Güncelleme Tarihi:
Gizem: Okulların kapanmasına az kaldı. Siz tatil planı yaptınız mı Melis? Lorin bana şimdiden sormaya başladı “Uçağa binip vınn denize gideceğiz mi annee” diye.
Melis: Yaptık yaptık. Bu yaz daha çok denize girmelerini, daha çok iyot ve D vitamini almalarını istedim, o yüzden ağustos için ev kiraladık İzmir, Seferihisar’da. Erken kiraladığımız için de bayağı indirimli oldu.
Gizem: Güzel fikir, oteller çok pahalı.
Melis: Öyle valla. Senin planın ne?
Gizem: Benim problemim önceden plan yapamamak. 4 gün için Göcek’te bir otel fiyatı baktık geçen. Sonra 3 gün de Fethiye’ye, annemlere uğrarız diye... 27 bin lira fiyat çıktı karşımıza. Sonra ben de hemen yazlık ev kiralama fiyatlarına baktım ama artık onlar da epey pahalı. Sanırım biz bu yaz da anneanne evindeyiz. Aralıkta, tatilini erken rezervasyonla alanlara o kadar imreniyorum ki anlatamam. Fakat bir yandan da çok güzel ‘aile-çocuk kampları’ var, tur düzenliyorlar. Onlardan birine de katılmak istiyorum. Hasankeyf’e de gidiyorlar, Paris’e de...
Melis: Ben de longoz ormanlarına kampa gitmek istiyorum bu sene, bir gece bile olsa.
Gizem: Bir de hep şuna hayıflanıyorum: Türkiye’de neden Disneyland yok ya? Lorin tam bir Minnie Mouse âşığı ve onu götürebileceğim en yakın Disneyland, Paris’te... Tabii ödeyeceğim euro ile Mickey Mouse’un Kulüp Evi’ni bizim balkona yaptırabilirim! Şimdi diyeceksin ki “Daha küçük, ne işi var orada, nasılsa hatırlamayacak”. Evet, hatırlamayacak belki ama hissini hatırlayacak bu tatillerin ve mutlu olduğu anların. O yüzden hiç büyümesini beklemedim ben bir şeyler yapmak için, geçen sene arabayla Ege’yi gezdik biliyorsun.
Melis: Yok, demeyeceğim, kesinlikle katılıyorum. Olay, deneyim yaşatmak, o deneyimin duygusunu hissetmesi. Mutlu çocukluk, mutlu hayatın sırrı sonuçta.
Gizem: Mutlu çocukluk da denizden uzak olur mu, bilemiyorum. Yazın tüm çocuklar denizle buluşabilme şansına sahip olsa keşke. 5 yıl önce bir haber için Göcek’in köyünde bir ilkokulu ziyaret etmiştik. Çocuklara denizdeki yaşamın önemi anlatılmıştı. Bazı çocuklar diplerindeki denizi hiç görmemişti, inanabiliyor musun?
Melis: Üç tarafı denizlerle çevrili olup denize böyle sırtını dönmüş bir toplum olduğumuza inanamıyorum.
Gizem: Maalesef öyle... Var mı aklında çocukla seyahat etmek için güzel rotalar?
Melis: Olmaz mı! Eğer bütçeniz varsa Yunan adaları çok iyi seçenek. Şahane bir denize girip bol bol deniz ürünü yemek için...
Gizem: Daha önce deneyimlediğim kruvaziyer turlarını önerebilirim ben de. O gemiler yüzen birer otel adeta, her sabah başka bir kıyıda, adada uyanmak muhteşem bir duygu. Çocuklarla bavul topla, boşalt, yola çık derdi de olmuyor.
Melis: Güzel tavsiye. Biraz daha az bütçeniz var ve vizeniz yoksa Mısır ya da Karadağ gibi vize istemeyen yerlere gidilebilir. Onun dışında zaten bizim sahillerimiz muhteşem ama İstanbul’da yaşayan ve böyle bir tatil planlayacak imkânı olmayanlara da önerim var.
Gizem: Hah, işte bana geliyor bu öneri, bekliyorum.
Melis: Biz bir sene 3 gece kalmak için Kerpe’ye gitmiştik. Bir hafta önceden rezervasyon yapıp pansiyonda kaldık. Denizi sığ, ılık, az tuzlu ve plajı kumdu. Çocuklar bayılmıştı.
Gizem: Aa, biliyorum orayı. Hatta sörf de yapılıyor. Çocukların yaşı biraz büyük olan aileler bunu da deneyebilir, farklı bir macera olur. Kandıra Kerpe’de Danube Surfhouse&Academy var, ilk lisanslı kadın sörfçümüz Aleyna Hadımoğlu’nun babasının kurduğu bir okul. Röportaj yaptığımda bölgedeki tüm çocukları sörfle tanıştırdıklarını, herkese kapılarının açık olduğunu söylemişti.
Melis: Sevgili okurlarımız, siz de tatil planlarınızı Instagram hesabımız @hurriyetcocuklahayat üzerinden bizimle paylaşırsanız, sayfamızda yayımlarız.