Güncelleme Tarihi:
Nişantaşı’ndaki atölyesinde buluştuğumuz takı tasarımcısı Zeynep Erol, yeni koleksiyonu ‘Tılsım’ ile karşıladı bizi. Kapalıçarşı atölyelerinde başlayan yolculuğu onu bugün olduğu noktaya taşımış. Koleksiyonlarını sergi mantığıyla tanıtan Erol, tasarımlarında temel materyal olarak altın ve gümüş kullanıyor. Diğer malzemeleriyse tasarımın ihtiyacına göre seçtiğini söylüyor: “Malzemeye göre takı yapmam, tasarıma göre malzemeyi seçerim.”
◊ Balerinlik, Almanca öğretmenliği, heykeltraşlık gibi farklı alanlarla uzun yıllar uğraştıktan sonra takı tasarımına yönelmişsiniz. Nasıl oldu?
14 yıl bale yaptım ve 1 yıl Atatürk Kültür Merkezi’nde stajyer balerin olarak çalıştım ancak
o yıl baleyi bıraktım. Sonrasında Alman dili ve edebiyatı okudum. Mezuniyetimin hemen ardından evlendim ve çocuğum olduğu için 6 yıl boyunca Almanca öğretmenliği yaptım. Öğretmenlikten sonra, 1989’da Kapalıçarşı’da sadekârlık dersleri aldım.
◊ Aslında küçük yaşlarda deniz kabuklarından takılar yapıyormuşsunuz. Mücevherlere olan ilginizi ne zaman fark ettiniz?
Evet, küçük yaşlarda takılar yapardım. Ben hem yaratmayı hem de güzelliği severim. Ancak burada bahsettiğim, yalnızca estetik bir güzellik değil; anlamı olan, derin bir güzellik yaratmanın mutluluğu. Yarattıklarımı insanlarla paylaşmak motivasyonumu daha da
arttırıyor. Tasarımlarımda her bir parçanın eşsiz olmasına özen gösteriyorum ve çalışmalarımı sergilerle ifade ediyorum. Üçboyutlu takılar yapıyor, bu tasarımlara duygu ve hikâye boyutunu da ekleyerek onları farklı bir şekilde sunuyorum. Sergilerim, yalnızca tasarımlarımı göstermekle kalmıyor; aynı zamanda bir felsefeyi işliyor ve vicdan yolculuğundan da
ilham alıyor.
◊ İşin mutfak kısmı var tabii. Bu işi nerede öğrendiniz?
1989 yılında Kapalıçarşı’da kadınlar için sadekârlık (kuyumculuk) mesleği neredeyse hiç yokken birkaç arkadaşla birlikte bu alanda çalışmaya karar verdik. 2 yıl boyunca sadekârlık dersleri aldık. Bu süreç bizim için çok güzel oldu çünkü kadınlar için bu meslekte bir yol açmış olduk. 1996 yılında kendi galerimi açtım ve arka tarafındaki atölyede dersler verdim. Takılar yapmaya başladım ve bu süreç doğal olarak beni bir noktadan sonra yeni bir yöne doğru götürdü. Yaptıkça anlatmak istediğim hikâye şekillenmeye başladı. İlk sergim 92’de ortaya çıktı.
◊ Tasarlarken sizi neler etkiliyor?
Bir seyahatte bir kültürden etkileniyorum, duygusal bir bağ kuruyorum ve bana bir şekilde ilham veriyor. Hindistan’a yaptığım seyahatlerden ve o kültürün felsefesinden çok etkilendim. Osmanlı dönemindeki harem kadınlarının zorluklarını anlatan bir sergi hazırladım. Spiritüel yolculuklardan ve kutsal biyometri gibi kitapların bilgilerinden ilham alarak sergiler düzenledim. Neverland sergimi pandemiden sonra gerçekleştirdim. Pandeminin zorluklarını nasıl aştığımı ve doğada nasıl hafiflediğimi anlattığım bir şifa serisiydi. Çalışmalarım, hayat yolculuğumla paralel bir şekilde gelişiyor. Bilgi ve duygu kendiliğinden ve doğal bir akışla geliyor.
‘Bireysel tılsımlar hazırladım’
◊ Yeni koleksiyonunuz ‘Tılsım’ hangi duygulara dayanıyor?
Ayet-el Kürsi’nin yedi kat koruması var, güçlü bir titreşim sağlıyor. Arapça, Sanskritçe ve İbranice gibi eski dillerin dualar gibi yüksek frekanslı titreşimleri, kalbimizi sevgiye açan bir alan oluşturuyor. Bu enerjiyle birleşince yolların açıldığını hissediyorum. Tılsım, yaşamın içinden doğdu. Son zamanlarda insanların içsel gücünü yeniden hatırlamaya ihtiyacı olduğunu fark ettim. Dışsal zorluklara rağmen enerjimizi korumalı ve titreşimimizi yüksek tutmalıyız. Bu anlayışla, dini unsurlar, Şamanik semboller ve nazar motiflerini birleştiren bence bireysel tılsımlar hazırladım. İnsanın içsel gücünü harekete geçiren; yaratıcılığa, şifaya ve güzelliğe alan açan...
◊ Malzemeleri nasıl seçiyorsunuz?
Her zaman 18 ayar altın ve 950 ayar gümüş kullanıyorum; bunlar benim temel metallerim. Seçtiğim metaller, her zaman serginin konseptine ve ruhuna hizmet edecek şekilde belirleniyor. Tasarım sürecinde öncelik tasarımın kendisinde. Tasarımın ihtiyaç duyduğu taş veya malzeme neyse onu kullanırım. Yani malzemeye göre takı yapmam; tasarıma göre malzemeyi seçerim.