Güncelleme Tarihi:
Gülay: Lorin çocukları haberden ve gündemden uzak tutmanın en zor olduğu yaşta. Savaşla ilgili sorular sormaya başladı mı?
Gizem: Ben de seninle bunu konuşmak istiyordum. Biz evde pek televizyon açmıyoruz. Açıldığında da ya Lorin’in çizgi film kanalı çıkıyor karşına ya da spor kanalı. Fakat bir süredir teyzem bizde. Haberler bitse bile hemen haber programlarına geçiyor. Doğal olarak da Lorin’in yaşananlarla ilgili farkındalığı arttı.
Gülay: Zaten teyzenle beraber izlemese okuldaki arkadaşları izlemiş olacak ve konuşacaklar. Sonra da gelsin sorular...
Gizem: Henüz okulda bir şey duydu mu bilmiyorum ama geçen hafta SoloTürk Bodrum’da gösteri yaptı. Televizyondaki çatışma sahnelerini görünce “Bunlar gösteri yapacak jetler mi, prova mı yapıyorlar” diye sordu bana. Üstelik o sırada televizyonla hiçbir ilgisi yoktu, oyun oynuyordu. Ne diyeceğimi şaşırdım ve “Evet, onlar” demek zorunda kaldım.
Gülay: 4 yaşındaki çocukların dört gözü ve dört kulağı oluyor, inan bana. Beyin de normalden dört kat hızlı kayıt alıyor.
Gizem: Bilmez miyim, hiçbir şeyi unutmuyor, bir kere duyması yeterli oluyor. Birbirine bağladığı konuları hatırlamakta zorluk çekiyorum. Bir de Lorin duygusal bir çocuk, geçen gün çizgi filmde yavru köpeği terk ediyordu bir adam, oturdu ona ağladı. Duygusal bir sahne görmesin, gözyaşı hemen pıt.
Gülay: Bunun bir kısmı yaradılış, karakter, büyük kısmı da sizin empatik olması için dikkat ettiğiniz, hassasiyet, gösterdiğiniz vicdan, sevgi gibi konular. Yanlarında konuşulanlara bile dikkat etmek lazım ama yüzde 100 bu konuların dışında tutmak hem mümkün değil hem de sanırım doğru değil. Her yaşın algılayacağı bir çerçevede makul bir açıklama mümkün diyor uzmanlar.
Gizem: Evet, zaten geçiştirmek ya da konu hakkında yokmuş gibi davranmak, daha sonra arkadaşlarından duyduğunda bize olan güvenini sarsmaz mı?
Gülay: Kesinlikle. Üstelik dışarıda çocukların abartılı konuşmalarını düşün. İlk kez duyduğu bir konu, ‘savaş’, ‘bomba’ gibi ürkütücü laflar... Eğer evde hazırlarsak dışarıdan duyduklarından çok etkilenmezler...
Gizem: Ama ne yalan söyleyeyim bu defa TV’de direkt gördüğü için oturup savaş nedir anlatamadım. Kocaman bir imge varken karşısında üstünü de ben doldurmak istemedim. Zaten hazırlıksızdım.
Gülay: Şu an onun seninle güvende olduğunu hissettirmenin önemli olduğunu düşünüyorum. Empati duygusu yüksek olduğu için “Ya biz” diye düşünebiliyorlar o yaşta...
Gizem: Evet, özdeşleştiriyorlar her olayı. Bu köşede her zaman danıştığımız Uzm. Psk. Dan. Şükran İlimsever Başarır’ın geçen günlerde sosyal medyada bununla ilgili bir paylaşımı oldu. Kendisinin ikizleri var. Oturup iki saat boyunca resim çizmişler. Dünya savaşını resmediyorlarmış. Resmin üzerini bolca karalamışlar. Karalamalar savaşmış. Arada “Türkiye’nin ordusu en güçlülerden değil mi”, “Almanya şundan daha mı güçlü” gibi sorular soruyorlarmış birbirlerine. Şükran Hoca “Evde televizyon açık değil, biz ortada savaştan bahsetmiyoruz ve durum böyle, çocukları fanusta büyütmek imkânsız, elbette dünyada olan bitenden haberdar oluyorlar, hele 10-11 yaş. Duyduklarından ya da gördüklerinden etkilenmemeleri imkânsız ama resimle içindekileri dışa vurabilmeleri, soru sorabilmeleri, konu hakkında konuşabilmeleri çok kıymetli. Aman telaşlanmayın” diyor.
Gülay: Bilge için o zor dönemler geride kaldı. Derste dünya savaşlarını işledikleri yıllardayız artık. Ama biz de aynı endişeli süreçlerden geçtik. Ve en doğrusu dediğin gibi bir uzmana danışmak. Bunu da psikoloğa gitmek gibi algılamasın aileler, çocuğun okulundaki psikolojik danışmanla konuşabilirler.
Gizem: Ben ilk şoku atlattım ve konu hakkında biraz araştırma yaptım hazırlık olsun diye. Uzmanlar “Çocuk sormadan siz savaş hakkında konu açmayın ve savaşı anlatırken mutlaka olumlu cümleler kurun” diyor. “Evet, şu an savaş var ama mutlaka barış gelecektir. Güzel gelişmeler okuyorum” gibi. Daha küçüklereyse durumu doğrudan kendilerine çevirdikleri için “Evet, savaş var ama bizim ülkemizde barış var, güvendeyiz” demek gerekiyormuş. “Yetişkinlerin bazıları maalesef kötü şeyler yapıyor ama iyi şeyler yapanlar da çok. Yardım kampanyaları düzenliyorlar, biz de elimizden geldiğince bir şeyler yapabiliriz” gibi cümleler kurmanın çocukları rahatlatacağı söyleniyor. Yine de en doğrusu onları savaş konusundan mümkün olduğunca uzak tutmak.