Yasemin Allen: Benim hayatım puzzle gibi Murat Cemcir: Benimki de heyecanlı ve çok fantastik

Murat Cemcir’i komediyle tanıdık ama artık dramlarda da karşımıza çıkıyor. Kendisi de zaten sohbet ederken kâh güldürüyor, kâh düşündürüyor. Yasemin Allen’ın ise cool görüntüsünün ardında çok neşeli bir kadın var. İkiliyle kahveler eşliğinde başlıyoruz sohbete...

- Oyununuzun adı ‘Büyük Aşıkların Sonuncusu’. Sizin büyük aşklarınızın sonuncusu kimdi?

Murat Cemcir: 5 yıllık ilişkimi henüz bitirdim. Benim için büyük aşkların sonuncusu oydu. Yaz tatili dönüşüydü, eylül ayı gibiydi. Tabii tatil yaparken son tatilimiz olduğunu bilmiyorduk.

Yasemin Allen: 3,5 senedir hayatımda kimse yok. Ciddi bir şey yaşamadım, ben kendime olan aşkımı pekiştirmekle meşgulüm. Kulağa klişe gelebilir ama tamamen kendime odaklıyım. Özsevgi, özsaygı nedir onları tekrar bir gözden geçirerek vaktimi değerlendiriyorum. Her şeyin bir zamanı olduğuna inanıyorum. Hazır olduğunda ruhunun kapıları açılıyor, ben şu anda öyle bir şeye hazır değilim.

- Çok güzel, yetenekli bir kadınsın. Neden üç senedir yalnızsın. Kriterlerin mi çok yüksek?

Yasemin Allen: Vaktim çok değerli hayatım (gülüyor). 

- Oyundaki karakter bir hayat muhasebesi yaptığında “Fena değil” sonucuna ulaşıyor. Siz oyunu çıkarırken kendi hayatınızı özetleyen kelimeyi hiç düşündünüz mü?

Yasemin Allen: Benim hayatım puzzle gibi. Adeta tamamlanmamış bir resim ama her bir parçayla büyüdükçe büyüyor.

Murat Cemcir: Benimki de heyecanlı ve çok fantastik.

- Hayatını fantastik kılan ne?

Murat Cemcir: Macerayı çok seviyorum, rutinden hoşlanmıyorum. Cesaret ailemden gördüğüm bir şey. Mesela babam
18 yaşındayken İstanbul’a gelmiş, bir mücadeleye girmiş, sonra geri dönmüş. İstanbul’a ben 21 yaşımda geldim ama öncesinde İskenderun’da okudum. Babamla muavinlik yaptım. Üniversitede tiyatroyla ilgilendiğim dönemde Anadolu’nun her yerine gittim. Otomotiv okudum. İş Bankası’nın CEO’su olmayı hayal ediyordum, komedyen oldum.   

- Hiç bu tercihinden pişman oldun mu?

Murat Cemcir: Hiçbir şeyden pişman olmadım. Hepsi benim hatam, benim kazancım.

Yasemin Allen: Ben pişmanlık hisseden biriyim, onlardan da ders çıkarmaya çalışıyorum. Pişmanlıklarda, gelecekte nasıl bir insan olmak istediğine dair ipuçları buluyorsun.

- Sizce en yanlış anlaşıldığınız konu ne oldu?

Murat Cemcir: “Ben seni hiç öyle tanımıyordum” laflarını duyuyordum. O noktada ‘Kendimi insanlara yeteri kadar ifade edemiyorum’ dedim ve tiyatro yapmaya karar verdim. En son 20 sene önce tiyatro yaptım, kendimi yeniden insanların önüne atmam lazımdı.

Yasemin Allen: Yanlış anlaşıldığımı hissettiğimde “O öyle değil” diye yorum yapmıyorum artık çünkü sen ne dersen de herkes istediği şeyi algılıyor.

ÇOK, ÇOK İYİ İKİLİ OLDUK

- Yasemin’le birbirinizi nasıl buldunuz?

Yasemin Allen: Geçen sene üst üste iki iş geldi ve “Artık kendimi evrene bırakacağım” dedim. Bundan iki hafta sonra Murat’tan mesaj geldi. “Bir metin var, okur musun” diye.  Çok beğendim. “Hangi karakteri oynamamı istiyorsun” diye sordum. “Üç kadın karakteri de oynar mısın” dedi. “Varım” dedim.

- Korkmadın mı ilk profesyonel oyunun ve üç karakteri de sen canlandırıyorsun?

Yasemin Allen: Uzun süre yapabilecek miyim diye düşündüm. Murat’la tanıştıktan sonra insanlığına, vizyonuna hayran oldum. Onu kendime çok benzer buldum ve iyi anlaştık.

- Senin aklına Yasemin nasıl geldi?

Murat Cemcir: Çok güzel bir metin, o ilişkiden ve karakterin derinliğinden komedi çıkarmak çok zorlayıcı geldi bana. Onu yapmak istiyordum fakat ‘Aynı zorluğu yaşamak isteyen benim kadar manyak birisi var mı’ diye düşündüm. Amerikan tiyatrosunu bilmesi, yetenekli olması ve sahneye yakışması lazımdı. Bu özelliklere sahip Türkiye’de fazla kişi yok.

- Üç kadını niye Yasemin’e oynattın? Bütçe meselesi mi?

