Güncelleme Tarihi:
90’ların şarkıcıları, remikslerle, ‘best of’larla veya sizin yaptığınız gibi sahne projeleriyle dönüp dönüp 90’ların ekmeğini yiyor sanki.
- Bugüne kadar onlardan biri değildim ama artık ben de 90’ların ekmeğini yeme planı içindeyim. Salak mıyım? Niye yemeyeyim? Yeni nesil yapacağına ben yaparım. Benden sonrakiler açtığım kapılardan girip parsayı topladı, gitti.
Masumiyeti kaybettik
Peki, ‘Yonca Bizi 90’lara Götür Daha da Getirme’ projesi nasıl ortaya çıktı?
- Aslında hep aklımdaydı. Yeni bir şeyler yapsam da benden hep 90’lardaki şarkılarım isteniyordu. Ben yapmazsam, başkaları çalıyordu. Başlarda gelip geçici bir rüzgâr olduğunu düşündüm. Ama 90’lara ilgi her sene büyüdü. Şimdi de zirvede. Ben de kendimi başka şeylerle oyalamak yerine 90’lar kafasına girdim. Bir dans grubumuz var. Sahnede DJ performansı eşliğinde hem kendi şarkılarımı hem o dönem tüm dünyada herkesin diline dolanmış şarkıları söylüyorum. Direk danslarından çember danslarına şovlar yapılıyor. 90’lara dair dekorlar kullanılıyor.
- Bunu ben de düşünüyorum. Her konuda 90’lara bir özlem var. Mesela o dönemdeki mahalle kültürü bitti, zaten mahalle diye bir şey de kalmadı. Kentsel dönüşümle beraber binalar yıkıldı. Eskiden geçtiğim sokakları şimdi tanıyamıyorum bile. Müzikal anlamda o yıllar çok samimi ve yaratıcıymış. Şarkı sözleri naifmiş. Ben ‘Bandıra Bandıra’ ya da ‘Abone’ şarkılarını söylediğimde bir kesim arkamdan koşarken bir kesim şarkı sözlerim yüzünden beni yerden yere vurdu. Oysa o sözleri şimdiki şarkıların yanına koyup bakın. Eski sözler ne kadar güzelmiş. Bence insanlar o samimiyeti ve masumiyeti geri istiyor. Bu, onun özlemi. Ama geri gelmez, gelemez.
Başka nelere özlem duyuyoruz?
- Naifliğimiz, saygımız ve sevgimiz gitti. Bir çocuğun eğitimindeki en önemli faktör anne-baba, değil mi? Bir anne-baba bunları kaybederse sonraki kuşağa nasıl öğretebilir?
Neden böyle olduk?
- 90’larda hiçbir özel televizyon ve radyo kanalı olmadan, kendini sadece TRT’de anlatmaya çalışan bir insan evladı olarak şunu söyleyeyim: Hayatımıza bilgisayar, internet, çok kanallı platformlar girdikten ve kimseye hesap vermeme noktasına geldikten sonra masumiyeti kaybettik. Teknoloji bizi kirletti.
Siz kendinizi koruyabiliyor musunuz?
- Gazete okumuyor, televizyon izlemiyorum. Sosyal medyaya biraz bakıyor, kirlenmişlikleri görmemeye çalışıyorum. Hayvan hakları dışında her şeye kendimi kapadım.
Zamanında ‘Bandıra bandıra ye beni’, ‘Yeni bal gerek artık peteğime’, ‘Günaha davet’ gibi şarkı sözleriniz vardı. Günümüzde bu sözleri söyleyebilir misiniz?
- Ben söylerim. Ama yasak olmasa bile insanlar söylemeye cesaret edemez.
Neden?
- Korkudan...
Siz korkmuyor musuz?
- Neden korkayım! En kötü ne olabilir? En fazla yasaklarlar!
Peki, kliplere gelirsek... Mesela Emel Müftüoğlu’nun lezbiyen bir ilişkiyi anlattığı klibi vardı.
- Şimdi yayımlanmaz diye çekmezler herhalde. O zamanlar bunlar hiç olay olmuyordu. İki kere konuşuluyor, geçiyordu. Çünkü normal şeyler bunlar. Hayatın içinde olan şeyleri görmezden gelmenin kime ne faydası var? Tabu olunca gelişemiyoruz.
Neden bazı şeyler bu kadar zorlaştı?
- Devletin öngördüğü bir yaşama şekli oluşuyor gibi. Belki bu yüzden çekiniyorlar. Bunu bir baskı gibi görüp hayatlarını geri çekebilirler ama bu doğru değil. Ben çekinmiyorum. Kılık kıyafet olarak nasıl istiyorsam sahneye öyle çıkıyorum. Kimse bana “Dur, bunu giyme” demiyor. Belki de sebep dozajını bilmektir.
Ben hep aynıyım, halk değişti
90’lardan bugüne, müzik konusunda ne kadar yol aldık?
