Güncelleme Tarihi:
Melis: Gizem biliyor musun, 46 yaşıma geldim ama hâlâ hayatta en zorlandığım şeylerden biri insanlara sınır koymak, ‘hayır’ demek. Ufak pratiklerle kendimi geliştirmeye çalıştım ama belli bir noktaya kadar gelebildim (gülüyor). Çocuklukta bu refleksi oturtmak çok önemli sanırım.
Gizem: Bence bu birçoğumuzun sorunu Melisçiğim. Arkadaşlarına ‘hayır’ demeyi öğrensen ailene demeyi beceremiyorsun mesela. Hayatta yakınlığı, bağları esas almadan herkesle arana bir mesafe koyabilmek, sınır çekebilmek sanırım bizim kültürümüzde olmayan, öğrenmediğimiz bir şey. Kimse çocukken bunu öğretmiyor bize. Biz de öğrenmediğimiz bir şeyi çocuklarımıza aktarmakta zorlanıyoruz dolayısıyla. Hatta yapanlara da hayret ediyoruz, çoğu zaman ailesini önemsememekle yargılıyoruz.
Melis: Çok haklısın. Daha küçücükten “Öpsün teyze kızım, ne var. Çok ayıp”larla başladı öğrendiklerimiz, ona ayıp, buna ayıp diye diye kendi benlik sınırlarımızı fark edemedik bile. Allah'tan artık ebeveynler daha bilinçli. Uzman görüşü alıyor, çocuklarını anlamaya çalışıyorlar. Yayınevleri de çocuk kitaplarında bu tarz konulara eğiliyor. Mesela geçenlerde sana da gösterdiğim, Küsurat Yayınları'ndan çıkan ‘Mars’tan İzin Aldın mı?’ diye bir kitap var. Bayıldım ben. Şeyma Çekici yazmış, Merve Özcan resimlemiş.
Gizem: Evet, sınırları çocuklara gezegenler üzerinden anlatıyor, bayıldım ben de. Okuma sırasına aldım kitabı, bence Lorin'in sınır koymaya ihtiyaç duyduğu bir yaş dilimindeyiz.
Melis: Kesinlikle, Lorin için tam zamanı. Ama benim akıllı prensesim bence zaten sınırlarını çok güzel koruyor şimdiden. Geçen gün çikolatasından bir parça aldım da bana nasıl tavrını koydu hemen!
Gizem: Birincisi, sen çocuğu en değerli şeyiyle sınadın; ikincisi, Lorin sınırları olarak doğdu zaten, biz biraz esnetmeye çalıştık çocuğu. Şaka bir yana, haklısın, fena değil sınır konusunda Lorin fakat mesele arkadaş ve oyunsa ne yapması gerektiğini pek bilemiyor. Arkadaşı küssün istemiyor ama o oyunu da oynamak istemiyor mesela. Yetişkinlere net sınırlar çizerken arkadaşlarında biraz daha tereddütte kalıyor ki, bu da yaşına göre normaldir diye düşünüyorum.
Melis: Deniz de Lorin gibi sınırları olan bir çocuk, biliyor musun! Israrla istemediği hiçbir şeyi yaptıramazsın. Bazen sinirlendiğimde “Benimle bu şekilde konuşamazsın anne” filan diyor. Bir yanım gıcık olurken bir yanım kızımla gurur duyuyor.
Gizem: Demek ki ileride Deniz Ablası gibi net olacak evladım, yaşasın.
Melis: Bizden daha iyi olacaklar, öğrenecekler… Peki, çocuklara kendi sınırlarını çizmeyi öğretmek için neler yapmak, nasıl davranmak gerekir?
Gizem: Bence ilk olarak bu kitabı çocuklarla birlikte birkaç defa okumalı. Çünkü çocuklara çok net ifade ediyor konuyu hikâyenin içinde. Ailelerin başka yapabileceklerini de Moodist Hastanesi’nden psikolog Gamze Gülsoy’a sordum. Bak neler anlattı…
‘Akran zorbalığına maruz kalabilir’
*Çocuklara ‘hayır’ demeyi öğretebilmek için ebeveynlerin de çocuklarına ‘hayır’ diyebilmesi önemli. Şefkatle, tutarlı bir şekilde çocuğa ‘hayır’ diyebilmek ebeveynin model olmasını sağlar.
