‘Yola çıkarken tabii ki hedefim zirveye ulaşmaktı’

Güncelleme Tarihi:

‘Yola çıkarken tabii ki hedefim zirveye ulaşmaktı’
Oluşturulma Tarihi: Kasım 23, 2024 07:00

Ayçin Asan, YouTube’dan yayımladığı canlı müzik performans videolarıyla ismini duyurdu. Ardından çıkardığı teklilerle şimdiki ününe kavuştu. Bugünlerde ‘Sönmüyor Yangınım’ isimli yeni şarkısını yayımlayan Asan’la müzik yolculuğunu, yeni çalışmalarını ve sahnede olmayı konuştuk: “Tatlı bir heyecan, küçük bir endişe, yüksek bir mutlulukla sahneye çıkıyorum.”

Haberin Devamı

O ‘Evet Ne Söylüyoduk’ isimli YouTube kanalından yayımladığı akustik videolarla popüler oldu. Ardından gece kulüplerinde kapalı gişe verdiği konserlerle dinleyicisini kendisine hayran bıraktı. Yeni teklisi çıkarken konuştuğumuzAyçin Asan’a şarkı söylemeye nasıl başladığını soruyorum: “İlk sahne aldığım yer bir rock bar olan Beyoğlu Mojo’ydu. Müzikle ilgili bir eğitimim yok aslında. Alaylıyım. Ailede herkesin sesi büyüleyici. Kariyer planlarımda asla şarkı söylemek yoktu. Yolum, kapım, kaderim buraya evrildi” diye anlatıyor. İşte sohbetimizin devamı...

Sahne programlarınızdan sonra YouTube’da tanındınız diyebilir miyiz?

YouTube önemli bir mecra... Orada yayımladığımız videolar işimizin bir parçasıydı. O tarafı her zaman ayrı bir iş gibi gördük ve planlamasını bu düşünceyle yaptık. Verdiğimiz konserlere gelen dinleyicilerimiz de YouTube üzerinden beni dinlemeye devam ettiler. Mecranın gücü sevenlerimle tanışma süremizi kısalttı...

 

Haberin Devamı

‘SAHNEDE OLMAK MUHTEŞEM BİR HİS’

Kariyer planınızda müzik olmadığını söylediniz. Peki, işin buralara geleceğini tahmin ediyor muydunuz?

Kendim için genel olarak kafasına koyduğu şeyi yapan insanlardan biriyim diyebilirim. Yola çıkarken tabii ki hedefim zirveye ulaşmaktı. “Şu an orada mısınız” diye sorarsanız... Emin değilim. En azından şunu söyleyebilirim: Çok çalıştım. Bana destek olanlar da bu yolda benimle çok emek harcadı. Tahminlerimin ötesine geçmek için aynı özveri ve titizlikle çalışmaya devam ediyorum.

Cover yapanlar eleştirilir, kolaya kaçmak gibi görülür... Sizce kolaya kaçmak mı yoksa zorlukları var mı?

Herhalde en kolayı bu eleştiriyi yapmak... Aslında riskli bir durum. Çok bilinen, dillere pelesenk olmuş, onu yorumlayan, bize ilk defa dinleten sanatçının sesinin güç verdiği, kuvvetlendirdiği bir parçayı alıp farklı bir formatta yeniden dinleyiciye ulaştırmaya çalışıyorsunuz. Bunu yapmaya çalışırken en başında üzerinizde bir baskı oluşuyor. Bu stresi doğru yönettiğinizde başarılı oluyorsunuz. Kesinlikle kolaya kaçmak olarak görmüyorum.

Haberin Devamı

Türkiye’nin farklı şehirlerinden birçok mekânda sizi sahnede sık sık görüyoruz, nasıl bir temponuz var?

Evimde geçirdiğim, kendime ayırdığım vakit daha az diyebilirim. Ekibimle birlikte çok yoğun bir tempomuz var. Tabii ki yoruluyorum. Fakat sahneye çıktıktan sonra gerçekten yorgunluk adına bir şey kalmıyor. Fiziksel olarak yorucu tabii. Mental olarak yorulmamanız daha önemli. Orkestra ve teknik ekibimle iletişimim çok güzel. Bu durum beni mental olarak çok rahatlatıyor.

