Güncelleme Tarihi:
Yeşilçam’a ilginiz nasıl başladı?
Hollanda’da farklı kültürler arasında büyüdüm. Türkiye’yle en önemli bağım; ailemin izlediği Yeşilçam filmleriydi. Bu filmler Türkiye’ye açılan rengârenk, ışıklı bir kapıydı benim için.
Kamu yönetimi okumuşsunuz, grafik tasarımına nasıl yöneldiniz?
Çocukluğumdan beri sanata ilgim vardı. Tasarım dünyasından teklifler almaya başlayınca kariyerimi grafik tasarımcı olarak sürdürmeye karar verdim. Dünya genelinde pek çok projede sanat yönetmeni olarak çalıştım. Bir yandan da Türkiye Sinemasını Yeniden Canlandırma Projesi’ni başlattım.
Nedir bu proje?
Türk filmlerini izlerken bir tasarımcı gözüyle inanılmaz güzel kareler yakalıyordum. Birçok yapıtta dönemin teknolojik imkânsızlıklarına rağmen harika sanat yönetmenliği yapılmış. “Günümüzde çekilmiş olsalardı afişleri nasıl olurdu” sorusunun peşine takıldım.
Nasıl tepkiler aldınız?
Arzu Film, Instagram sayfasında paylaşınca çok mutlu oldum. Ünlü yönetmenler ve oyuncular takibe alınca çok heyecanlandım. ‘Sahte Kabadayı’ afişini yayımladıktan sonra yönetmen Natuk Baytan’ın torunu Gözde Baytan bana ulaştı. ‘Şark Bülbülü’ filminin afişini, “Bana Mazlum’u getirin!” repliğiyle önce çıkan Dinçer Çekmez’in üzerine kurmuştum. Onu paylaştıktan sonra da kızı Ceren Muslu’yla tanışma imkânı bulduk.
‘Vesikalı Yârim’
‘Süt Kardeşler’
‘Arkadaş’
‘Polizei’
‘Karagözlüm’