Güncelleme Tarihi:
Giderek daha çok süre geçirdiğimiz YouTube’da ‘imrenerek izlediğimiz’ videolar listesine hızlıca giriş yapıp zirveye tırmanan bir seri var: Daire. Dergilerde ya da magazin programlarında gördüğümüz ünlülerin gösterişli evlerinden farklı olarak, parayla değil çabayla dekore edilmiş, haliyle erişilebilir evleri gösteriyorlar.
33 yaşındaki Eda Demir, reklamcılık eğitiminin ardından dört yıl yaşadığı Şikago’da müzik yönetimi (music business) okudu. Ev konserleri etkinliği Sofar’ın ardından, eşiyle ortak olup kendi yapım şirketini kurdu ve ‘Daire’ videolarıyla büyük beğeni topladı. 28 Şubat’ta açılan kanalın halihazırda 210 bin takipçisi var. Videoları toplamda 11 milyondan fazla kez izlendi. Popülaritesi YouTube’u aşıp artık WhatsApp gruplarına erişen Daire’yi kurucusu Eda Demir’le konuştuk.
Sizi Sofar İstanbul’dan biliyorduk. Daire kanalının bu ev konserleri etkinliğinden doğduğunu söyleyebilir miyiz?
- Sofar İstanbul global bir projenin, altı yıl önce başlattığım Türkiye ayağı. Odağı müzik olsa da bir ev konserleri serisi olduğu için evler de konseptin önemli bir parçası. Orada da belirli bir hayat görüşü olan, stil sahibi bir yaşamı seven ve evinde konser ağırlamayı düşünebilecek insanlar var. Daire’deki ev sahipleri de yaşam tarzı olarak benzer insanlar.
Zevk ve stil
öğrenilebilir şeyler
Nasıl bir ekipsiniz? Mimarlık geçmişi olan kişiler var mı aranızda?
- Daire, profesyonel bir içerik ve yapım şirketinin iç yapımı. Dekorasyon yayıncılığı veya mimarlık geçmişinden gelmiyoruz. Tamamen kişisel ilgi alanım. Duruma göre altıyla sekiz kişi arasında değişiyor ekibimiz.
Projeye başlarken çekim yapacağınız evleri nasıl buldunuz?
- Araştırdık. Bence insanlar için ‘başkalarının hayatı’ çok önemli. İlk bölümleri yakın çevremize, sosyal medyaya ve daha önce Sofar’a evini açmış ev sahiplerine yapımcı gözüyle bakarak belirledik. İlk yayın hiç tanımadığımız birinin eviydi, çekimde tanıştık.
Çok ev görüyor, geziyorsunuz. Mimari literatüre geçmiş ‘Türk evi’ne sahip bir toplumda günümüz evlerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce en belirgin özellik ne?
- Zevk ve stil öğrenilebilir şeyler. Yalnızca ezberden gitmemek lazım bana kalırsa. ‘Türk evi’ni genelleyemem fakat dekorasyona meraklı, trendleri takip ettiğini düşünen evlerde tektipleşme var. Çünkü toplum olarak gördüğümüzün birebir aynısını uyguluyoruz. Zevk ve stil, kişiselleştirme işte orada devreye giriyor.
Yapımcısının gözünden, en güzel 4 daire
Tuğçe’yle Selim’in Teşvikiye’deki bildiğiniz bir iş merkezinin içindeki ofisi evlerine dönüştürdükleri daire.
Asmalımescit’te antikalarla dolu Pınar’ın dairesi.
Klasik bir tarihi Kurtuluş apartmanının birinci katındaki, eklektik, dolu dolu, karmaşık ve karizmatik bir daire olarak Melis’in evi.
Bodrum’da müstakil, tatlı bir ev olarak Mehmet’in evi.
Kıskanma ne olur, bunları yap
senin de olur
-Mobilyalara zarar vermeden ev dönüştürmek imkânsız değil. Bu durumda ürünlerin kapaklarını yapıştırmalarla kaplayın.
-Tavandan aydınlatma yerine birkaç ufak, farklı aydınlatma seçin.
-Bitkilerle, ilgilenmek zor gelirse bakımı kolay olanlarla, eve hayat katın.
-Yatak başınızı sevmiyorsanız bir tekstil ürünüyle başka bir görüntüye dönüştürün. Bir yatak başınız yoksa yerine sünger, tahta gibi bir parça koyup üstüne tekstil atarak da aynı görüntüyü oluşturabilirsiniz.
-Her zaman büyük mobilyalarla oynamak zorunda değilsiniz. Kanepelere atılan kırlent, dolapları tamamen farklılaştıran kulplar, kilim gibi ufak detayları değiştirin; odanız gözünüze yepyeni görünecektir.
-Vitray görünümlü yapıştırmalarla mutfak penceresi ve camlı kapılarınızı, mermer görünümlü yapışkanlı folyolarla da mutfak tezgâhınızı ya da masalarınızı kaplayın.
-Yemek masasındaki sandalyeleri ya da komodinlerinizi takım yapmayın. Hatta tüm takımları bozun. İnanın, iyi görünecek.
Yeriniz darsa sürgülü kapaklar tercih edin.
-Varsa TV ünitenizi mutlaka tekerlekli seçin, böylece istediğiniz yere çekebilirsiniz. Hatta evinizdeki ufak mobilyaların hepsinin altına Karaköy’den tekerlek alıp yapıştırın.
-Cesur veya stil sahibi bir oda için tüm duvarlara el atmanıza gerek yok. Tek duvarınızı boyayın, boyatın veya duvar kâğıdıyla kaplayın; tüm çehreyi değiştirmeye yeter.