Netflix’in Avrupa’da yayına soktuğu içeriğin en az yüzde 30’unun Avrupa’da üretilmesine ilişkin yasanın kabulünden sonra Madrid’de kurulan ve bu yılın nisan ayında açılışı yapılan dev yapım merkezinde, ‘Élite’nin (sonunda ‘e’ var) ikinci sezonunun setindeyiz. Verilere göre dizinin ilk sezonu yayına çıktığı ay, 20 milyon hanede izlenmiş. Bunda bir parça da oyuncuları arasında ‘La Casa de Papel’den üç ismin, María Pedraza (Alison), Miguel Herrán (Rio) ve Jaime Lorente’nin (Denver) yer almasının rolü vardır belki.
HBO dizisi ‘Big Little Lies’ gibi, bir cinayetten hemen sonra polis sorgusuyla başlayan ve geri dönüşlerle adım adım cinayete doğru ilerleyen bir kurgusu var ‘Élite’nin de. İzlemeyenler için kısa bir ilk sezon özeti: İspanya’nın en seçkin okulu Las Encinas’a, kendi okulları depremde yıkılınca bölge okullarına dağıtılan devlet okulu öğrencilerinden üçü gelir. Başlangıçta müthiş bir şans yakalamışlar gibi görünse de, her şeye sahip olanlarla kaybedecek hiçbir şeyi olmayanlar arasındaki çatışma cinayete kadar uzanır. Hem de izleyiciyle birlikte öğrencilerden bazıları da katilin kimliğini bildiği halde, suçsuz birinin üstüne yıkılan bir cinayettir bu.
İkinci sezonda bu büyük sırrın daha ne kadar saklı kalacağını merak ederken yepyeni bir gizem de bekliyor bizi. Öğrencilerden biri ortadan kaybolmuş, polis dağda bayırda kendisini arıyor ve bir yandan da gençleri tek tek sorguya alıyor; yine geri dönüşlerle sekiz bölüm boyunca ilmek ilmek her şeyi çözeceğiz kısaca. Geçen sezon beklenmedik bir cinayetin yol haritasını çizmişti, bu sezon da o cinayetle kimin nasıl başa çıkacağını izleyeceğiz.
Stüdyoda bir dünya İzleyenler hatırlayacaktır Las Encinadas, dron çekimlerinden gördüğümüz üzere enfes bir doğa parçasının içinde yer alan, şahane görünümlü bir okul. Orası gerçekte Universidad Europa de Madrid’in kampüsüymüş, dizide gördüğümüz okul içiyse üniversitenin mimarisi baz alınarak 800 metrekarelik bir alanda oluşturulmuş stüdyo mekânları. Bütün dolaplar, sıralar, masalar, kullanılan tüm eşyalar taşınabilir özellikte, böylelikle de her oda birkaç farklı mekân işlevi görüyor. Koridorun upuzun olması gerçek görünmesi açısından önemliymiş, buna çok dikkat etmişler mesela. Camların ardından görünen yemyeşil bahçeler de gün ışığı kullanılarak stüdyo içinde yaratılmış bölümler hep.
İşçi sınıfı ailelerinin evleri de bu stüdyoda hazırlanmış, Guzman’ın Nadia’dan özür dilemeye geldiğinde
yemek yediği yer sofrası da... (Senaristlerden birinin Arap olduğunu, yer sofrasının ‘onayını’ ondan aldıklarını söylediler.)
Seti gezdikten, o meşhur uzun koridorda çok uzun süren (herhalde dizide beş saniye yer alacak) bir çekimi izledikten sonra işleri bitince ikişer, üçer kişilik gruplar halinde bizimle tanışmaya gelen oyuncularla sohbet ediyor, onlardan yeni sezonun ipuçlarını alıyoruz.
Jorge López, Valerio rolüyle diziye bu sezon katıldı.Élite’nin yeni üyeleriBu dönem yine elitler takımından üç yeni öğrenci geliyor ve üzerine kara bulutlar çöken okula -en azından ilk bölümlerde- yeni bir nefes aldırıyor. Valerio (Jorge López), Lucrecia’nın ilk sezon varlığını bile bilmediğimiz üvey erkek kardeşi, bilmiyoruz çünkü sık sık babası onu cezalandırmak üzere başka ülkelere yatılı okullara yollarmış. İkinci sezon fragmanında dikkati çeken, kıvırcık saçlı, eli, kolu, boynu kız kardeşi gibi takılarla dolu, çok havalı bir tip. Gözü kara, hiçbir kurala aldırmıyor gibi ama bakalım göründüğü kadar vurdumduymaz mı yoksa onun da bir kalp yarası mı var? Şilili Jorge López, diziyi izleyen herkesin Valerio’yla arkadaş olmak isteyeceğini söylüyor.
Rebecca (Claudia Salas) Guzman’ın ailesinin ilk sezon sonunda terk etmek zorunda kaldıkları görkemli evin yeni sahibi. Hemen arkadaşlık kurduğu kişiler elitlerden değil nedense. Parayı piyangoda kazandıklarını söylüyor ama makinelerle sayılan deste deste paraların nereden geldiğini hep beraber öğreneceğiz belli ki. Salas, Rebecca’nın okulda devrim yaratacağını söylüyor.
