Güncelleme Tarihi:
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Atatürk Kültür Merkezi’nin 13 yıl sonra yeniden ‘perde’ demesinin ardından yepyeni bir etkinlikle gündemde:
Beyoğlu Kültür Yolu Festivali. Yerli ve yabancı sanatçıların eserlerinin yer aldığı festival, sanatın İstanbul’daki en favori semti Beyoğlu’na tam anlamıyla yayılmış durumda.
AKM’den başlayan kültür yolu 3.4 km uzunluğunda. Durakları Gezi Parkı, İstiklal Caddesi, Tünel ve Galataport olarak sıralayabiliriz. Türkiye’nin en büyük kültür ve sanat projesi olan Beyoğlu Kültür Yolu Festivali sanattan sinemaya, edebiyattan dansa, müzikten yapay zekâya hatta dijital performanslara kadar birçok farklı alanı bir araya getiriyor. 7’den 70’e herkes için tasarlanan festival kapsamında 40 sergi ve özel proje, 75 konser, 45 atölye çalışması, 20 söyleşi, 15 ışık gösterisi ve 10 sanatçı performansı sanatseverlerle buluşuyor.
14 Kasım’a kadar sürecek festivalin kültür yolunda, projenin direktörü Arhan Kayar ve sokak sergileri sorumlusu Banu Başeren Çeker’le bir gün geçirdik. Katılmak isteyenler için 4 güne bölünen 4 farklı rota çıkardık. Zira kültür yolunda AKM’nin yanı sıra görülmesi gereken Galata Kulesi, Atlas Sineması, Galata Mevlevihanesi, Mehmet Akif Ersoy Hatıra Evi, Garibaldi Sahnesi, Emek Sineması gibi tarihi ve kültürel değeri olan yapılar mevcut. İstiklal Caddesi üzerindeki Sent Antuan Kilisesi ve Santa Maria Draperis Kilisesi’nin yanı sıra bir ilk olarak Taksim Camii’nin altında açılan Kültür Merkezi de festivalde görülebilecek mekânlar arasında. Kültür merkezinde sanatçıların canlı atölyelerinden musiki dinletilerine kadar pek çok etkinlik sanatseverleri bekliyor.
ROTA 1
AKM ve Taksim Maksim
Atatürk Kültür Merkezi’nde festivale ait 9 ayrı sergi var. Heykeltıraş ve devlet sanatçısı Prof. Dr. Tankut Öktem’in eserleri öne çıkan sergilerden biri. Çocukla gitmeyi tercih eden aileler için AKM Çocuk Sanat Merkezi’ndeki atölyeler, ‘Tiyatro Kostümleri’ ve ‘Yapay Zekâ Piyanist’ sergileri üç farklı alternatif olabilir. Gün ortası AKM’nin hemen yanındaki Gezi Pastanesi dinlenmek ve nostalji yaşamak için en uygun mekân. Moladan sonra eski Maksim sahnesindeki ‘Dönüşüm Taksim Maksim’ sergisi mutlaka görülmeli. Fransız sanatçı
Bernard Pras’nın ünlü ressam Pierre-Auguste Renoir’nın ‘La Grenouillère’ adlı eserini yorumladığı, atık malzemelerden yaratılmış üç boyutlu tablosu ve ‘Les sept mercenaires’ adlı eserinden oluşan enstalasyonu da burada sergileniyor.
ROTA 2
Karanlık çökünce ‘Işık Yolu Sergisi’
Gezi Parkı’ndan başlayan ve Tophane’de son bulan ‘Işık Yolu Sergisi’ 11 noktadan oluşuyor. Erdem Akan’ın küratörlüğünü yaptığı etkinlikte 14 farklı sanatçının ışık performansı sergileniyor. Eserleri daha iyi görmek için hava karardıktan sonra gezilmesi tavsiye ediliyor. Bu güzergâh yaklaşık 4 bin 200 adım. Gezi Parkı’ndan başladığınızda ilk eser Gülşah Cantaş’a ait ‘Işığı Aramak, Fitoterapi’ ve ikinci eser Burcu Büyükünal’dan ‘Yağmur Partisi ve Güneşle Oyun’ çocukların da keyif alacağı işlerden. İstiklal Caddesi boyunca ışık gösterileriyle kendini belli eden eserleri haritadan bulmak çocuklarla yapılacak eğlenceli bir aktivite olabilir. Ayrıca Mısır Apartmanı’nda
360 Restaurant’daki fotoğraf sergisini gezebilir veya aynı apartman içindeki Mehmet Akif Ersoy Hatıra Evi’ni dolaşabilirsiniz.
ROTA 3
Kartografya Yaya Sergisi
‘Kartografya Yaya’ sergisi Gezi Parkı’ndan başlıyor ve Atlas Sineması, Santa Maria Kilisesi gibi kült mekânları dahil ederek Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi’nde sona eriyor. Bu serginin dikkat çeken eserlerinden biri, sanatçı Wang Du’ya ait ‘Amerikan Biçimi’... Bronzdan yapılan ve buruşturulmuş bir gazeteyi temsil eden heykel The Marmara Taksim’in hemen önünde. Programınıza Grand Pera Cercle d’Orient’teki ‘Sanatçı Atölyesi’ sergisini dahil edebilir; Grand Pera Kültür ve Sanat Merkezi’nde bir kahve molası verebilirsiniz.
ROTA 4
Galataport ve yakınındakiler
Galataport, hemen karşısındaki Mimar Sinan Üniversitesi ve Tophane-i Amire’de yer alan performansları görmek için bir gününüzü Karaköy’e ayırmanız gerekiyor.