demek ki bu boy farkından da rahatsız değiliz.

- Hem kısa boy sahnede bir avantaj değil mi?

Daha önce de demiştim, minyonluğun ekmeğini bunca yıl yedim. Yaşça küçük görünüyorsun, sahnede dansların iyi duruyor. 1.55 boyundayım ama 4.5-5 oktav kadar sesim var. Keşke ‘1.55 boyundaki Ece Seçkin’ yerine ‘Ses aralığı 5 oktav olan Ece Seçkin’ diye yazsalar, ben de biraz takdir görsem.

HAKAN GENCE İLE SIKI MUHABBET

‘Estetik yaptırmadım ama hiç karşı değilim’

‘Hakan Gence ile Sıkı Muhabbet’te bu hafta İlhan Şen var. ‘Aşk Mantık İntikam’ dizisinin yakışıklı başrolü: “Estetik yaptırmadım. Burnum da estetik değil. Ama hiç karşı değilim. Kendimi seksi bulmuyorum. Benim kendimle o anlamda derdim yok.”

‘Hakan Gence ile Sıkı Muhabbet’in yeni bölümleri her cuma saat 14.00’te Hürriyet YouTube kanalında!

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!