Okullar kapandı diye çocuklar da eve kapanmasın

Melis: Gizem, okullar kapandığından beri çevremde pek çok çocuğun televizyona, bilgisayara, tablete, telefona gömülmeye başladığını görüyorum. Bu çok fena. Psikolojik olarak da fizyolojik olarak da...

Gizem: Aaa! Sizde çocuklar okullar kapanınca mı gömülüyor ekrana, ne kadar şanslısınız! Lorin boşta kaldığı, kendini oyalayamadığı her an tablete bakmak istiyor mesela.

Melis: Tabii, büyük şehirlerde sokakta oynama durumu kalmadı, en büyük neden bu bence. Bizim çocukluğumuz sokakta oyun oynayarak, ağaçlara tırmanarak geçti. O oyunlar bizi fiziksel olarak da mental olarak çok geliştiriyormuş meğer. Şimdiki çocukların çoğu bundan mahrum.

Gizem: Evet doğru. O yüzden, 5 günlüğüne bile olsa sen spor kampına göndererek çok iyi ettin. Yazın açılan güzel yaz okulları filan da var ama hiçbiri yaşıtlarınla sokakta özgürce oynamaya benzemez.

Melis: O yüzden bence çocukları çok küçük yaştan itibaren düzenli bir spora yönlendirmek gerek bir kere. Takım sporları çocukların sosyal gelişimi için de iyi. Mehmet hem basketbol kursuna devam ediyor hem de 3-5 arkadaş bir araya geldiklerinde sitenin bahçesinde futbol oynuyorlar. Deniz basketbolla başladı ama sevemedi bir türlü. Şimdi voleybola geçti. Dedim ki "Kızım, istersen eskrim yap ama mutlaka bir spor yap". Ama işte yazın sadece bir kursa göndermekle iş bitmeyecek. Başka etkinlikler de eklemek lazım çocukların programına. Bence çalışan anne-babalar için en güzeli yaz okulları. Spor kulüplerinin yaz okulları çok iyi mesela.

Gizem: Bizde annem çalışmazdı, o yüzden her sene 3 ay, yazlıkta birbirinden güzel yaz anıları yaşanırdı. Hiç bilmem kulüp nedir, lisanslı spor nedir filan ama hepsini mahallede oynardık tabii. Annemlerin hiç böyle dertleri olmadı ya... Hiç bizi nasıl oyalayacaklarını düşünmediler.

Melis: Modern dünya çalışan anaya karşı zalim dostum! Sen şimdi nasıl eğliyorsun Lorin’i peki?

Gizem: Artık Bodrum’da olduğumuzdan günün bir vakti mutlaka denize girebiliyor. Evin çok yakınında bir çocuk kitapçısı var, orası baya kalabalık oluyor. Bazı günleri orada atölyeler vs ile geçiriyor. Bir de tenise yazdırdım biliyorsun. Ee zaten evde misafirimiz eksik değil. Lorin bu sene anlamıyor yaz nasıl geçiyor ama işte diyorum ya, boşluğa düştüğü ilk dakikada “Biraz dinleneyim en iyisi” demek yerine “Anne ekran izleme sürem başladı mı” diye geliyor yanıma.

Melis: Yer cücesi (gülüyor). Yok, ekran büyük tuzak. Her ne pahasına olursa olsun çocuklarımızı ona kaptırmamalıyız! Biz temmuz boyunca İzmir'deyiz... Her gün denize girecekler. Dönüşe de bir şeyler düşünüyorum şimdi. Ferhat Mehmet'i bir kodlama kursuna göndermeyi düşünüyormuş. Ben de geçenlerde duydum, İstanbul Modern'de çocuklar için yaz okulu olacakmış. Eğer aylık program gibi bir şey olursa Deniz'i ağustosta ona yollarım. Değilse de yine hafta sonları müzenin sanat atölyelerine götüreceğim.

Gizem: Ne kadar güzel Melis ya… Ben Lorin o kadar büyüdüğünde bu kadar koşturabilir miyim peşinden, pek emin değilim, tebrik ederim arkadaşım. Yalnız hatırlatmak isterim, geçen yaz “Bir daha çocuklarla tek başıma bu kadar uzun tatil yapmam” diyordun, delirmek üzereydin, hazır mısın?

Melis: Mecbur kaldım Gizem. Çünkü kıştan, çok uygun fiyatlı bir ev bulup tuttuk. Artık otel fiyatlarına güç yetmiyor malum. Aslında plaj giriş fiyatları da uçtu tabii. Biz de ne yaptık, bil…

Gizem: Ne yaptınız?

Melis: Bir kamp çadırı aldık. Ayrıca içecekleri soğuk tutan çantalardan... Halk plajına gidip kuracağız her gün. Çadırın içine de pilates matımı koyacağım. Al sana beach, al sana lounge (gülüyor).

Gizem: İnan Bodrum’da o kadar çok çadır görüyorum ki sahillerde, demek ki artık herkes sizin gibi şemsiye şezlong taşıyacağına işi çadırla çözmeye karar verdi. Vallahi bravo. Annelerde çareler tükenmiyor işte. Sana şimdiden çocuklarınla ‘Sultan lounge’unda, delirmediğin, kem gözlere gelmediğin güzel bir yaz tatili diliyorum canım.

Melis: Ben de teşekkür ediyor, çalışan tüm anne-babalara yaz boyu sabır diliyorum…

 

HADİ GİDELİM

 Aileler de katılıyor

Oyun Kampta organizasyonuyla çocuklar yaz boyu birden çok kampa katılma imkânı buluyor. 6-8 Ağustos tarihleri arasında Datça’da İngilizce su sporları kampı, 16-20 Temmuz ve 20-24 Ağustos tarihlerinde Finike Turkuaz Köy’de yaz aile kampı düzenlenecek. Kamplarda yabancı dil eğitimi, çeşitli atölyeler, ailelerle oynanan oyunlar gibi etkinlikler mevcut. (0216) 599 07 70

 Çocuklarla tekne kampı
Tekne turuna çıkmak aileler için her zaman bir soru işaretidir. Küçük Filozoflar Kampta organizasyonuyla Dalyan’ın sahil kenarındaki bir tesiste ailecek konaklayıp diğer ailelerle birlikte her gün bir başka koyu tekneyle gezebilirsiniz. 5-13 yaş arası için uygun olan bu kampta sabah ve akşamları farklı etkinlikler de sunuluyor. Tekne kampı bu yaz 13-16 ve 16-19 Temmuz tarihlerinde gerçekleşecek. (0506) 535 25 35

 Doğada yaz okulları 

34 Ormanpark ve Türkiye Üstün Zekâlı ve Dâhi Çocuklar Eğitim Vakfı’nın Ezber Bozan Yaz Okulu haftanın 5 günü 5-14 yaş aralığındaki çocuklara doğayı keşfederek kültür-sanat ve bilim aktiviteleri gerçekleştirebileceği imkânlar sunuyor. İstanbul (0542) 527 42 34

Ana branş yüzme

 9-17 yaş arası için olan Aqua Kamp, yemyeşil bir koru içerisinde hizmet veriyor. Okul programları spor ve etüt olarak ikiye ayrılıyor. Ana branş yüzme. İstanbul (0531) 901 76 26

Çocuklar yelken sporuyla tanışıyor

İstanbul Yelken Kulübü, 7-16 yaş arasındaki çocukları yelken sporuyla buluşturuyor. Dersler haftanın 5 günü 9.00-16.00 saatleri arasında gerçekleşiyor. İstanbul (0507) 845 76 93