‘Türk halkı için başarmalıyız dedim’

İtalyan ve Portekizli rakiplerini geride bıraktı, ilk atlayışında Türkiye rekorunu kırdı ve Avrupa şampiyonu oldu.
23 yaşındaki atletimiz Tuğba Danışmaz, yaşadığımız bu zor günlerde hepimizi gururlandırdı. “Şimdi hedefim olimpiyatlar ve dünya şampiyonası” diyor. Onunla ENKA Spor Kulübü’nde buluştuk. Işıldayan gözleri ve doğal enerjisiyle bizi karşılayan sporcumuzla başladık sohbete...

 Atletizm hikâyeniz nasıl başladı?

Bana ‘Hadi seni atletizme götürelim’ demedi kimse. Ankara’da okula, seçmelere gelmişlerdi. Nazlı isimli arkadaşım da bu sporla ilgileniyordu. Ona “Benim ismimi yaz, ben de yapayım” dedim. Denemelere katıldım ve sıralamada diğer arkadaşlarımı geçtim. Sonra öğretmenim bana “Seni istemiyoruz” dedi. Ben “Neden” diye sordum. Bir açıklama yapmadı. Şu an olsa bir cevap beklerdim ama 10 yaşında bir çocuktum. Sonraki gün servise binip sahaya gittim. İlk antrenörüm Hakan Çadırcı’yla orada bir şeyler denedik. O bana “Kal” dedi. 1,5 hafta sonra okul yarışları vardı. Beni istemeyen beden eğitimi öğretmenim de sonradan “Sana güveniyorum, yapabilirsin” dedi.

 Türkiye rekoru kırdınız, nasıl hissediyorsunuz?

Yeni yeni heyecanım diniyor. Ne yaptığımı ancak anlamaya başladım. Çok mutluyum, garip bir his, bunu tarif edemiyorum.

‘Benden fazla inandılar’

 Depremlerden sonra morale ihtiyacımız vardı. Piste çıkarken siz neler hissettiniz?

Zor günler geçiriyoruz... Üzüldüğüm, hiçbir şey yapmak istemediğim zamanlar oldu. Ama sonra “Türk halkı için bunu başarmalıyız” dedim. Belki kaybettikleri yakınlarını geri getiremeyiz ama ülkemize böyle bir başarı kazandırarak belki bir nebze olsa yaralarımızı sarabiliriz. Biraz yüzlerini güldürebildiysem ne mutlu bana. Keşke elimden fazlası gelse... Ben o gün piste onlar için çıktım. Kendime “İyi ki yarışma bugün Türkiye’de yapıldı ve bu seyirciyle sahadaydım” dedim. Bana benden daha fazla inandılar; onlardan güç alarak yarışı kazandım.

‘İsteyen başarabilir’

 Kadın sporcularımıza önerileriniz var mı?

Hayatın her alanında kadınların kendilerini ifade edebilecekleri yerlerde olmalarını isterim. Ben sahada kendimi rahat hissediyorum. Bir Türk kadınının bunu yapabileceğini gösterdim, isteyen herkesin de başarabileceğini biliyorum.

Başarınızın sırrı nedir?

Antrenmanlarımız çok ağır, zorlanıyorum. “Kendime niye bunu yapıyorum” dediğim zamanlar oluyor. Sonra öyle bir an geliyor, “İyi ki yapmışım” diyorum. Yılın 11 ayı kamptayım. Ailemden ve arkadaşlarımdan uzağım. Daha büyük başarılar için şu an bunlardan feragat etmem gerekiyor. Başarımın sırrı bence özveri.

 Yeme düzeniniz nasıl, oldukça fitsiniz...

Özellikle dikkat ettiğim bir durum yok çünkü çok ağır antrenmanlar yapıyorum ve vücudum yemek istiyor. Sadece zararlı besinler tüketmiyorum. Zaten fazla yağlı yemekleri bünyem kabul etmiyor.

‘Bazen de gözyaşı var’

Motivasyonunuz nedir?

Şu anda olduğum yeri korumak. Çünkü buraya çok kolay gelmedim. 15 yıl oldu bu spora başlayalı. Hayaller, hedefler, mutluluk ve bazen de gözyaşı var. Olduğum yer beni motive ediyor. Her yarışımda ‘Neden daha iyisini yapmayayım’ diyorum kendime. Rakiplerim şunu hissetsin istiyorum: ‘Biz böyle bir sporcuyla yarışıyoruz, bir şampiyonla.’

 Sonraki hedefleriniz neler?

Şimdi kısa bir ara verdik, sonra sezona başlayacağız. Yazın Macaristan’da dünya şampiyonası düzenleniyor. Burada da önceliğimiz yine finalde yarışmak. Neden bir sürpriz olmasın diyelim! 2024 yılında Paris Olimpiyatları var. Bir öncekine gidememiştim, çok içimde kalmıştı. İlk 32 katılabiliyordu, ben 33’üncü sıradaydım.

 Ailenizin desteği olmadan bu başarı mümkün olur muydu sizce?

Arkadaşlarımla veya çevremdeki insanlarla konuştuğumda bazen “Ben futbol oynuyordum ama ailem arkamda durmadı” gibi sözler duyuyorum.
O zaman “Çok şükür” diyorum. Canım ailem, iyi ki var. En büyük desteğim onlar. Arkadaş, antrenör bir yere kadar ama aile her zaman yanında.

 Hiç pes ettiğiniz oldu mu?

Özellikle son 5 yılda hiç pes etmedim. Daha önce vazgeçtiğim dönemler olmuştu. Ama psikolojimi kendi kendime halledebileceğimi düşünüyorum.

 Oyuncular, sporcular, herkes sizin hakkınızda sosyal medya paylaşımı yapıyor. Ne düşünüyorsunuz?

Sadece tanıdıklarım bahseder diye düşünmüştüm. Bunu beklemiyordum. Paylaşımları gördükten sonra nasıl bir şey başardığımın farkına vardım. İnanılmazdı, hâlâ da devam ediyor. Takipçi sayım 20 binlere çıktı. Mesajların genelde içeriği aynı: Teşekkür ediyorlar. Kendimle gurur duydum.

‘14 metre atlayan ilk Türk kadını olacağım derdim’

 Dövmeleriniz çok konuşuldu, anlamları neler?
Toplamda 20 taneler ve birkaçının benim için özel anlamı var. Hepsine bir mana yüklemedim. “Aa bu güzelmiş, bana yakışır” diye yaptırdıklarım da oldu. Anlamı olanlardan biri olimpiyat halkası örneğin. Sırtımda bir pusula ve içinde de bir saat var. Saatteki zaman 14.00’te durmuş. Ben üç adım atlamaya başladığımdan beri hep şunu söyledim kendime: ‘14 metre atlayan ilk Türk kadını olacağım.’