Şu âlemde haddinden fazla yalnızız
Güncelleme Tarihi:
Bir dönem, yazar olarak fenomene dönüştü ve adeta popstar gibi yaşadı. Sonra romanlarla arasına mesafe girdi. Şimdi ilk göz ağrısı müziğin sularında yüzüyor. Tuna Kiremitçi iki yıl aradan sonra ‘Tuna Kiremitçi ve Arkadaşları 2’ albümünü çıkardı. Albümde 10 kadın solistle düet yapan Kiremitçi’yle buluşup hayatını, aşkı ve müziği konuştuk.
Şair, yazar, müzisyen, şarkıcı... Siz biraz doyumsuz musunuz?
- Geçenlerde konser sonrası kulise fotoğraf çektirmeye gelen bir genç kız, “Tuna Bey, sizin kitaplarınız da varmış, annem söyledi!” dedi. Kendisine de aynı cevabı verdim. Müzisyen ve şairim. Tabii ekmek parası ya da heves uğruna başka boyalara girip çıktığım da oldu. İnsanın babası zengin olmayınca mecburen oluyor böyle şeyler. Ama sorun yok, sonuçta hayatın getirdiği her şey şarkıları besliyor.
Zaten bir keresinde “Benim hayatım bir başarısızlıklar silsilesidir” demişsiniz...
- O laf biraz gençleri teşvik amaçlı... Sanat hayatında her başarının arkasında onlarca başarısızlık vardır. Aksi mümkün değil. Bu bize iki şık verir: Ya vazgeçeceksin ya da direnmeye devam edeceksin. Bazen vazgeçer gibi olduysam da sonuçta hep vazgeçmekten vazgeçip direnmeyi seçtim. Bu sayede şimdi istediğim yerdeyim.
En büyük başarısızlığınız neydi?
- Başarısızlık demeyeyim de bazı kusurlarım var. Mesela yön tayini konusunda feciyim. İsim hatırlamakta zorluk çekerim. Sadece tuhaf bir ses hafızam var. Yıllar önce dinlediğim bir şarkının ana melodisini ya da gitar motifini aynen hatırlayabiliyorum. Aklımda insanların yüzlerinden çok sesleri kalıyor.
Düşünsene, çalgıcının teki yılın en çok satan romanını yazmış!
Hayat hikâyeniz bir roman olsa adını ne koyardınız?
- Çok kazık soruymuş. Şarkılarımdan birinin adı olsun bari: ‘Varsın Bu Dünyada’...
Siz birçok yazarın aksine sık sık magazin gündeminde oldunuz. Popstar gibi yaşadınız. Bu sizin tercihiniz miydi?
- Müzikten uzaklaştığım dönemde oyalanmak için küçük bir roman yazdım. Sonra yayımlandı ve herkesi şoke eden satış rakamlarına ulaştı. Durduk yerde bir fenomene dönüştü. Öyle acayip bir durumdu ki ne olduğunu ne ben, ne edebiyat dünyası ne de medya anlayabildik. Düşünsene, çalgıcının teki yılın en çok satan romanını yazmış! Haliyle, kimse olaya nasıl yaklaşacağını bilemedi ve öyle trajikomik durumlar yaşandı. Dergilerde “Tarkan mı daha seksi Tuna mı?” diye anketler yapılıyordu. Şimdi dönüp bakınca komik tabii...
Hiç yaşadıklarınızdan ve şöhretten pişmanlık duydunuz mu?
- Pişmanlık duyduğum tek şey müziğe ara vermiş olmak.
Şu an hayatınızdan memnun musunuz?
- Çok. 18 yaşındaki Tuna ne hayal ettiyse çok şükür onu yaşıyorum.
Yırtık bir insan değilim
Yıllar önce ‘Kumdan Kaleler’ grubuyla sizin müzisyen yönünüzü tanıdık. Sonra çok satan kitaplarınız geldi. Şimdi tekrar müziğe döndünüz. Müzik daha mı çok kazandırıyor?
- 1990’ların Kral TV ortamında müziğimizin şansı yoktu. Pop da yapmıyorduk, standart rock da. O ortamda müziğimden taviz vermeden var olamayacağımı görünce piyasadan uzaklaştım. Ama geri dönmek için hep fırsat kolladım. Yırtık bir insan değilim, fırsatı bulmam yıllar aldı.
Peki ikincisi çıkan ‘Tuna Kiremitçi ve Arkadaşları’ projesi nasıl doğdu?
- Fikir babası Pasaj Müzik’in sahibi ve eski arkadaşım Murat Doğan. 2016’da “Yıllardır şarkılar yazar durursun, gel artık sana özel bir proje yapalım” dedi. Bestelerimi sevdiğim kadın solistlerle düet şeklinde söylememi önerdi.
Albümdeki şarkıları ve düet yaptığınız isimleri nasıl seçtiniz?
- Bazıları benim eski gruplarımda yaptığım bestelerin elden geçmiş halleri. Bazıları sıfır kilometre. Solistleri de aslında şarkılar seçti. Besteleri evde gitarla çalarken gaipten Pamela’nın, Gonca Vuslateri’nin, Yıldız Tilbe’nin seslerini duyuyordum. Haliyle onlara teklif ettim. Aynı şey ikinci albümde de devam etti. Hayranı olduğum kadınlarla şarkı söylemek istedim.
Peki neden hep kadın solistler var?
- Genelde sevda şarkıları söylediğimizden, dramatik olarak daha doğru geldi. Bir de sesim bariton, kadın sesiyle daha güzel tınlıyor. Ayrıca iki erkeğin düet yapmasından daha sıkıcı bir şey hayal edemiyorum.
Bir de yeni şiir kitabınız ‘En Sağlam Direniş Kalbi Temiz Tutmak’ çıktı...
- Kitapta son 20 yıldır yazdığım şiirlerden yayımlanmaya değer bulduklarım var.
Aşka inanmıyorum
Şarkılarınızda da romanlarınızdaki gibi başrolde aşk var... Nedir aşkla derdiniz?
- Bir derdim yok, aşka inanmıyorum sadece. Ama insanların aşk uğruna düştükleri haller bana gerçek ve dramatik geliyor. En sıradan hayatta bile bir sürü duygusal çözümsüzlük var. Şarkılarım bu çözümsüzlükler üstüne çünkü onlara saygı duyuyorum. Her şarkım insanlar arasında gönül bağları kursun, onlara yalnız olmadıklarını hissettirsin istiyorum. Çünkü esas mesele aşk değil, yalnızlık. Şu âlemde haddinden fazla yalnızız.