*Evde ebeveynlerin çocuklarına ‘hayır’ deme hakkını tanıması onların sınır koyabilme becerisini geliştirir. Evde ‘hayır’ diyemeyen bir çocuğun ya da gencin, dışarıda arkadaşlarına ‘hayır’ diyebilmesi mümkün olmaz.
*Ev içinde belirli sınırların olması, evde yaşayan her bireyin özel bir alana sahip olduğunun bilinmesi çocuğun ev dışı ortamlarda da bu hakkının olduğunu bilmesine yarar sağlar.
*Sınır koyduğu için dışlanacağından endişe eden çocuğun, en başta bu duygusuna odaklanmak gerekir. “Arkadaşlarından uzaklaşmak istemediğini fark ediyorum. Anladığım kadarıyla yalnız kalmak seni endişelendiriyor, senin için ne yapabilirim” demek çocuk için rahatlatıcı olur ve anlaşıldığını, ebeveyni tarafından görüldüğünü hisseder. “Onların söylediklerini boş ver, takma, konuşmazlarsa konuşmasınlar” gibi sözler çocuğun anlaşılmamış hissetmesine neden olabilir.
*Çocuğunuzla ‘hayır’ dediğinde sevilmeyeceği, kabul görmeyeceği yönünde bir endişesi olmamasının, arkadaşlıkların tüm sınırlara rağmen devam etmesinin önemi hakkında konuşabilirsiniz. Durumu takip etmek önemlidir.
*Dışlanması konusu akran zorbalığına maruz kalmasına gidecek bir duruma evrilebilir. Bu konuda iyi bir gözlemci olmalı ve ihtiyaç halinde çocuktan izin alarak okulla iletişime geçmelisiniz. Rehberlik servislerinde görev yapan psikolojik danışmanlar çözüm için faydalı bir roldedir.
HAYDİ GİDELİM
Eğitici ve öğretici
‘Mini Mini Bir Kuş Müzikali’ çocukları interaktif bir şekilde hem eğlendirip hem de düşündürmeyi hedefliyor. Kahramanımız Minik Kuş oyunun içinde çocuklara ebeveynlerinden habersiz hareket etmemeleri gerektiğini, duyu organlarımızı ve önemlerini, haftanın günlerini, özür dilemenin önemini öğretiyor. Hüseyin Öztürk de eğitici ve öğretici çocuk şarkılarıyla eğlencenin dozunu arttırıyor.
Yer: İstanbul Torium Sahne
Tarih: 25 Mart
Saat: 13.00-15.00
Yaş: 2+
İletişim: (0212) 699 90 40
Ücret: 100 lira
Sürprizlerle dolu
‘Niloya Renkli Balıklar Müzikali’ Türkiye turnesi kapsamında Ankaralı çocuklarla buluşuyor. Eğlenceli şarkıları ve özel dekoruyla çocuklara sürprizlerle dolu maceralar vaat eden müzikalde çocuklar çok eğlenecek.
Yer: Ankara, Antares Sanat Merkezi Tiyatrosu
Tarih: 25 Mart
Saat: 14.00
Yaş: 2+
İletişim: (0312) 322 13 16
Ücret: 112 lira
Hem çocuklara hem yetişkinlere
Sihirbaz Erol çocuklarla Çorum Devlet Tiyatrosu sahnesinde buluşuyor. Hem çocukları hem de yetişkinleri şaşkına çeviren illüzyon gösterisi ailelere neşeli vakit geçirtecek.
Yer: Çorum Devlet Tiyatrosu Sahnesi
Tarih: 26 Mart
Saat: 14.00-16.00
Yaş: 2-8
İletişim: (0364) 213 33 43
Ücret: 60 lira