Güncelleme Tarihi:
Gizem: Melisçiğim, Anneler Günün kutlu olsun. 2 yıl önce yine Anneler Günü’nde başlamıştık bu köşeyi yazmaya. Bu durumda Çocukla Hayat’ın da 2’nci yılını doldurduk demektir. O da kutlu olsun.
Melis: Yaaa, ne romantik. Senin de Anneler Günün kutlu olsun benim canım arkadaşım.
Gizem: Teşekkür ederim. Gerçi biraz anlamsız buluyorum bu günü ama kararsızım da aynı zamanda…
Melis: Niye anlamsız buluyorsun canım günümüzü yahu?
Gizem: Ya annem hiç sevmez Anneler Günü’nü. “Bir gün mü özel” deyip durur hep. Ne hediye kabul eder ne de tebrik. Sevgililer Günü ne kadar saçmaysa Anneler Günü de o kadar saçmadır onun için. Haliyle biz de öyle alıştık. Anne olduğumda bana da öyle geliyordu ama şu an, annesi olmasam da eşim İsmail bu günü kutlasın istiyorum. Çektiğim cefayı anlasın, bir güncük de olsa, bana teşekkür etmekten dili damağı kurusun (gülüyor). Fakat aynı şeyi Babalar Günü’nde benden beklemesin tabii mümkünse…
Melis: Uzayda muz yiyip çilek tadı almak istiyorsun yani (gülüyor). Bir yanıyla anneni anlıyorum. Bu özel günler daha ziyade tüketimi teşvik etmek için. Ama yine de o gün özel hissetmek benim hoşuma gidiyor. Hele de çocuklarım bana resim çizip “Sen dünyanın en iyi annesisin” dediklerinde dünyalar benim oluyor. Bütün yılın yorgunluğu geçip gidiyor yemin ederim. Peki, bütün zorluklarını bir kenara bırakırsak, anne olmanın senin için en güzel yanı ne?
Gizem: Anne olmanın zorlukları kadar sayamayacağım kadar güzel yanı da var. Ama benim için en güzel tarafı sabahları muhteşem bir gülümsemesi ve enerjisi olan Lorin’le uyanmak. Senin için ne peki?
Melis: Benim için en güzel yanı ikisine birden sarılıp, öpüp, öpülüp ‘Seni çok seviyorum’ lafının on yüz bin milyon kere söylendiği zamanlar (gülüyor). Bir de bir gün Deniz bana “Anne beni anladığın için teşekkür ederim” demişti. Hayatımda duyduğum en güzel sözdü gerçekten. Çok duygulanmıştım.
Gizem: Daha ne ister bir anne… Teşekkürlerin en büyüğünü almışsın zaten.
Melis: Bu özel gün vesilesiyle annelikle ilgili pek çok söz geliyor aklıma. Ama en komiğini anlatayım sana. “Analar taş yesin, yarımşardan beş yesin” lafı vardır ya… Ben onu yıllarca, üzerine pek düşünmeden, analığın fedakâr yanını vurgulayan bir söz gibi algılamıştım. Sonra bir fark ettim ki çocuklarından birer parça aldığında en çok yemeği sen yemiş oluyorsun. O gün bugündür Deniz’le Mehmet’in çikolatalarının üçte birine el koyuyorum ve gülüyorum içimden. Gıcık oluyorlar bana kesin.
Gizem: Lafı ilk defa duydum, anlamı da süpermiş. Lorin küçükken 1 yıl onun tabağında kalanlarla doyurdum ben karnımı. E tabii bir de kendi tabağımdakiler vardı. Neden kilo aldığımı anladım sayende şu an! Benim de aklıma şu geliyor: Annesini görmeyenler, annesini kaybedenler için çok zor geçiyor bu özel günler. Tüm gün sosyal medya ne hale geliyor biliyorsun. Her yerde bir paylaşım çılgınlığı yaşanıyor.
Melis: Evet, o kadar haklısın ki… Paylaşım yaparken daha özenli olmak lazım. Ben Babalar Günü’nde yaşıyorum aynı duyguyu. Açıp açıp rahmetli babamın fotoğraflarına bakıyorum o gün. Ve bir çocuğun annesiz kalması kadar üzücü hiçbir şey yok bence şu hayatta.
Gizem: O halde tüm annelerin Anneler Günü bir gün değil, her gün kutlu olsun. Annelerin değeri her gün bilinsin. Üzülmesin, yıpratılmasın anneler (gülüyor). Buradan tüm babalara sesleniyorum, annenizin yanı sıra eşinizin Anneler Günü’nü kutlamak istiyorsanız üzerinden sorumluluk almanız onun için en büyük hediye olacaktır.
Melis: Mesaj net yani. Ben de sonuna kadar arkandayım bu konuda. Başta canım annem olmak üzere bütün annelerin günü kutlu olsun!