Oluşturulma Tarihi: Aralık 04, 2015 14:09
Daha önce ‘Benim Güzel Lokantalarım’ ve ‘Meyhanedeyiz Yine Bu Gece’ kitaplarını yazan gazeteci-gurme Ufuk Kaan Altın, bu kez ‘Balıklama’ ile Boğaz’ın lezzetlerine kulaç atıyor.
Balık lokantalarını anlatan ‘Balıklama’ bir rehberden ziyade gastronomik bir özgeçmiş gibi...
- Tam da onu hedefledim. İlk iki kitapta da aynı mantık vardı: Her yazıda o restoranın, sahibinin, yemeklerinin hikâyesine, bazen de benim yaşadıklarıma, hatırladıklarıma, bildiklerime dair küçük notlar, okuyucuyla o yer arasında duygusal bağ kuracak ayrıntılar... Yoksa rehber hazırlayan çok, benim tarzım değil.
Bu kadar çok lokanta arasından ‘50’ sınırı seçkiyi epeyce zorlaştırmıştır.- Yoo, aksine çok basit. Tek hedefi para olmayan, çabucak köşeyi dönmeyi amaçlamayan, işini aşkla yapan, muhabbeti olan yerleri seçtim.
Moshonis, FeneryoluPeki bu 50 arasından ‘favorilerin de favorileri’ var mı? - Olmaz mı? Yeşilköy’de Eski Ev... Benim dükkânım gibi. Sonra Arnavutköy’de Mira ve O’maestros, Tarabya’da Filiz, Kireçburnu’nda Ali Baba, Küçükyalı’da Çapari...
Eski Ev, Yeşilköy Mesele balık olunca, çevre duyarlılığı da giriyor işin içine tabii...- Ben balığın bol olduğu dönemin sonuna yetiştim. Haftada iki kez
balık pişerdi evde. Fakir sofraları süslerdi. Biraz o günlere de ağıt gibi bu kitap. 80’lerden sonra her şey bozuldu. Denizleri kirlettik, hunharca avcılık yaptık. Böyle giderse gelecek nesiller lüferi, kalkanı tanımayacak. Buna hayıflanmamak olur mu?