Güncelleme Tarihi:
Yaz tatilinin son dilimine girerken, alternatif bir yer, bir macera arıyorsanız, Yeni Zelanda’nın rüzgârlı başkentini es geçmeyin derim. İki yıl üst üste ‘Dünyanın en yaşanabilir kenti’ seçilen Wellington hakkında neler biliyorsunuz? Keşfetmek isteyenler için kısaca anlatayım...
Burası Kuzey ve Güney Ada olarak adlandırılan iki adanın kuzeyinde yer alıyor. Adanın en güneybatı ucunda. Sahilleri Güney ve Kuzey Adaları’nı ayıran Cook Boğazı’na bakıyor. Güneşli bir günde Güney Ada’dan görülebiliyor, aynı zamanda Güney Ada da bu şehir sahillerinden görülebiliyor.
‘Botanica’ymış eski adı. Ama daha sonra Wellington yapmışlar. Waterloo Savaşı’nı kazanan komutan ve Wellington’un ilk dükü Arthur Wellesly’nin onuruna verilmiş bu isim. Yeni Zelanda’nın ilk valisi William Hubson 1841’de Auckland’ı başkent ilan etmiş aslında. Resmi olarak başkent statüsüne çıkarılmasa da 1862’de parlamentonun Welington’a yerleşmesi ile kent bir tür başkent durumuna gelmiş. Sonra başta altın ticareti olmak üzere ticari açıdan ulaşımın kolay olacağı düşüncesiyle başkentin Cook Boğazı’na daha yakın olması önerilmiş ve 1865’te resmi başkent olmuş. Avrupalılar 1839’da Tory adlı gemiyle gelmişler buralara. Daha önce Maori yerlileri varmış bu topraklarda.
En yaşanabilir
şehir listesinde zirvede
İlk gelenler Hutt Nehri’nin denize döküldüğü yerde uzun bir süre ‘Britannia’ diye adlandırılan düz ovaya yerleşmişler. Ama bu bölgede öylesine çamur selleri ve taşkınlar oluyormuş ki mecburen daha dağlık bölgelere gitmişler. Bugün Wellington’da aşırı dik yokuşların bulunmasının nedeni, ilk yerleşenlerin bu tepeleri tercih etmeleri.
Wellington dünyada yaşam kalitesinin en yüksek olduğu şehirler sıralamasının başlarında yer alıyor. Hatta bir bankanın yaptığı araştırmada iki yıl üst üste ‘En yaşanabilir kent’ seçildi. Tüm ulusal başkentler içinde dünyanın en güneyindeki başkent. Yeni Zelanda’nın en büyük ikinci yerleşim birimi, Okyanusya’nın en kalabalık başkenti.