Güncelleme Tarihi:
Gezmek size ne ifade ediyor? Seyahatin hayatınızdaki yeri ne?
- Farklı kültürlere karşı bitmek bilmeyen bir merak besliyorum ve yeni yerler keşfetmek benim için bir tutku. Edindiğim yeni bilgiler ve yaşadığım deneyimler hayatımın önceliği olduğu için seyahat benim için bir yaşam tarzı diyebilirim.
Kitabınızda çocukken sürekli taşındığınızdan bahsetmişsiniz. Seyahat merakınızda o günlerin etkisi var mı?
- Çocukluğum boyunca babamın işi gereği sürekli taşındığımızı ve hep hareket halinde olduğumuzu hatırlıyorum. Eskişehir’de doğup İstanbul, Ankara ve ABD arasında geçen bir hayatım oldu. Değişen şehirler, değişen yüzler, değişen kültürler... Galiba bir süre sonra yolda olma hali ve gitme hali alışkanlığa dönüşüyor.
Blog yazma isteği nasıl doğdu?
- Her fırsatı değerlendirip seyahat ettiğim için bir süre sonra yakın çevremden gittiğim yerlerle ilgili sorular gelmeye başladı. Herkese ayrı ayrı yazmak yerine seyahat sonrası notlar alıp bunları herkesin ulaşabileceği bir yerde, bloğum ‘Gümüş Pusula’da yayımlamaya başladım. Daha sonra da yazdıklarımı, çektiğimiz fotoğraflar eşliğinde Instagram’daki ‘@hande.cilek’ hesabıyla destekledim.
Seyahat rotanızı nasıl belirliyorsunuz?
- Görmek istediğim yerlere ait sürekli güncellediğim bir listem var. Zaman ve mevsim hangisine uygun düşerse oraya program yapıyorum. Genelde eşim ve kızımla seyahat ediyoruz.
Mahsur kalmaktan trenle kaçarak kurtulduk
Seyahatleriniz sırasında yaşadığınız en ilginç olay neydi? Ya da tanıştığınız en ilginç gezgini hatırlıyor musunuz?
- 2010’da İzlanda’daki yanardağ patladığı zaman biz Milano’dan İstanbul’a dönüyorduk fakat küller bütün Avrupa hava sahasını kapattığı için uçuşumuz iptal oldu. Oteller fiyatını bir anda iki katına çıkardı ve ne yapmamız gerektiğine çabucak karar vermek zorundaydık. Eşimin aklına bir kaçış planı geldi.
Nedir o?
- Hemen internetten Milano’dan Ancona’ya giden son tren biletlerini aldık. Ancona’dan Yunanistan’a giden dev feribotlara yetişip neredeyse bir gün süren bir yolculuk sonrası Patras’a vardık. Oradan bir araba kiralayıp Atina’ya gittik. Atina’da park halindeki aracımızdan bütün bavullarımız çalındı, kendimizi karakolda bulduk. Atina’dan İstanbul uçağına bavulsuz binip sağ salim Türkiye’ye ayak basmıştık. Eve dönüş yolculuğumuz üç gün sürdü belki ama İtalya’da bir hafta boyunca mahsur kalmaktan kurtulmuştuk.
6 yaşında ABD’ye yerleşmişsiniz. Farklı bir ülkede büyümek sizi nasıl etkiledi?
- Başıma gelen en güzel şeydi diyebilirim. Deneyimlediğim bu yeni kültür, dünyadaki diğer ülkeleri daha çok merak etmemi sağladı; öğrendiğim ikinci dil bir sürü kapının açılmasına olanak tanıdı.
Yazılarınızı kitaba dönüştürme süreci nasıl oldu? Artık bir “Kitap çıkarma zamanı geldi” mi dediniz kendi kendinize?
- Seyahat edip sonrasında deneyimlerimi yazıya dökmek, aksatmadan yaptığım bir şeydi. 10 seneden beri bloğumda ve farklı basın mecralarında seyahat yazıları yazıyorum. Üç senedir Kaliforniya’da yaşıyoruz ve her fırsatta Kuzey ve Güney Amerika’yı keşfediyoruz. Kitap, bu son üç yılda yazdığım yazılardan oluşuyor.
Yeni başlayacaklara tavsiyeler...
Endişelerin ve korkuların seyahat etmenize engel olmasına izin vermeyin. Yabancı diliniz yeterli olmasa bile rahatlıkla dünyayı gezebilirsiniz.
Değişim ve dönüşüm, konfor alanınızdan çıktığınızda başlar. Ne kadar sık seyahat ederseniz o kadar kolay korkularınızdan arınırsınız ve kendinize duyduğunuz güven artar.
Üzerine çok da düşünmeyin. O çok gitmek istediğiniz yere bileti hemen alın derim.
En etkilendiklerim Fas, Peru ve Japonya
Kaç ülke gezdiniz? Sizi en çok neresi etkiledi?
- 75’in üzerinde ülkeye seyahat ettim ve hepsinin benim için yeri ayrı. Fakat aralarından en özel üç tanesini seçmem gerekirse Fas, Peru ve Japonya diyebilirim.
Kitaptan elde edeceğiniz gelir Koruncuk Vakfı’na bağışlanacak. Bu fikir nasıl ortaya çıktı?
- Bir süredir çocuklara yardım için bir proje geliştirmek istiyordum. Kitap fikri ortaya çıkınca hemen aklıma gelirini bir vakfa bağışlamak geldi. Karar vermek kolay oldu. Koruncuk Vakfı 40 yıldır muhtaç çocuklara destek veren başarılı bir sivil toplum kuruluşu. Bu gezi kitabı vasıtasıyla kitabı satın alanların, minik kalplere az da olsa dokunacağını bilmek benim için çok kıymetli.
Festivaller, müzeler, alışveriş ve lezzet
Hande Çilek, 2016’dan bu yana ailesiyle ABD’nın Kaliforniya eyaletinde yaşıyor. Bir yandan Kuzey Amerika’yı gezerken, fırsat buldukça da “Büyük aşk duyduğum yer” olarak nitelendirdiği Güney Amerika’ya gidiyor. Çilek’in son birkaç yıl içerisinde blogunda yayımladığı yazılardan oluşan kitap, sadece Amerika’sına şehirlerini değil, festivalleri, müzeleri, alışveriş ve lezzet noktaları gibi Kıta Amerikası’na gitmeden önce hayalini kurduğunuz ne varsa hepsi hakkında açıklayıcı ve eğlenceli bir dille bilgiler aktarıyor. New York, Los Angeles, Las Vegas, âşıklar şehri San Francisco, Kaliforniya, el değmemiş koylarıyla Malibu ve Oregon gibi 26 bölümden oluşan kitapta, sayfaları çevirdikçe kendinizi karavanla yolculuğa çıkarken bulacaksınız, Coachella Festivali için tüyolar öğrenirken de…