Murat Cemcir: Üç kadın, bunun turnesi olacak, üç kulis... Üçünü birden oynayabilecek potansiyelli biri varken ne gerek var yani. Şaka bir yana, Yasemin aurasıyla bizi aldı. “Evet, okey” dedik, yani konuşmaya gerek yok.

- Komediyi sevdin mi Yasemin?

Yasemin Allen: Çok, çok iyi ikili olduk. Murat’la bu yola çıkmak zaten çok keyif verici. Rüyalarımda bunu görmüş de yaşıyormuşum gibi hissediyorum.

ZOR OLAN HER ŞEY GÜZEL

- Hafızalara Ahmet Kural’la iki kişi olarak kazınmışken tek başına yola devam ettin. Komediden başka alana geçtin. Nuri Bilge Ceylan filminde oynadın. Kariyerinde birçok şeyi kırdın. Zor oldu mu?

Murat Cemcir: Zor tabii ama zor olan her şey güzel. 45 yaşıma geldim ve kaç tane daha yaz yaşayacağım, kaç tane
daha film yapacağım... Yeni şeyler yapmak istiyorum.

- Herkes garanti olanı seçiyor...

Murat Cemcir: Evet, bir de Hakan, biz hasılat rekorları kıran iki film yaptık. O kadar büyük paralar konuşuldu ki ben çok rahatsız oldum. Hikâye konuşurken para konuşmaya başladık. Garanti, rutin bana göre değil. Risk almam, üretmem, hayal kurmaya devam etmem gerek.  

DEDİKODUYU ARKAMIZDAN ÇIKARIN

- Tanıştıktan sonra birbirinizle ilgili en çok neye şaşırdınız?

Yasemin Allen: Araştırmacı bir ruhla işiyle bu kadar ilgilenen, sektörde tanıdığım ilk kişi olabilir Murat. Ondan çok şey öğreniyorum.

Murat Cemcir: Yasemin’in mesafeli biri olacağını düşünmüştüm. Sonra kendiyle ilgili kurduğu cümleler beni çok etkiledi. İnce ve hassas bir ruh o.

- Birbiriniz hakkında acımasız bir gerçek söyleseniz...

Yasemin Allen: Bana sahnede daha çok pas verebilir diye düşünüyorum.

Murat Cemcir: Korku filmlerinde obsesif mürebbiyeler vardı. Yasemin öyle. İş konusunda bu kadar titiz olamazsın, olmamalısın, yani o beni korkutuyor.

- Bu ikiliden aşk dedikodusu çıkar...

Murat Cemcir: Dedikoduyu arkamızdan çıkarın.

BİR DEFA ALDATTIM

- Hikâye günümüzde geçiyor, güncellenmiş ama 1969’da yazılmış. O günden bugüne aşk değişti mi sizce?

Murat Cemcir: Hiç değişmemiş bence. Bu arada Neil Simon, Pulitzer ve Tony ödüllü bir yazar.Hikâyesinin zamansız olması çok hoşumuza gitti. Yazar olayın duygu kısmıyla ilgilenmiş: İnsan neden aldatır, neden kendiyle yüzleşir ya da yüzleşmez...

- Oyunun tanıtımlarında “İlişkiler üzerine evrensel bir hikâye” deniyor. Siz hayatta ilişkiler üzerine ne öğrendiniz?

Yasemin Allen: Romantik düşüncelerle büyütüldük ama o tutkunun sürekli peşinden koşarak bir yere varılmıyor. Bence ilişkilerde dostluk ve güven en önemli şeyler. Bunun için de vakit gerekiyor. Ama insanlar birbirine zaman tanımıyor.

Murat Cemcir: Genç yaşlarda tutkunun anlamlı olduğunu düşünüyorsun, hayat seni bir noktaya getirdiğinde “Evet, tutku olmalı belki” diyorsun ama arkadaş olmak, beraber eğlenebilmek en önemli şeylermiş.

- Kısaca ikiniz de tutkuyu kaybetmişsiniz yani...

Murat Cemcir: Olur mu? Tutkunun kendisi biziz. Tutku beni ayakta tutuyor.

- Bu bir aldatma hikâyesi aynı zamanda. Siz hiç aldattınız mı?

Murat Cemcir: Bir defa aldattım, bir-iki defa da aldatıldım. Birinde hanımefendi kendi söyledi, diğerinde bir başka arkadaşımdan öğrendim. Ama hayatın kendisi bu. 

Yasemin Allen: Uzun dönem ilişkilerde hayır.

BANA EDEPLİ TEKLİFLER GELİYOR

- İletişim kurmanın insan ilişkilerine etkisi var oyunda. Sosyal medyayla aranız nasıl?

Murat Cemcir: İşim için açmıştım, çok benlik değil.

- Ahlaksız teklif alıyor musunuz?

Murat Cemcir: Ara sıra. Edepsiz diyeyim, ahlaksız demeyeyim.

Yasemin Allen: Bana çok edepli teklifler geliyor, evlilik gibi.

Murat Cemcir: Aktör olunca insanlar daha bir mesafeli davranıyor ama komedyen olunca o mesafe gidiyor. Her şeyi söyleme hakkını kendilerinde görüyorlar. Ben de garip adamımdır, bazen sohbete devam ediyorum.