Güncelleme Tarihi:
Melis: Gizem, yılbaşında ne yapıyorsunuz bu sene?
Gizem: Hiç bilmiyorum Melis. Biz hep son dakikacıyız bu konuda ama genelde evde olmayı seviyoruz. Bu sene Lorin de anlıyor artık, ağaçtı, Noel Baba’ydı, hediyeydi, sıradan olmayacak.
Melis: İkizler 2 yaşındayken biz onları nasıl eğliyorduk hiç hatırlamıyorum biliyor musun? Bir arkadaşım “Çocuklarla saatler yavaş, yıllar hızlı geçer” demişti.
Gizem: Aaa, ne doğru laf hakikaten. E, hızlı geçen yılların hatırına bir plan yapmışsınızdır çocuklarla bu yıl.
Melis: Tabii, yılbaşı bizde büyük olay. Çam ağacı süslendi bile ama ben çocuklara tutumlu olmayı öğretme fırsatını burada da kaçırmadım (gülüyor).
Gizem: Varyemez olacaklar sonunda. Yine ne dedin?
Melis: Onlar küçükken boylarına uygun minik bir çam ağacı almıştık. “Bu sene daha büyüğünü alalım” diye tutturdular. Çam ağacı fiyatlarını göstermek vazgeçmelerini sağladı zaten.
Gizem: Oradan kıstığınla sofrayı donatacaksın...
Melis: Eğlence ve yemek planlarımız da şimdiden hazır. Bir kere her yıl yemek için mutfağa beraber giriyoruz. Ben içpilavlı tavuk yaparken onlar da babalarıyla beraber yılbaşı kurabiyesi yapıyorlar. Aman o kurabiye bir kıymetli oluyor anlatamam. Sonra beraber sofrayı kuruyoruz. Zaten bunlar başlı başına eğlence aslında. Onlar için en değerlisi anne-babayla birlikte bir şey yapıyor olmak.
Gizem: Bence sıkıcı, sonra ne yapıyorsunuz (gülüyor)?
Melis: Sonra başlıyor oyun faslı. Biliyorsun Ferhat, Türk Beyin Takımı kaptanı ve bizim hayatımızda oyun çok önemli bir yer tutuyor. Ferhat için yılbaşı demek tombala oynamak demek. Çocukları da böyle alıştırdı. Sonra üstüne bir çocuk Tabu’su patlatırız. Genelde bizim Özgür de (Gözler) bize gelir. Onunla en çok isim-şehir oynamayı severler.
Gizem: Ee şahane, oldu sana gece yarısı. Sonra da yatsınlar artık bir zahmet (gülüyor). Burada da bizim bir ritüelimiz var. Çocukken babam bize yaptırıyordu, babaannem de onlara yaptırırmış. Belki bu sene Lorin’e öğretirim. Ağzına 3 tane kesme şeker atıyorsun ve camı açıp kahkaha atmaya zorluyorsun kendini. Bütün sene gülmek için. Ağız dolusu şekerle gülmek gerçekten komik oluyor ve kahkahalar yükseliyor.
Melis: Çok güzelmiş. Yapacağım ben de çocuklarla.
Gizem: Ama boğulma riskine dikkat! Çocuklara yaşına göre 1 ya da 2 şeker yeter. Bir de Şükran Hoca’yla (İlimsever Başarır) konuştum. O da yeni yıl için bir etkinlik söyledi. Herkese ilham olması için paylaşıyorum burada.
‘İLTİFAT/TAKDİR BOMBARDIMANI’
Bu etkinliğin amacı yeni yıla daha iyi hissederek girmek ve aile bağlarını güçlendirmek. Herkesin evin en iyi hissettiği yerinde (mutfak masasında yiyecek-içecek eşliğinde, salonda kanepede yayılarak, yatak odasında yatağa sarmaş dolaş yayılarak vs.) en rahat olacakları şekilde bir araya toplanılır. Sırayla herkes birbirine iltifat etmeye/takdir gösteren sözler söylemeye başlar. Bu güzel sözler fiziksel görünüşle (“Saçlarının kıvırcıklığına bayılıyorum” gibi), evdeki davranışlarla (“Her zaman sakin kalabilmene hayranım” gibi), geçmişte veya sıklıkla yapılan/söylenen herhangi bir şeyle (“Bana patlamış mısırım demene bayılıyorum” gibi) ilgili olabilir. Önemli olan herkesin birbirine olabildiğince çok iltifat edebilmesi, bu sırada bol bol sarılmalar, sokulmalar, öpücükler, okşamalar eşliğinde ailedeki herkesin birbirine iyi ve değerli hissettirebilmesi.