Kenzo Takada: Yaratıcılık sadece elitlere mahsus değildir

Güncelleme Tarihi:

Kenzo Takada: Yaratıcılık sadece elitlere mahsus değildir
Oluşturulma Tarihi: Eylül 14, 2018 12:25

Dünyanın en ikonik tasarımcılarından ‘Kenzo’ modaevinin yaratıcısı Kenzo Takada, İstanbul’daydı. Fırsatı kaçırmadık, moda haftamızı da ziyaret eden 78 yaşındaki efsaneyle bir araya geldik. Takada’ya göre moda, eskisi gibi değil...

Haberin Devamı

2000’de moda dünyasının zirvesindeyken, kendi yarattığınız ve adınızı verdiğiniz markanızdan ayrıldınız. Nedeni neydi?
- 30 yıl moda dünyası için çalıştım. 2000 yılında 60 yaşındaydım. ‘Yaşım geldi’ diye düşündüm. Hep kendime “Bırakmalıyım, yoruldum, tatil yapmalıyım” diyordum. Dünyayı gezmek, seyahat etmek istiyordum. Planladığım gibi gezdim, seyahat ettim. Ve iki sene içerisinde pişman oldum, yeniden çalışmak istedim! Ufak ufak yeniden başladım...
◊ Dekorasyon devleriyle işbirliğine gidiyorsunuz... Modayı ikinci plana atmanızın sebebi dekorasyon aşkı mı?
- Yaratıcılıktan kopamamak diyelim. Moda alanında da işbirliklerim sık olmasa da var; üç yıl önce Japonya’da bir marka için moda işbirliği yaptım. Tabii moda dünyasından ayrılalı 15 seneden fazla olduğu için zorlanıyorum. Çünkü moda eskisi gibi değil.
◊ Ne gibi farklılıklar var?
- Devamlılığı olan, her sezon takibi olan bir şey. Bir sene içinde birden fazla koleksiyon yaratmanız gerekiyor. Her sezon trendler değişiyor, kullanılan malzemeler değişiyor. Ve herkes ‘aynı’ şeyleri giyiyor. Ben çok seyahat ederim. Fark ettim ki nereye gidersem gideyim, kadınların görünümleri aynı. Aynı şeyleri alıyorlar, otantiklik kayboldu. Bu iyi bir şey mi, emin değilim.
◊ İlklere imza attınız. Zamanında bir modacının parfüm çıkarması sıradışıydı. Parfüm yaratmak hayallerinizden biri miydi?
- Çok ilginçtir, parfüm yaratma konusunda hiçbir fikrim yoktu! King Kong ilk parfümümdü. Flower’ı da 1987’de piyasaya sürdüm. Farklı alanlarda çalışmayı sevdiğim için böyle bir şeye yöneldim sanırım. Harika anılarım olduğu için de şimdi tekrar Avon’la işbirliğine gitme kararı aldım. Sonuçtan memnunum.

Kenzo Takada: Yaratıcılık sadece elitlere mahsus değildir


◊ Bu akşam (çarşamba) moda haftamıza katılacaksınız. Beklentileriniz nedir? Türk tasarımcıları hakkında bir fikriniz var mı?
- Ben sıklıkla Türkiye’ye geliyorum. Yazın; Bodrum’a tatile geliyorum. İstanbul’a da çok geldim. Bayılıyorum. Genelde çarşaf, perştemal, kaftan kumaşları alıyorum. Hamama da bayılıyorum. Hep giderim, özellikle de Sultanahmet civarındakine. Ama Türk tasarımcıları hakkında bir fikrim yok.
20 yıl önce Nişantaşı’nda bir Kenzo butiğim vardı. Bir keresinde hemen onun yanında örgü ören bir kadın görmüştüm. Bayıldım tasarımına, satın aldım. Çok beğendim, hâlâ da saklarım. Türkiye’de en iyi kalite pamuklu ve deri bulmak mümkün.
◊ Buna rağmen moda devleri çıkarmakta zorlanıyoruz. Sizce hata nerede?
- Şöyle sorayım; tasarım alanında dünya çapında isimler çıkarmasıyla ünlü okulunuz var mı?
◊ Olduğunu söyleyemem...
- Peki eğitim almak isteyenler nerelere gidiyor?
◊ Londra’da Central St. Martins ya da New York’taki Parsons gibi yerlere...
- Saydığınız okullar bir hayli pahalı. Herkes gidemez. Sadece varlıklı ailelerin çocukları gidebilir. Ama moda, yaratıcılık sadece elitlere mahsus değildir. Türkiye’de çok iyi malzemeler var. Çok ciddi bir kültürel miras var. Kapalıçarşı’ya ilk gittiğim zaman aklımı kaçırıyordum. Muhteşem bir yer. Böyle bir şeyin olduğu ülkede özgünlük sorunu olamaz Ama dediğim gibi okul çok önemli...
◊ İnternet, sosyal medya aracılığıyla artık tüm bilgiler ayağımıza geliyor ama...
- Tabii o da bir avantaj ama yeni nesil kesip biçmeyi bilmiyor. Çizimi dijital ortamda yapıyor. Ellerine kalem, makas aldıkları yok. İyi modelistler yetişmiyor. Her tasarımcının iyi bir modeliste ihityacı var aslında. Ben saatlerce çizerim. Kumaş kesmeyi, dikmeyi de iyi bilirim. Hatta çizim konusundaki birikimlerimi de yakında çıkacak kitabımda
göreceksiniz...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!