Güncelleme Tarihi:
Geçen hafta, yenilenen İş Bankası Müzesi’ni ziyaret etmek için Eminönü’nün yolunu tuttuk. Semtin en kalabalık caddesindeki tarihi bina, 1892’de postane olarak inşa edilmiş. Atatürk’ün emriyle 1924’te kurulan İş Bankası’nın İstanbul şubesi olarak kullanılmaya başladığı tarihse 1928... 2004’e kadar görevini sürdüren bina, 3 yıl sonra da müze olarak düzenlenip açılmış.
Bankanın 100’üncü kuruluş yıldönümüne özel kapsamlı bir renovasyon çalışmasının ardından yepyeni görünümüyle ziyaretçilerinin karşısında bugünlerde…
Sokaktaki binalar arasından görkemiyle ayrılan yapının içindeki modern görünüm ve zenginleştirilmiş sergileme düzeni dikkat çekici. Ziyaretçileri gişedeki dijital ekrandan “Hoşgeldiniz” diyen bir bankacı karşılıyor. Dijital ekranlar arasında tarihi fotoğrafların sergilendiği müze adeta geçmişle gelecek arasında bir bağ kuruyor.
Yenilenen müzenin açılışında konuşma yapan İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Suat Sözen yenileme sürecindeki motivasyonlarını şu sözlerle anlatıyor: “100’üncü yılımıza girerken kendi hikâyemizi daha iyi anlatabilmenin bir yolu olabileceğini düşündük. İş Bankası’nın kuruluş, gelişme, teknoloji ve bugünkü modern bankaya dönüşüm hikâyesini, topluma katkısını yepyeni bir teknikle anlatmayı arzu ettik.”
İLK BANKAMATİK MAKİNESİ
Küratörlüğünü Doç. Dr. Y. Doğan Çetinkaya’nın üstlendiği ‘İş’in 100 Yılı’ kalıcı sergisinde fotoğraflar, objeler, afişler, orijinal belgeler, tarihi promosyon eşyası, kumbaralar, ilk bankamatik makinesinin yanı sıra sergiye özel modern, dijital tasarımlar da var. İzmir İktisat Kongresi’nden hiç görülmemiş fotoğraflar serginin öne çıkan parçalarından.
Eski banka çalışanları ve banka müdürlerinin olduğu dizi dizi siyah beyaz fotoğrafların yanı sıra içinde Atatürk’ün imzaladığı kendi tablosunun da asıldığı özenle korunmuş ‘Atatürk’ün Ziyaret
Odası’ müzenin en güzel bölümlerinden.
Müzenin üst katı teknolojik dönüşüme, günümüz bankacılığına ve kurumsal sosyal sorumluluk projelerine ağırlık veriyor. Pazartesi hariç her gün 10.00-18.00 arası ücretsiz gezilebilen müzede, bodrum katındaki kiralık kasa bölümünü görmeden dönmeyin. Zırhlı bir kapıdan içeri girilen bu bölümde, kiralık kasaların ardında yeni teknolojilerle yapılmış dijital koridor ziyaretçilerine adeta görsel bir şölen sunuyor.
‘ZEKÂ, DİKKAT VE İFFET!’
Yenilenen müzenin giriş katı İş Bankası’nın kuruluş ve gelişim yıllarına odaklanıyor. Bu bölümün en etkileyici kısmı ilk genel müdürlük görevini Atatürk’ün emriyle Celâl Bayar’ın üstlendiği Türkiye İş Bankası’nın tarihini özetleyen ‘Vekilliği ve icap ederse mebusluğu da bırakacaksın!’ başlıklı yazı:
1924’te, Çankaya Köşkü’nün bahçesinde, yoğun ve yorucu hükûmet toplantısına ara veren Gazi Mustafa Kemal Paşa, dinlenen Başvekil İsmet Paşa ve diğer vekillere samimi bir havada şu soruyu sormuştu: “Bu kadar az parayla banka kurulabilir mi?”
Cumhuriyet ilân edilmiş, şimdi onun inşası başlamıştı. İktisadî sahada da en fazla talep edilen milli bankaya sıra gelmişti. Banka fikrini, çiçeği burnunda İmar, İskân ve Mübadele Vekili Celâl Bayar ortaya atmıştı.
Çankaya’ya çağrılan Celâl Bey’i, Gazi Mustafa Kemal Paşa, “Gel bakalım, bir banka kursak nasıl olur” diyerek karşılamış, hemen konuya girmiş, Celâl Bey’in böyle bir işten heyecan duyup duymayacağını ve böyle bir işin sorumluluğunu alıp almayacağını sormuştu.
Celâl Bey iki soruya da olumlu yanıt verince, bir hatırlatmada bulundu: “Vekilliği ve icap ederse mebusluğu da bırakacaksın!”
Celâl Bey’in olumlu yanıtı üzerine Gazi Mustafa Kemal Paşa, bankanın tarihine altın harflerle yazılacak şu cümlesini söylemişti:
“Zekâ, dikkat ve iffet! Her şey için muvaffakiyet amilidir. Merak etme, muvaffak olacaksın.”