Güncelleme Tarihi:
Diziler, karakterler, oyuncular, yapımcılar, temsil edilenler, edilmeyenler, yasaklılar ve daha fazlasını, 2008’den beri kültür sosyoloğu Orhan Tekelioğlu’ndan okuyoruz. Radikal İki, Hürriyet, Milliyet Sanat, Diken’de yayımlanmış onlarca yazı... Şimdi hepsi bir arada, ‘Televizyon Hâlleri: Dizi Dizi Türkiye’de.
Popüler dizi anlatılarının, o ülkenin çoğunluğu için nelerin muteber, itibarsız, inandırıcı, tekinsiz, büyülü, küfür, mizahi olarak algılanabileceğine dair birçok ipucu sağlayabildiğini söylüyor Tekelioğlu. İlk yazısında ise ‘metropolün yeni melezi’ olarak tanımladığı ‘Burhan Abi’ karakterini analiz ediyor.
Peki şiddet, komik olabilir mi? Tekelioğlu, bu konuyu da ele alıyor: “Şiddet çerçevesinden bakınca ‘Türk Malı’ senaryosunun bir felaket olduğu iyice ortaya çıkıyor. Birçok izleyicinin ‘Aslında yumuşak kalpli’ olarak telakki ettiği Recep İvedik’le karşılaştırılınca Erman Kuzu’nun, ekrandaki varoluşu anlamında, ‘sevimli’ hiçbir yanı olmadığı söylenebilir. Kahkaha efektleriyle can bulan bir Hitler karikatürü gibi (bıyıklara dikkat!) sürekli etrafa saldıran bu anti-kahramanın karşısına ‘cehaletiyle’ tarif bulan bir başka anti-kahramanı yerleştirmek mümkün ama maraz bir tercihtir.”
‘Behzat Ç.’nin halının altına süpürdüğümüz birçok konuyu tekrar hatırlattığı, üstelik gençler tarafından idolleştirildiği için ‘hükmedenleri’ rahatsız ettiğini de yazan Tekelioğlu’na göre bu ülkeyi, toplumu anlama yönünde en iyi araçlardan biri olabilir memleket ekranı. Başta erişim kolaylığı olmak üzere pek çok nedenle televizyonun popülerliği sürekli artıyor. ‘Televizyon Hâlleri: Dizi Dizi Türkiye’, tam da bu popülerliği anlamak için yazılmış bir kılavuz kitap.