Cayetana (Georgina Amorós) ise okula herkesten bir gün sonra (diziye de ikinci bölümde) elinde bir Simone de Beauvoir kitabıyla (‘İkinci Cins’) çıkıp gelen esrarengiz bir karakter. Bıcır bıcır, tatlı bir kız, şehrin en havalı evlerinden birinde tek başına yaşıyor. Lucrecia’yla moda başta olmak üzere ilgi alanları çok benziyor, hemen yakınlaşıyorlar. Pozitif, hep gülen yüzlü Cayetana bu sezon bizi en çok şaşırtacak karakterlerden biri. Amorós, ikinci sezonun bu neşeli yeni tiplere rağmen ilkinden daha karanlık olduğunu da ekliyor.
Carla karakterine hayat veren Ester Expósito.Élite’nin yıldızlarıÇok izlenen her
dizi gibi ‘Élite’ de bilinen starların dışında kendi yıldızlarını yarattı. Hem çok kızılan hem çok sevilen Guzman (Miguel Bernardeau), ‘Gossip Girl’ün Blair Waldorf’uyla kıyaslanan Lucrecia (Danna Paola), mesafeli ve soğukkanlı ‘markiz’ Carla (Ester Expósito), zayıf karakterli Polo (Álvaro Rico), kendi derdindeki Ander (Arón Piper), aile baskısıyla boğuşan Nadia (Mina El Hammani) ve kardeşi Omar (Omar Ayuso) sorularımızı cevapladı.
Televizyon dizilerinin gençler üzerinde çok etkili olduğunu biliyoruz. ‘Élite’nin hoşgörü, aile ilişkileri, uyuşturucu, kronik hastalıklar gibi gençler için önemli birçok konuya değinen ilk sezonu, bu konularda duyarlılığı artırmış mıdır?Guzman: Kesinlikle. Gençler başkalarının da kendileri gibi sorunlarla boğuştuğunu gördüler, yetişkinler de kendi gençlik dönemlerini hatırladılar.
Karakterleriniz bu sezon nasıl bir gelişim gösterecek? Nadia: Bu sezon daha özgür bir Nadia izleyeceğiz. İletişim kuracağı yeni karakterler, deneyeceği yepyeni şeyler var. Tabii onu bekleyen ve 16 yaşındaki bir genç kız için normal sayılacak hatalar da...
Polo: Epey kötü durumda Polo. Hayatta kalabilmek için büyük sırrı saklayabilir ama bu sır onu yiyip bitirebilir de.
Guzman: Guzman hiç alışık olmadığı bir yerde. Hem kız kardeşinin yokluğuyla başa çıkmak hem de zamanında evlat edinilmiş olduğu için aslında ait olmadığı bu yerde kalabilmek için savaşmak zorunda. Kardeşinin istediği gibi iyi bir insan olmaya çalışıyor, bu iyi insanı sıfırdan inşa edecek.
Carla: Carla sırrı saklamak için epey uğraşacak ama bu yük zamanla daha da ağırlaşacak.
Ander: Ander, herkesin olanları unutmasını ve sağlıklı bir şekilde yola devam etmesini istiyor ama bunun tam tersi oluyor ne yazık ki.
Omar: Geçen sezon karakterimin cinsel yönelimi ailesinden saklıydı. Bu sezon Omar konforlu bölgesini terk edip yeni bir yol çizmek zorunda kendisine.
Ander ve Omar ilk sezonda âşık oluyorlardı. Ama Omar’ın babası önlerindeki en büyük engel, bu sorunu aşabilecekler mi? Omar: Baba bu sezon problem olmayacak diyeyim. Çok daha büyük sorunlar var.
Karakterinize ne kadar benziyorsunuz?Nadia: Tamamen farklıyız. Ben İspanya’da doğdum, ailem Faslı ama ben hiç iki kültür arasında kalmadım.
Carla: Biraz benim gibi her şeyi analiz eden, fevri davranmayan biri Carla. Bir de sadık ve aslında kimseye kötülük etmek niyetinde değil.
Lucrecia: Ben de Lu gibi modayı çok seviyorum ama ben onun gibi filtresiz konuşmam, arkadaşlarımı kırmamaya özen gösteririm.
Sizin okullarınız da dizideki gibi ayrıcalıklı okullar mıydı? Guzman: Ben devlet okuluna gittim ama gerçek dünyada öğrencilerin yönetimi kontrol ettiği böyle bir okul yok zaten.
Okulda siz de zorbalıktan çektiniz mi?Polo: Kişisel olarak hayır ama insan şahit oluyor tabii böyle şeylere. Karakterim Polo bir tür sessiz zorbalığa maruz kalıyor aslında. İkinci sınıf bir yere konumlandırılıyor ki bu fiziksel olmasa da psikolojik zorbalık. Polo’nun patlama nedenlerinden biri de içinde bunca baskı olması.
Ander: Zorbalık çok derin bir konu aslında, çok da çeşidi var. Kısa zamanda yoğun zorbalık da olabilir, çok uzun zamana yayılmış, ufak detaylardan ibaret zorbalık da. Dizide birçok türüne değiniyoruz.
Carla karakterine hayat veren Ester Expósito.