Güncelleme Tarihi:
Melis: Gizem, müjdemi isterim! Bu hafta benim ikizler İzmir’e spor kampına gidiyor. 4 gün bana hayat bayram. Birazdan oturup her gün için ayrı program yapacağım.
Gizem: Her saat için ayrı bir program yapmalısın bence. Koca 4 günden bahsediyorsun! Bu kamplar iyi ki var…
Melis: Kesinlikle haklısın. Her bir anın tadını çıkarmaya kararlıyım. İstediğim saatte uyur, uyanırım. Atlar, Bursa’ya İskender yemeye giderim belki? Ya da bungee jumping filan yaparım. Ay bilemedim… Şaka bir yana, bu kamplar çocuklar için çok faydalı gerçekten. Geçen yıl da gitmişlerdi biliyorsun. Mum gibi döndüler. Günlerce koçlara dua ettik. Deniz beyazpeynir yiyen bir çocuk olarak geri döndü mesela. Özgüvenleri müthiş gelişmişti. Senin de az kaldı arkadaşım, üç-beş
yılcık, darısı başına!
Gizem: Mehmet’le Deniz’in bavuluna koyuversek Lorin’i, olmaz mı? Otelin havuzunda takılır gizli gizli (gülüyor).
Melis: Gizli gizli takılmak deyince... Bak sana ne anlatacağım... Bizim spor okulunun müdürü, velilere kamp toplantısı yaptı geçen gün. Anlattıklarına ağzım açık kaldı. Kampa velilerin gitmesi yasak haliyle. Annelerden biri dayanamamış, kamp yapılan otelde oda ayırtıp çocuğunu gizli gizli takip etmeye kalkmış ve tabii ki yakalanmış!
Gizem: Neee? Biz yollarken ‘Havai fişek mi patlatsak arkalarından’ diye düşünürken oda ayırtıp otelde saklanmak gerçekten hiç aklıma gelmezdi. Pervane ebeveynliğin tanımı bu olsa gerek…
Melis: Daha neler neler... Başka bir anne, koçu aramış bir gün. Açık büfede çocuğu yiyecek şey bulamamış. “Zeytinyağlı taze fasulye varmış. Benim çocuğum kıymalı yer ama” diye isyan etmiş!
Gizem: Şimdi anladım neden kamp toplantısı yaptıklarını.
Melis: Başka bir veli odalardaki suyun markasını öğrenmiş. O markanın ph derecesini beğenmeyip şikâyet etmiş. “Ne yaptınız peki” dedim. Adamcağız “İçti mecbur çocuk o suyu. Kamp dönüşü hayattaydı neyse ki” diye ironi yaptı.
Gizem: Yok daha neler… Her anne-baba çocuğu için endişelenir, her şeyin en iyisini ister ama abartmamak lazım.
Melis: Bu denli korumacı tavrın çocuklarına zarar verdiğini fark edemiyorlar sanırım. Bırakmıyorlar çocukları; kişiliğini geliştirsin, özgün bir birey olsun… Sonra da “Vah benim çocuğum hiçbir şeyi kendi başına yapamıyor”... E yapamaz tabii, fırsat mı verdin?
Gizem: Benim de bir arkadaşım var, ismi lazım değil (gülüyor), çocuğuna sağlıklı yemek yapacak diye önce saatlerce düşünür, sonra saatlerce pişirirdi. Çocuk açlıktan helak o sırada. Bir gün bu arkadaşım ve kızıyla dışarı çıktık. Lorin’in muzunu ikiye bölüp onun kızına da verdim, muzu yıkamış mıydın dedi bana… Muz yıkanan bir şey miydi diye düşündüm bütün gün.
Melis: Dur ben bu bilgiyi saklayayım, arada hatırlar gülerim moralim bozukken!
Gizem: İnsan gerçekten hayret ediyor. Lorin şu an 4 yaşında, minik bıçağı kullanıyor. Patatesleri ben yuvarlak dilimliyorum, o ince ince doğruyor. Her işini kendi görebiliyor. Diyeceğim o ki, zorlanmaz kampta. Koyuyor muyuz bavula?
Melis: Ben koyarım da yolda fark ederlerse bilmem! Bu arada, yol demişken...
