Güncelleme Tarihi:
İstanbul’un kalbinde, Haliç’teyiz. Eşsiz manzaraya bakan dev bir kumsalın ortasındayız... Şezlongda oturuyoruz, arkamızda plaj voleybolu alanı kuruluyor. Diğer yanda tırmanıcıları bekleyen bir vinç var. Pop-up yemek noktaları, çocuklar için oyun alanı, açık hava sineması yapılıyor. Yaza geri sayım sürerken, tam bir panayır ortamı.
Bunlar hayal ürünü değil. Burası, Elif Boyner ve Melis Abacıoğlu Sezener’in ekim ayına kadar açık tutacağı yeni spor-eğlence alanı Sweat Beach. Geçen yıl, geniş kitlelere sporu sevdirmek için hayata geçirdikleri SWEATers App’in festivali Sweat Fest, bu hafta sonu burada düzenlenecek.
İki gün sürecek etkinlikte spora dair her şey var. Şöyle anlatıyor Elif Boyner: “Geçen yıl ekim ayında ilk Sweat Fest’i, Zorlu PSM’de gerçekleştirmiştik. Aslında planımız aplikasyonun lansmanını yapmaktı ama 5 bin kişilik bir kalabalıkla karşılaşınca, bu işi gelenekselleştirmenin şart olduğunu düşündük. Daha aktif olabileceğimiz bir alana ihtiyaç vardı. Haliç Tersane İstanbul, bunun için harika bir yer. Alanın yarısına kum döktük ve kumsal haline getirdik.”
Sözü Melis Abacıoğlu Sezener devralıyor: “İstanbul’un merkezinde yelken, SUP (kürek sörfü), kano yapma imkânı yaratıyoruz. Kaykay, basketbol, kamp, pilates, tenis, crossfit, bisiklet, koşu, fitness, dans, zumba, boks, cycling, yoga, sağlıklı yeme-içme noktaları, spor mağazaları, uzmanlarla söyleşiler, seminerler, çocuklara özel atölyeler ve konserler olacak. Plaj voleybolu, futbolu gibi etkinlikler düzenlenecek. Sinema kısmında maç ve festival filmi gösterimleri olacak. Şezlonglar, dinlenme alanları yaptık. Yaz boyu akustik konserler, pop-up dükkânlar, yeme-içme mekânları olacak, ateş yakılacak... Sadece sporcular için tasarlanmadı, tam bir rahatlama alanı burası. İsteyen sporunu yapar, isteyen plajda keyif çatar... İki günlük festivalle başlıyoruz ama ekim sonuna kadar her hafta sonu farklı etkinliklere yer vereceğiz.”
Spor bizim için terapi gibi
Kurumsal hayatta bu kadar aktif olan iki genç kadını bir araya getiren şey, hayatlarını değiştiren spor tutkusu. Düzenli olarak spor yapmak ikisinde de terapi etkisi yaratmış. Bu hissi geniş kitlelere yayma isteği de SWEATers’ın kurulmasına neden olmuş.
Şöyle anlatıyor Elif Boyner: “Altı sene öncesine kadar fazla spor yapmıyordum. Biraz kilo aldığım zaman, dönemsel olarak ilgileniyordum, o kadar. Bir arkadaşımın önerisiyle başladım. O her gün spor yapıyor, triatlona hazırlanıyordu. Benim ilk tepkim ‘Kendine neden bunu yapıyorsun’ olmuştu. Ama denemeye karar verdim. Hayatım değişti; çok daha sosyal, daha odaklı oldum. Spor benim terapistim oldu. Bu hissi paylaşmak, insanlara yaymak istedim. İnsanları nasıl motive ederiz dedik ve ortaya bu sonuç çıktı.”
Melis Abacıoğlu Sezener ise çıkış noktasını ‘erken orta yaş bunalımı’ olarak tanımlıyor: “20’li yaşlarımda kurumsal alanda son derece başarılı bir kariyerim vardı. Ama kendimi çok mutsuz hissediyordum, arayıştaydım. Sonra beni ne mutlu eder sorusunun cevabını bulmaya yöneldim. Eski tenisçiyim; spor yaptığım dönemda daha mutlu ve verimli olduğumu fark ettim. Tekrar başladım ve tıpkı Elif’in söylediği gibi terapi görevi gördü. Sonra işimden ayrıldım, altı sene önce kendi şirketimi kurdum. Sporla ilgili girişimler başlattım. Elif de projelerimi arkadaşlarından duymuş; spor tutkumuz bizi bir araya getirdi.”
Sweat Fest’le eşzamanlı devam eden farklı projeleri de var ikilinin. İlki, vapur yolcularını yogayla buluşturmak: “İnsanları spora başlatmak istiyoruz. Yeni projemiz, Kadıköy-Beşiktaş vapur hattında sabah 07.00-09.00 saatlerinde yolculara spor yaptırmak. Hafif bir yogayla başlayacağız, zamanla belki daha hızlı antrenmanlara dönüşebilir. Ada vapurunda koşulara mesela...”