Sahnede kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

Sahnede olmak muhteşem bir his... Şöyle düşünün; sizi dinlemeye gelmiş yüzlerce kişi, sizin sahneye çıkıp, onlara şarkılar söyleyip bir duygu seli yaşatmanızı bekliyor. Tatlı bir heyecan, küçük bir endişe, yüksek bir mutlulukla sahneye çıkıyorum.

Haberin Devamı

Dinleyicileriniz sizden en çok hangi tarzda şarkıları dinlemeyi seviyor?

Farklı türden tınılarla zenginleştirdiğimiz alaturka ve arabesk parçalarımız daha çok beğeniliyor.

Arabesk her sahnede mutlaka söyleniyor, sizce neden?

Bu türün karamsarlığını, umutsuzluğunu, insan üzerinde bıraktığı dert hissiyatı gibi öğelerini beğendiğimi söyleyemem. Toplum olarak da duygusal bir toplumuz. İçinde Arap ezgilerini barındıran, bu topraklara özgü bir tür olduğu için kalbimizde bir yere dokunuyor. Nedeni bu olabilir.

 

DUYGUSAL PARÇALAR...

Farklı kitlelere şarkı söylüyorsunuz, her şehir için ayrı bir repertuvarınız var mı, dinleyicilerinizin farklı istekleri oluyor mu? Neye göre belirliyorsunuz programlarınızı?

Haberin Devamı

Repertuvarım genelde aynı. Ara ara tabii ki ekleme ve çıkarmalar yapıyorum. Herkesin sevdiğini, bildiğini düşündüğüm parçaları tercih ediyorum. Dinleyicilerden gelen istekler bu seçimlere yardımcı oluyor.

Beraber şarkı söylemeyi, sahneye çıkmayı hayal ettiğiniz bir isim var mı?

Sezen Aksu’yla şarkı söylemek en büyük hayalim.

Siz en çok hangi şarkıları söylemeyi seviyorsunuz?

Duygusal parçaları seslendirmekten oldukça hoşlanıyorum. Dediğim gibi, dinleyicinin tercihi olan alaturka, arabesk ve  fantezi türünde şarkıları söylemekten de...

Yeni tekliniz ‘Sönmüyor Yangınım’ da geçen hafta yayımlandı... Biraz anlatır mısınız yeni şarkınızı?

Yeni bir parça çıkarınca hisleriniz farklı oluyor. İnsan biraz kaygılanmıyor değil. İyi bir şey ortaya koymak için aylarca çalışıyorsunuz. ‘Dinleyicide karşılık bulacak mı, beğenilecek mi’ gibi kaygılar... Çok şükür parça beğenildi. O açıdan çok mutluyum.

Haberin Devamı

Yeni projeleriniz var mı?

Yeni bir parça üzerine çalışıyorum. Umarım o da ‘Sönmüyor Yangınım’ gibi bize iyi hissettirecek.

‘Yola çıkarken tabii ki hedefim zirveye ulaşmaktı’

 

‘GECEYLE GÜNDÜZÜN FARKI YOK’

Gece hayatında olmanın bir kadın olarak zorlukları var mı? Alkollü mekânlarda sahnedesiniz, dozunu kaçıran insanlarla nasıl başa çıkıyorsunuz?

Gece hayatı düşünüldüğünde kadın olmak biraz zor gibi geliyor. Bence bu tamamen algı. Bunun böyle olduğunu söylersek, gerçekten de böyle olduğu düşünülür ve algı yerini bulmuş olur. Benim için gece ya da gündüzün pek bir farkı yok. Dolayısıyla bugüne kadar aşırıya kaçmış, keyfimi kaçıran bir temas yaşamadım. Sahne aldığım mekânlar gerekli önlemleri almaya çalışıyor.

Siz dışarı çıktığınızda en çok kimi dinlemeyi seviyorsunuz?

Eğlenmeye pek vaktim olmuyor. Aynı şehirde denk geldiğimizde, aynı zamanda arkadaşım olan Kubilay Karça’yı dinlemeyi severim.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!