Güncelleme Tarihi:
Tam 41 senedir sahnedesiniz. Müzik adına nasıl bir dönemdeyiz?
- Dünyada küçük bir köyde sıkışmış, müzik yapmaya çalışıyor gibi hissediyorum.
Neden?
- Türk sanatçıların -ben de dahil olmak üzere- hep dünyaya açılma hayalleri var. Onu aşamamanın verdiği bir duygu sanırım. “Bir çaban oldu mu” diye sorarsan, “Dur şu albüm bitsin, şu şarkı bitsin” derken 41 sene geçti. Müzisyen olarak motivasyon mu lazım bilemiyorum. Adını koyamadığımız bir eksiğimiz var. Sanırım kariyerimde yapmak isteyip yapamadığım tek şey bu.
Ülke gündemi müziğinizi nasıl etkiliyor?
- Yaşananlar ilgiyi azaltıyor. Mesela sabah kalkıp şarkının kaç kere tıklandığına değil dövize bakıyorum. Bu durumdayken de yeni bir albüm tanıtmaya kalkmak çok zor. Bazen “Millet orada neler yaşıyor, sen hâlâ şarkını tanıtma derdindesin” diyenler oluyor. Kırılıyor, hafif kabuğuma çekiliyorum. Sonra düşünüyorum; ben bununla doğup büyüdüm ve ekmeğimi böyle kazanıyorum.
Şu an eğlendirmek daha mı zor yoksa daha mı kolay?
- Zor. Bu sadece ekonomik ya da politik bir durum değil. İnsanların ellerinde telefonlar... Konsere çıkıyoruz, izlemiyorlar, sadece telefona çekiyorlar. Ya da biri çaldığınız mekâna geliyor ama sizi dinlemek için değil, sadece orada olduğunu gösterecek bir fotoğraf çekmek için. Geçenlerde beni tanımadığı halde biri yanıma geldi. Yanındaki fotoğraf çektirdiği için o da çektirdi, gitti.
Bunlar yaşanırken müziğe bakışınız değişmiyor mu?
- Bazen, “Sen neyle uğraşıyorsun” diyorum, bazen tam tersi, “Müzik yapıyoruz, insanlara keyif vermek ne güzel”... Müzik benim hayatımın aşkı ama işte arada yabancılaşıyorsun. Düşünsene, birkaç gün önce birine, “Müzisyenim” dedim, “Esas mesleğin ne” dedi.
Kenan’la uygun şarkı düşüremedik
Gelelim yeni albüme... Adı neden ‘Kreşendo’. Çok aradınız mı bu ismi?
- Kreşendo, müzikte gitgide yükselen ses demek. Daha çok coşalım istedim. Bu albümde tempo biraz düşüyor ama duygular yükseliyor, o yüzden bu ismi seçtim.
Sizin de duygularınız yüksek mi son zamanlarda?
- Bir coşku seli ki sorma! Duygular sel Hakan (gülüyor). Aslında zaten benim yaptığım şarkıların çoğunda bu ‘duygusal disko’ hali var.
Ne demek ‘duygusal disko’?
-Benim koyduğum bir lakap. Duyguları yüksek şarkılar, romantik sözler ama altyapılar disko... Bu albümde de ‘Deli Fişek’ ve ‘Elizabeth’ gibi eğlenceli sözleri olan şarkılar var ama genelde bir ‘duygusal disko’ hâkim.
Hiç pop müzik dinlemediğinizi söylemiştiniz. Pop dinlemeden hit şarkıları nasıl yakalıyorsunuz?
- Belki pop dinlemediğim için... Dinlesem aşağıya çekilebilirdim. Onno Tunç, Garo Mafyan zamanı düzenlemeler çok kıymetliydi. Onları dinleyerek büyüdüm. Şimdi de yabancı düzenlemeleri dinliyorum ki beni ileriye atsın. Ben bir şarkıyı duyduğumda “Bu şarkıyı güzel yaparım” hissini yaşayıp yaşamadığıma bakıyorum. Şimdiye kadar da yanılmadım.
