Oluşturulma Tarihi: Eylül 28, 2019 08:00
Türkiye’nin ilk bölge eki ‘Hürriyet Ege’nin 1984’te ilk yayımlandığı günden bu yana 35 yıl geçti. Yıldönümü 2 Ekim’de 100 sayfalık özel bir sayıyla kutlanacak. Yayın Yönetmeni Deniz Sipahi ise ismi bu ekle özdeşleşmiş bir gazeteci. Meslek hayatında 30 yılını dolduran Sipahi ile Hürriyet Ege’nin bölgedeki gücünü ve İzmirli bir gazeteci olmanın inceliklerini konuştuk.
İzmir denince ilk akla gelen gazetecilerdensiniz. Deniz Sipahi kimdir, hangi okullarda okumuştur, neler yapmıştır?
- İki Fransız okulundan mezunum. Ortaokulu İzmir Saint Joseph’te okudum, liseyi ise İzmir Tevfik Fikret’te. Sonra 9 Eylül Sahne Sanatları... Sinemadan tiyatroya, fotoğrafçılıktan senaryoya kadar geniş bir alanda eğitim aldım. Ama Saint Joseph’in hayatımdaki etkisini ayrı tutarım. “Yapma, dikkat et” diye büyüyen bir nesildik. Saint Joseph’teyse “Yap, daha fazlasını yap, hayal et” dediler. Her hafta birden fazla kitap bitirmek zorundaydık. Ama ben mecbur olduğum için değil; sevdiğim için okuyordum. Reşat Nuri, Yaşar Kemal, Andre Gide, Camus, Sartre ve Çehov’u da keşfetmem o yıllara dayanır. Yani o günlerden beri okuyor ve tutkuyla yazıyorum.
Aileniz nasıl bir aileydi, nasıl bir çocukluk geçirdiniz?
- Eski, çok eski İzmirli bir ailedenim. Ailenin ağırlığı İzmir’in öteki yakasında yani 35.5 olarak bilinen Karşıyaka’da. Kalabalık bir ailede büyüdüm. Bugün çocuklar yalnız büyüyor. Ama çocuklar dedeleri, anneanneleri, babaanneleri, kuzenleriyle büyümeli. Ben işte öyle büyüdüm. Bu büyük ailede memur da vardı, sanatçı da, işadamı da, mühendis de, öğretmen de... Vatanını, insanını, İzmir’i seven bir aile. Adaletli, vicdanlı, hoşgörülü olmayı öğrettiler. Hepsine şükran borçluyum.
Gazeteciliğe ilk adım atışınız nasıl oldu?
- Üniversitenin ilk ayında, stajyer olarak gazeteciliğe başladım. Türk medyasının en güçlü isimleri hep İzmir’den çıkmıştır. İlk çalıştığım Yeni Asır bir okuldu. Sonra ekonomi gazetesi Gözlem, Ege iş dünyasının kurduğu Gazete Ege’de çalıştım. Muhabirlikle başladığım gazetecilikte yazıişleri müdürlüğünden genel yayın müdürlüğüne kadar birçok görev üstlendim. Hürriyet’e ilk girişim 1999’du. 2009’dan bu yana da Ege temsilcisiyim. Yöneticilik elbette bana çok şey kattı ama bir gazetecinin asıl işinin haber olduğunu hiç unutmadım. 1995’te başladığım günlük yazılarıma aralıksız devam ediyorum.
Ülkenin ilk bölge ilavesiHürriyet Ege eki, bölgede ne anlam ifade ediyor? - 2 Ekim 1984, Türk medyası için de bir milattır. Hürriyet Ege, Türkiye’nin ilk bölge ekidir. Aslında başlı başına bir gazetedir. Siyaset elbette sayfalarımızda var; ancak insan odaklı bir gazete yapmaya özen gösteriyoruz. Yani hayatın siyasetten ibaret olmadığını göstermeye çalışıyoruz. Haberlerimizle, yazarlarımızın yorumlarıyla toplumun nabzını ölçmeye, yenilikleri göstermeye, değişimin ve bölgenin gücünü artırmaya odaklanıyoruz.
Daha önce de özel bir ek yapmıştınız. 35. yıl özel sayısında neler olacak? - 30’uncu yılda da özel bir gazete yaptık. O gazete 1984’ten 2014’e kadar olup bitenin bir özetini yansıtıyordu. 35’inci yılda biraz geleceğe bakıyoruz. Özellikle de 2023 hedeflerine; Türkiye’nin, Ege’nin hayallerini, yapabileceklerini anlatıyoruz.
İzmir, ana gazeteye de çok sayıda manşet taşır. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?- Medya için İzmir bir laboratuvardır. İzmir medyasındaki rekabet hep çok güçlü olmuştur. Rekabetin olduğu yerde de iyi şeyler ortaya çıkar. İzmirli gazetecilerin habere bakışı farklıdır. O yüzden Ege temsilciliği, hem ana gündeme iyi haberler taşır hem de iyi gazeteciler çıkarır. Örnek manşet çok ama hepimizin hafızasına kazınan Aylan Bebek’in fotoğrafı, sadece Hürriyet’in değil, dünya medyasının manşetlerini de günlerce işgal etti.
Önemli devlet insanlarıyla unutamadığınız bir anınız var mı? - Süleyman Demirel başbakandı. İzmir’de görüşme yapacaktık. O gün de kız kardeşim evleniyordu. Nikâha gidemeyeceğimi anladım. Dönemin İçişleri Bakanı
İsmet Sezgin’e “Görüşmeyi öne alabilir misiniz?” dedim. Normalde bir başbakanın randevu dizisini bölmek çok zordur. İsmet Abi odasına girdi. Eski Büyük Efes Oteli’ndeydi görüşme. Demirel, birkaç dakika sonra “Gelsin” dedi. Büyük siyasetçiler geldiğinde bizi ismen bilirlerdi. Siyasetçilerle birlikte İzmirce bir dil konuşurduk. İzmir’deki siyaset daha yumuşak yapılır. Daha hoşgörü vardır. Karşı tarafın görüşleri dinlenir. Siyaset üslubunda bu beklenen bir dil. Biz zaten bu dili uzun yıllardır kullanıyoruz.
Artık İzmir’e emeklilik için değil çalışmak için geliniyorYakın zamana kadar emeklilik için düşünülen İzmir artık birinci plan oluyor.Yeni ekonominin şirketleri İzmir’de kurulmaya başladı. Çok sayıda ve başarılı teknoloji şirketi açılıyor. Çalışanların çoğu İstanbul’dan. İzmir nitelikli göç alıyor. Emeklilik için değil, gençler artık çalışmak için İzmir’e geliyor.
Kuzeyde Çanakkale’den güneyde Fethiye’ye kadar 8 il ve ilçeye ulaşan Hürriyet Ege’nin yazıişleri kadrosu 11, reklam servisi ise 10 kişi.