- 2000’lere kadar müthişti. İleriye doğru gittik. Sonra geri dönüş başladı ve olmadı. Bunun yanında toplumun müzik zevki de değişti.
Nasıl bir değişim geçirdi?
- Eskiden bir şarkıyı dinlediğimde “Bu hit olur” diyordum, oluyordu. Şimdi asla tutturamıyorum. Çünkü benim beğenimlerimle halkın beğenisi artık aynı değil.
Siz mi değiştiniz yoksa halk mı değişti?
- Ben hep aynıyım, halk değişti. Beğeniler, yapılan müzikleri kabul etme ve kabul ettirme yolları şekil değiştirdi. Artık müziği sevdirme konusunda insanlara uygulanan bir yaptırım var. Eskiden “Bir şarkıyı yapalım, halk severse dinlesin” denirdi. Şimdi yapımcının ne kadar gücü varsa bir şarkıyı o kadar dinlettirip iyiymiş gibi gösterebiliyor.
İnternetteki sahte tıklanma oranlarını mı kastediyorsunuz?
- Aynen. Milyonlarca tıklama, milyonlarca kez bir yerlerde çaldırma... Bunları kimse inkâr etmesin. Bu yüzden eskiden albüm satışları milyonu geçerdi. Artık 10 bini geçen albüm yok.
Yeni neslin işi mi daha zor, sizinki mi daha zordu?
- Bu kadar alternatif arasında kalıcılığı sağlamak zor. Ben zannetmiyorum ki şu an bayılarak dinlediğimiz şeyler iki sene sonra hâlâ önümüzde olsun.
90’lardan beri aşkta ve cinsellikte neler değişti?
- Cinsellik konuşulamaz hale geldi. “Aman yapmayalım, yasaklarlar” diye korkuyorlar. Ama ben hep konuştum. Cinsellik konuşmak “Botoks yaptırıyorum” demek kadar normal benim için. Toplumun gelişmesi için bunların tabu olmaktan çıkması ve doğru eğitimin verilmesi gerekiyor. Buradan hayvan haklarına bağlayacağım. Şu an ortaya çıkıyor ki çocuklara tecavüz edenler, cinayet işleyenler, geçmişinde hayvan katletmiş ve hayvana tecavüz etmişler. Ben bunları yıllardır söylüyorum.
2.5 yaşında evden kaçmışlığım var
Hep özgür ruh muydunuz?
- Net olarak evet. Ben özgür ruh olarak doğmuşum. 2.5 yaşında evden çocuk oturağıyla kaçmışlığım bile var.
Bu özgür ruhtan çok çektiniz mi?
- Özgür ruhumdan çekmediğim kadar çok dilimden çektim. Çünkü içimdekini söylerken süzgecim yok.
Bu yıl 40’ıncı sanat yılınız. Ne gibi izler bıraktı bu yıllar sizde? Çok kazık yediniz mi mesela?
- Doluuu... Mesela ‘I’m Hot For You’ diye bir şarkı yaptım. Hollanda listelerine girdi. İngiltere dans listesinde bir numaraya kadar çıktı. İngiltere’den albüm teklifi aldım. Havalara uçtum. Toplantılar yapıldı. Sonra birden bütün bu organizasyonu yürüten adam ortadan yok oldu. Yıllar sonra o ekipten bir arkadaşım o işimin bu piyasadan birkaç kişi tarafından engellendiğini söyledi. Ön plana çıkmam istenmedi. Beni o dönem aşağıya çektiler.
Kızgın mısınız?
- Kızamıyorum. O paralar kimseye ne kâr ne yâr oldu. Ben de hem müzikten hem televizyondan iyi paralar kazandım. Şimdi 13 kişiden oluşan bir ekibim var, bundan sonra onlar kazansın, ben eğleneyim derdindeyim.
Bir dönem sizin yokluğunuzda birileri popun kraliçesi, prensesi gibi lakaplar aldı. Siz bu sıfatlar arasında neredesiniz?
- Kim koyuyor bu isimleri? Çok üzülüyorum. Her şeyin bir zamanı var. Yeni nesilden birileri gelip onların yerlerini doldurduğunda, şan ve şöhretin gerçekçi olmadığını anladıklarında ne yapacaklar acaba?
BİR ARA KENDİMDEN KUSUYORDUM
90’lar deyince...
· Kaset. Kasetleri sardığımız kalem...
· İlk kullandığımız kocaman antenli Motorola telefonlar.
· Ben ve bana ait her şey. Bir ara kendimden kusuyordum. “TRT’nin açılış-kapanış bayrağını Yonca çekip indirecek” diye dalga geçiyorlardı.
90'LAR TOP 5
· Snap/The Power
· Ace of Base/All That She Wants
· C&C MusiC Factory/
. Everybody Dance Now
· Oasis/Wonderwall
· Sezen Aksu/Hadi Bakalım
SON 24 SAATTE NE OLDU?