Güncelleme Tarihi:
Hamilelik & Doğum’ adında yeni bir kitabınız çıktı. İçeriğinden kısaca bahsedebilir misiniz?
- Anne adayının, aklındaki her soruya doğru cevabı bulabilmesini amaçladım. Çünkü hamilelik ve doğum konusunda çok fazla bilgi kirliliği var. Kitabı beslenmeden güzellik, estetik ve bakıma; bebeğin gelişimi ve annenin yaşayacaklarına, doğru bilinen yanlışlardan anne adayının psikolojisine, egzersizden doktora sorulacaklara, bölümler halinde yazdım. En büyük amacım, anne adayını gereksiz korku ve endişelerden kurtarıp hayatının bu en eşsiz deneyimini rahat yaşamasını sağlamak.
Kitabınızda değindiğiniz bir önemli nokta da gebelikte beslenme...
- Evet, bizim kültürümüzde “İki can besliyorsun, artık yediklerini iki katına çıkarmalısın” gibi bir kanı var. Aslında tek gereken, bu yanlışı “İki can besliyorsun, artık iki katı daha sağlıklı ve dengeli beslenmelisin” olarak düzeltebilmek. Gebelikte sağlıklı ve dengeli beslenme kurallarını uygulamak aslında yeterli. Doktorunuz ek olarak multivitamin ve beşinci aydan sonra demir ilacı verebilir. Haftada en az bir defa balık tüketimi de omega-3 açısından önemli. Öğünlerin birinde sebze, birinde et olması ve boş kalori içeren fastfood gibi gıdalardan kaçınılması gerekiyor.
Afrikalılar muayene olmak için
köylerinden günlerce yürüyerek geliyorlardı
Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı olarak sizi Afrika’da gönüllü doktorluk yapmaya iten ne oldu?
- Aslında daha doktor olma hayalleri kurduğum çocukluğumda bile Afrika’ya gidip oradaki insanlara yardım etme hayalim vardı. Doktor olmam, onlar için çok daha fazlasını yapabilmemi sağladı.
Afrika’da gönüllü doktor olarak bugüne kadar nerelere gittiniz, kimlere yardım eli uzattınız?
- 2012’de Yeryüzü Doktorları ile Somali Mogadişu, 2015’te Yeryüzü Doktorları ile Kongo DC, 2016’da Tüm Afrika’nın Dostları Derneği ile Uganda, 2018’de Tüm Afrika’nın Dostları Derneği ile Etiyopya. Çok sayıda muayene ve ameliyat gerçekleştirdik.
Yardıma ihtiyacı olan ülkelerde sizi en çok etkileyen ne oldu?
- En çok etkileyen, o yokluk içinde bile bizden çok daha mutlu olmalarıydı. Karınları aç olabilir ama gözleri, gönülleri hep toktu ve olmayan yiyeceği bile paylaşmaya çalışıyorlardı. Hayatlarında ilk defa doktor görüyor olmalarının mutluluğu da çok etkilemişti beni. Muayene olmak için köylerinden günlerce, kilometrelerce yol yürüyerek geliyorlardı. Ameliyata girecek hastanın korkması ve endişeli olması beklenirken, yıllar sonra ameliyat olabilecekleri için ameliyat sırası beklerken sevinçten uçuyorlardı.