Güncelleme Tarihi:
Onlar yaklaşık 10 yıldır hem iş hayatında hem de günlük hayatta birlikte vakit geçiren, doğayı seven ve koruyan iki arkadaş. Yemek yapmaya yıllar önce beraber çalıştıkları şirketin mutfağında başlamışlar. Sonraları İstanbul’un kalabalığından sıkılıp kendilerini yakın çevredeki ormanlara atar olmuşlar. Yemek yapma işi de böylece ormana taşınmış. Şimdi kırda bayırda şahaneler yaratıyorlar.
29 yaşındaki Yozgatlı Çağatay Mutlu, sahibi olduğu film yapım ve prodüksiyon şirketinde görüntü yönetmeni; eğitimini halen Açıköğretim Fakültesi’nin Medya ve İletişim bölümünde sürdürüyor. 34 yaşındaki Malatyalı Murat Akay ise Radyo-TV Tekniği bölümünden mezun, kameramanlık ve dans eğitmenliği yapıyor; bir yandan da Açıköğretim’de İktisat okuyor. İkiliyle Instagram’daki 127 bin takipçili ‘Orman Lezzetleri’ sayfalarının nasıl doğduğunu, neler yaptıklarını ve planlarını konuştuk.
Birlikte doğada geçirdiğimiz zaman arttıkça, iştahımız da arttı! Yine bir gün ormandaki sohbetimiz sırasında yaptığımız yemeklerin videolarını çekme fikri oluştu ve vakit kaybetmeden hayata geçirdik. İlk paylaşımımız çok fazla ilgi ve beğeni gördü. Bu durum yeni videolar çekmek için motivasyonumuzu artırdı. Yemeklerin çoğunu ormanda yaptığımız için de ‘Orman Lezzetleri’ ismini kullanmak istedik.
Boş vakitlerimizin çoğunu doğada değerlendirmeye çalışıyoruz. Bazen birkaç günlük kamp yapıyoruz, bazen de günübirlik gidiyoruz. Günübirlik gittiğimizde bile birden fazla yemek veya tatlı yapıyoruz.
Çağatay Mutlu (solda) ve Murat Akay, “Yemek yaparken planlı olmaya çalışsak da markete ve ormana gittiğimizde fikrimiz değişebiliyor” diyorlar.
İstanbul’da yaşadığımız için genellikle il sınırları içindeki ormanlık alanları tercih ediyoruz. Fırsat buldukça kamp için başka illere de gidiyoruz.
Doğada her mevsim ayrı güzel fakat kışın yemek yapabilmemiz için şartları daha uygun hale getirdiğini söyleyebiliriz. Havanın soğuk olması, ateşin başında daha fazla vakit geçirebilmemize olanak sağlıyor. Yazın bu süre daha kısalıyor.
Çoğunlukla daha önce yapmadığımız bir yemeğin tarifini araştırıyoruz. Bazen tarife, bazen de kendi damak zevkimize göre değişiklikler yapıyoruz. Ne kadar planlı olmaya çalışsak da, markete ve ormana gittiğimizde fikrimiz değişebiliyor. Ormana varınca elimizdeki malzemelerle ne yapabileceğimizi kararlaştırıp başlıyoruz.
Yemek yapmaktan keyif aldığımız için bu işler ikimize de zor gelmiyor. Bizi zorlayan tek şey, uzun pişme süresi olan yemekleri beklemek. Mesela son yaptığımız yemeklerden pöç kebabı, 15 saatlik pişme ve bekleme süresiyle sabrımızı zorladı.
Sayfayı ilk kurduğumuzda bu kadar ilgi göreceğini tahmin etmediğimiz için büyük bir hedefimiz yoktu. Ama zamanla bu beğeninin etkisiyle ileriye dönük çalışmalarımız arttı. Şu an için ilk hedefimiz ‘81 İl 81 Yemek’ projesi. 81 ilin yöresel yemeklerini kendi sınırları içindeki doğal güzellikleri göstererek pişirip bir sosyal medya projesi, sonrasında da bir kitap haline getirmek istiyoruz. İlerleyen süreçte takipçilerimizle küçük kamp organizasyonları da yapabiliriz.