Bu albümde Kenan Doğulu yok. Aranız mı bozuk?
- Bana büyük bir yanlış yaptı. O gün engelledim, kadrodan çıkardım kendisini (gülüyor). Kenan’a yeni albüm yapmıştık, uygun şarkı denk düşüremedik.
Sizin abi-kardeşten öte bir ilişkiniz var...
- Evet, stüdyoda günlerce çalışıyoruz, dertleşiyoruz, eğleniyoruz...
Bir süredir konuşulan “Kenan ve Beren ayrılıyor” haberleri için ne söylersiniz?
- Buna bir yorum yapmam yersiz. Bu tip şeyleri bütün ilişkilerde görüyoruz. Ama geçen gün beraberdik, gayet güzel eğleniyorlardı, bir problem yoktu.
Hera kaprisleri olan bir sanatçı değil
Albümde açılış şarkısının adı ‘Yalnızlık FM’ ama siz yalnız değilsiniz. Şarkıcı Hera’da sizi çeken neydi?
- Boşanmıştım, yeni bir ilişkiye girmek aklımda yoktu. “Yeni bir hayat kurmam gerek ama nasıl” diye düşünüyordum. Haftada beş gün sokaklarda paralanacak mıyım? “Kendimi alkole mi yoksa spora mı vuracağım” gibi şeylerle bir arayışa girdim. O sıralarda Hera’yla birlikteliğimiz başladı. Zaman geçtikçe baktım çok iyi gidiyor, bana da çok iyi geliyor, devam ettik.
Albümde Hera’nın da bir şarkısı var. İnsanın sevgilisiyle çalışması zor mudur?
- Değil. Hera daha çok yeni. Kaprisleri olan bir sanatçı değil. Zaten tatlı ve pozitif.
Uzun süre boşanmak istemedim
Geçen yaz boşandınız. O süreci nasıl geçirdiniz?
- Sancılı bir süreçti. Hayatımı zorlaştırdı. Üç çocuğumuz var. Onların kötü etkilenmemesi gerekiyordu. Hâlâ da zorlanıyorum. O sistemi oturtmak kolay değil ama kızlarımla hep görüşüyorum.
Evliyken çapkınlıkla suçlandınız. Gerçekten öyle miydiniz?
- Hayır. Tabii 20’li yaşlarda hızlı bir dönemim olmuştu. Ama sonra çıkan haberler gerçek değildi. 20 senedir tanıdığım eski bir arkadaşımla bir mekânda öpüştüğüm bile yazıldı. Ben gece hayatının içine doğmuş bir adamım, arkadaşımla barda öpüşecek değilim.
Evliyken eşinizi aldattığınız da yazıldı...
- Biz Hera’yla tanıştığımızda mahkemeden kâğıdımız çoktan gelmişti. Yani o sürece girmiştik. Ben zaten uzun süre boşanmak da istemedim. Boşanınca her şeyin daha zor olacağını kestiriyordum ve düzenimizin bozulmasını istemiyordum.
Peki, neden bitti?
- Tam adını koyamıyorum ama sanırım yıllar ilişkileri yıpratıyor. Herhalde biraz önce bahsettiğim o magazin haberleri bir şeyleri yıpratmıştır. Ben Ece’nin (Yosmaoğlu) o haberlere inanmadığına eminim ama tanıdığı ya da tanımadığı birçok kişiden, “Sen bu adamla nasıl hâlâ beraber olursun” gibi mesajlar alıyordu. Yani üzerinde bir baskı vardı. Herhalde bunlar birikti ve o baskıyı atlatamadı.
“Emrah, Aydın Kurtoğlu, Simge ve Bahadır Tatlıöz’ün şarkılarının klipleri çekildi. Ayrıca albümde Ajda Pekkan ‘Yalnızlık FM’ isimli şarkıyı söylüyor. Şarkının iki versiyonu var. Cem Belevi’nin ‘Elizabeth’ şarkısının isim babası Kenan (Doğulu) oldu. Simge çok beğendiğim bir isimdi. Çok sevdiğim bir şarkısı vardı. Bu albüme denk geldi.”