Bir baba, kızını kamp otobüsüne bindirdikten sonra vedalaşma kısmı içine sinmemiş. Makaslar atarak otobüsü takip etmiş bir süre. Kıza el sallamak için… Otobüsü kenara çekmişler ve tekrar vedalaşıp babanın gitmesini beklemişler.
Gizem: Ya lütfen daha fazla anlatma çünkü uydurduğunu düşüneceğim artık.
Melis: Anne-babaların şunu anlaması lazım: Bu tarz kamp gibi organizasyonlarda çocuğu kendi ortamında, yaşamsal becerilerini geliştirecek şekilde yalnız bırakmaları gerekiyor. Burada anne-babanın da biraz kendini önemli hissetme ihtiyacı var gibi geliyor bana biliyor musun... Mesela bir vakada, kız annesini arıyor, oda arkadaşının valizini onun yatağına koyup pislettiğini söylüyor. Anne diğer kızı arıyor. O kızın annesi de o anneyi... Birbirlerine giriyorlar. Koçlar 4 günlük kampın 2 gününü, iki annenin kavgasını çözmeye çalışarak geçiriyor. “Bir çıkın aradan” diyesim geliyor gerçekten.
Gizem: O kadar haklısın ki... İkizlere eğlence dolu güzel bir kamp tatili, eğitimcilere de Allah’tan sabır diliyorum!
Melis: Amin! Okurlarımız da bizimle @hurriyetcocuklahayat hesabından ilginç pervane ebeveynlik anılarını paylaşabilir… Bu arada okullar kapandı. Özellikle çalışan ebeveynleri zor günler bekliyor. Biz de önümüzdeki hafta bu yaz çocuklarımızı nasıl meşgul edeceğimizi yazacağız.
HADİ GİDELİM
Eğlence artık açık havada
◊ Yer: İstanbul, Ataşehir Golf Club
◊ Tarih: Bugün ◊ Saat: 11.00-18.00 ◊ Yaş: Sınır yok
◊ İletişim: 0850 255 55 88
◊ Ücret: 300 lira.
Çocukların aileleriyle keyifli vakit geçirebilmesini misyon edinen Hupalupa, şimdi de Hupalupa Go markasıyla eğlenceyi açık havaya taşıyor. Haziran ve temmuz aylarında devam edecek festivalde sahnede Nickoledeon özel şovlarının yanı sıra ödüllü aile yarışmaları; etkinlik alanındaysa dev oyun parkurlarına ek atölye çalışmaları, yüz boyama ve fotoğraf çektirme aktiviteleri düzenlenecek.
İnteraktif tiyatro
◊ Yer: Bursa, Gökmen Uzay Havacılık ve Eğitim Merkezi
◊ Tarih: Bugün
◊ Saat: 11.30, 13.00
◊ Yaş: 6+
◊ İletişim: (0224) 211 30 04
◊ Ücret: 224 lira.
Seyirciyi hikâyenin bir parçası haline getiren ‘Aridu Galaktik DJ’ isimli oyun; beden müziği, sihir, çağdaş dans, pandomim ve ‘soundpainting’ gibi performans sanatlarının bir bileşimi. Farklılıkları, yaratıcılıkla sorun çözmeyi, sözsüz iletişimi ve arkadaşlığı ele alarak gezegenler arası turneye çıkan DJ Aridu’nun hikâyesini anlatıyor.
Kitap ve Çocuk Festivali
◊ Yer: Eskişehir Vecihi Hürkuş Havacılık Müzesi ve Teknoloji Parkı
◊ Tarih: Bugün ve yarın
◊ Saat: 12
◊ Yaş: 2+
◊ İletişim: (0222) 211 40 00
◊ Ücret: 90,50 lira.
Eskişehir’in ilk Kitap ve Çocuk Festivali bu hafta sonu kapılarını açıyor! Kitaplar, yaratıcı atölye çalışmaları, yarışmalar, interaktif tiyatro gösterileri, konserler, festival bandosu, akrobasi, uzay ve bilim gösterileri, mini club aktiviteleri, deneyim alanları ve daha fazlası bu festivalde çocukları bekliyor.