Güncelleme Tarihi:
COVID-19 pandemisiyle birlikte hayatımızda çok fazla şey değişti: Çalışma şeklimiz, sosyalleşme metotlarımız ya da gündelik aktivitelerimiz... Çoğunluk için geçerli olan bir değişiklik daha var. Evde kaldığımız için zorunlu olarak daha çok oturduk.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Uluslararası Çalışma Örgütü işbirliğiyle 2016’da yapılan bir araştırmanın sonucu geçenlerde hakemli bilim dergisi Environment International’da yayımlandı. Bu araştırma 2016’da uzun çalışma saatlerinin yol açtığı inme ve iskemik kalp hastalıkları nedeniyle 745 bin kişinin hayatını kaybettiğini ortaya çıkardı. Haftada en az 55 saat çalışan bu 745 bin kişiden 398 bininin inme nedeniyle, 347 bin kişininse kalp hastalıklarından dolayı yaşamını yitirdiğini görüyoruz. Özetle 2000-2016 yılları arasında uzun saatler çalışmakla ilişkili kalp hastalığına bağlı ölümlerde yüzde 42’lik, inmeye bağlı ölümlerdeyse yüzde 19’luk bir artış söz konusu.
ORTA YAŞ VE ÜZERİ ERKEKLER...
Çalışma ayrıca, haftada en az 55 saat çalışan birinin, 35-40 saat çalışan birine göre felç geçirme riskinin yüzde 35, kalp hastalıkları riskinin de yüzde 17 arttığını söylüyor. Uzun çalışma saatleri nedeniyle yaşamını yitirenler arasında orta yaş ve üzeri erkeklerin ağırlıkta olması dikkat çekici. Araştırmada pandemi dönemine ilişkin veriler yok. Ama DSÖ yetkilileri, bu durumun pandemi döneminde daha da kötüleşmiş olabileceği konusunda uyarıyor.
Pandemi öncesinde işe gitmek için otobüse, metroya yürüyor ya da arkadaşlarla buluşup dolaşıyorduk. Evden çalışmanın artması ve sokağa çıkma kısıtlamalarıyla gündelik hareketliliğimiz azaldı.
DANS VİDEOLARI AÇIN
Bu süreçte egzersizi günlük yaşama entegre etmek gerekiyor. Açık havada yürüyüşe çıkmak ya da evde egzersiz videoları eşliğinde bedeni hareket ettirmek kolay ve ücretsiz seçenekler... İnternette, masa başında bile yapılabilecek basit egzersizler ya da boyun, omuz, bel, sırt ağrıları gibi şikâyetlere yönelik bölgesel egzersizler bulmak mümkün. “Ayakta nasıl çalışabilirim” sorusuna yanıt bulmak ve bulduğunuz çözümü hayata geçirmek de bir seçenek olarak düşünülebilir.
Gün içinde uzun süre bilgisayar başında kalıyorsanız, programınızın fırsat verdiği aralıklarla yerinizden kalkın, evin içinde biraz hareket edin. Size kalan zamanlarınızda kitap okumayı ya da dizi/film izlemeyi tercih ediyorsanız, yine oturarak bir aktivite yaptığınızın farkına varın ve o günü fiziksel aktiviteyle dengelemeye dikkat edin.
Aynı durum gençler ve öğrenciler için de geçerli. Onlar için de evde egzersiz programı oluşturmak ruhsal ve fiziksel sağlıkları için önemli. Ailelerin uzaktan eğitim için ekran başında olan çocuklarıyla etkinlikler yapması, eğlenceli dans ve egzersiz videoları açarak birlikte hareket etmesi kaliteli vakit geçirmek ve aradaki bağları sağlamlaştırmak anlamına da gelebilir.
‘STRESSAVAR’ UÇUCU YAĞLAR...
Uzun çalışma saatleri sadece hareketsizliğe yol açmıyor, aynı zamanda stres düzeyini arttırıyor. Stresle başa çıkmak için işleriniz bittiğinde veya uyumadan yarım saat önce, ılık suyla dolu bir küvette tıbbi bitki banyosu yapabilirsiniz. Lavanta ve melisa uçucu yağlarını sinir sistemi üzerindeki yatıştırıcı etkisi nedeniyle günün yorgunluğunu giderip rahat uyumak için tercih edebilirsiniz. Yürütülen klinik çalışmalar, hoş bir kokusu olan bergamot uçucu yağının da stresle başa çıkmada etkili bir çözüm olabileceğini ortaya koyuyor. Bu çalışmalardan birinde genç sağlıklı bireylerin bir kısmına bergamot uçucu yağı koklatılırken diğer gruba hafif müzik dinletilmiş. Her iki grupta da rahatlamanın yanı sıra kan basıncında azalma ve kalp hızında yavaşlama sağlandığı belirtiliyor. Bergamot uçucu yağı koklamanın rahatlatıcı bir etki sağladığını gösteren başka bilimsel çalışmalar da var. Bu çalışmalardan birinde bergamot uçucu yağının etkisinin, orta ve yüksek anksiyete durumlarında hafif anksiyete vakalarına göre daha belirgin olduğu da yer alıyor. Yani gün içinde stres dozunuzun yükseldiğini fark ettiğinizde bergamot uçucu yağı koklayabilirsiniz.