Güncelleme Tarihi:
İsrail’de 2011’den bu yana sıradışı bir ‘güzellik yarışması’ düzenleniyor; Nazi soykırımından kurtulan kadınların yarıştığı Miss Holokost Survivor... Yaşanan acıların ve gelecek nesillere verilen mesajların değerlendirildiği bu yarışma yönetmen Eytan İpeker’in aynı adlı belgeseliyle dünya gündemine taşındı. MUBI platformu üzerinden izlenebilen belgeselin ilk adımlarını İpeker şöyle anlatıyor: “4-5 sene önce İsrail’de yayımlanan Haaretz gazetesinin internet sitesinde gördüm bu yarışmayı. Haber kısaydı ama ilgimi fotoğraflar çekmişti. Bazı yarışmacıların kollarında kamplardan kalma numara dövmeleri görünüyordu. Soykırımdan kurtulanların ‘güzellik yarışması’ gibi cinsiyetçi bir format içinde, yaşadıkları travmalar üzerinden yarıştırılmaları beni çok rahatsız etti.”
İpeker rahatsızdı ama kendi deyişiyle ‘yarışmacılardan bazıları sahnede olmaktan son derece mutluydu’. “Onları yargılamaya hakkım var mı” diye düşündüğünü anımsıyor: “Bu düşünce ‘Onları yargılamaya hakkım var mı’, ‘Varsa bile bunun sınırı nedir’, ‘Yarışmacılara tepeden bakmadan bu yarışmayı eleştirmek mümkün mü’ gibi soruları beraberinde getirdi. Daha da araştırdıkça yarışmanın politik bir boyutu olduğunu da fark ettim: İsrail’deki bazı politik figürlerin desteğini alması beni soykırımın nasıl politize edildiği konusunda çok düşündürdü. İstanbul’daki evimden sert yargılara varmanın kolaycılığının farkına varınca bu belgesel projesini hayata geçirmeye karar verdim.”
‘KENDİ KLİŞELERİNİ ÜRETİYOR’
Yönetmen Eytan İpeker, yaşlılar yurdundaki sessizlikle yarışmanın şatafatı arasındaki tezatın kendisini harekete geçirdiğini anlatıyor: “Bu çok çarpıcıydı çünkü benim için kişisel bir boyutu da var. Lise yıllarımda Türkiye’deki Yahudi cemaatinin soykırım anmalarının düzenlenmesinde görev alırdım. Orada her sene, bana bugün biraz teatral gelen, sunumlar yapardık. Siyah perdeler üzerine asılı soykırım fotoğrafları ve fonda ‘Schindler’in Listesi’nin müziği... Bu anmalar giderek kendi klişelerini ürettiği için her defasında ‘Nasıl daha farklı bir şey yapıp insanları şaşırtabiliriz’ diye düşünürdük. Zamanla bu yaklaşımın beni yaşananlardan uzaklaştırdığını fark etmeye başladım, geçmişle kurduğumuz ilişki üzerine düşündüm.”
SOPHIE LEIBOWITZ
1928’de Romanya’da doğdu. Evini terk etti ama yakalanarak toplama kamplarına götürüldü. O günleri şöyle anlatıyor: “Yiyecek hiçbir şeyimiz yoktu. Sürekli ishaldik, annem ve babam bu yüzden öldü… Savaş bitince bir grup yetim çocukla İsrail’e göç ettik. Burada evlenerek yeni bir hayat kurduk.”
1933’te Romanya’da doğdu. Transdinyester bölgesindeki kamplara gönderildi. Savaş sonrasında İsrail’e göç etti. 2012’de yarışmaya katıldı ama derece alamadı. 2016’da yarışmaya ikinci kez katıldı.
1927, Macaristan doğumlu. Savaş sonrasında Auschwitz’ten kurtarıldı. 2016’daki yarışmaya kızının teşvikiyle katıldı.
1919’da Çekoslovakya’da doğdu. 2. Dünya Savaşı’nda yakalanarak Auschwitz’e gönderildi. Kızıl Ordu’nun zaferiyle 1946’da henüz İngiliz mandası altındaki Filistin’e göç etti. 2013’te düzenlenen Miss Holokost Survivor yarışmasında birinci seçildi. 2019’da hayatını kaybetti.
Savaş başladığında henüz yeni doğmuştu. Annesi onu Avrupa’dan kaçırdı. Savaştan sonra Rusya’ya gitti. Yıllar sonra İsrail’e göç etti ve 2016’daki yarışmada kraliçe ilan edildi.