Nergis Öztürk ‘Arada bir durup nefes almak gerekiyor sanırım’

Bir televizyon programı stüdyosundayız. 2000’li yılların başında katıldığı ‘Biri Bizi Gözetliyor’ (BBG) yarışmasında popüler olan ve sonrasında hızla popülerliğini kaybeden caz şarkıcısı Şahnaz’ın düğün şarkıcısı olma hikâyesini dinliyoruz. Şahnaz’ın çalıştığı Urban Jazz Bar da değişen Türkiye’yle birlikte dönüşüme uğrar. Önce bir masaj salonu olarak şansını dener, ardından çareyi düğün salonuna dönüşmekte bulur. Orası artık ‘Şanzelize Wedding House’tur, Şahnaz da düğün şarkıcısı... Şahnaz yeni müzik kariyerinde halkın ‘etnik’ ve ‘zengin’ müzik türlerini öğrenmekle kalmaz; bir yandan da yaşadığı toplumu daha yakından tanıma fırsatı bulur.

Şahnaz yaşadığı değişimi, kaybettiklerini ve geçmişe duyduğu özlemi heyecanla anlatırken biz de şehrin değişen silüetine, değişen hayatlarımıza nasıl uyum sağlayamadığımızı düşünürken buluyoruz kendimizi. Bir süre sonra anlıyoruz ki biz de en az Şahnaz kadar öfke ve isyan doluyuz. Yaşadığımız hayat kocaman bir ‘Şanzelize Wedding House’a dönüşmüş ve payımıza tıpkı Şahnaz gibi geçmişin peşinde koşmak ve isyan etmek kalmış. Toy İstanbul yapımcılığında Erdi Işık’ın yazdığı, Kayhan Berkin’in yönettiği ‘Düğün Şarkıcısı’ Nergis Öztürk’ün güçlü ve eğlenceli performansıyla değişim üzerine düşündürmeyi başarıyor. Aklımızda sorularla çıktığımız oyunu ve ’03 Şahnaz’ın hikâyesini Nergis Öztürk’ten dinledik.

-Devam eden tiyatro oyunlarınız, dijital platformlara işleriniz ve sinema filminiz var. Nasıl yetişiyorsunuz bu yoğun tempoya?

Çalışırken daha enerjik ve üretken oluyorum. Böylece hayatımı daha kolay organize edebiliyorum.

-‘Düğün Şarkıcısı’ çok eğlenceli, çok enerjik bir oyun. Metni ilk okuduğunuzda ne hissettiniz?

Evet, gerçekten çok eğleniyorum. İlk başta Erdi (Işık) “Oyunu okur musun” dediğinde korktum. Tek kişilik bir oyunda daha önce oynamamıştım. İstediğim ama uzak durduğum bir şeydi. Diğer taraftan pandemi sebebiyle sahneye çıkamamak üzücüydü. Oyunda anlatılan dönemi de çok iyi hatırlıyorum.
Cazip gelen çok yönü vardı...

-Şahnaz herkese tanıdık gelen, belki de kendinden bir şeyler bulabildiği bir karakter. Role hazırlanırken ilham aldığınız isimler oldu mu, nasıl hazırlandınız?

İsim olarak değil ama BBG yayımlandığı dönemde çok izlemiştik. Hâlâ bazı isimleri hatırlıyoruz. Hatta oyun sonrasında da konuşuluyor şimdi kim kimdi diye.

-Şahnaz o ‘ışıltılı’ ve ‘kalite kokan’ günlerini özlüyor. Tüm bunları kaybetmek korkutucu geliyor mu size de?

Korkutmuyor. Oyunculuk mesleğinin emekliliği yok. Değişim her yerde olduğu gibi bizim mesleğimizde de var. İş yapma şekli değişiyor. Bu değişime nasıl ayak uyduracağınızı da seçimleriniz belirliyor.

-Sahnede bir başına olmak nasıl?

Biraz korkutucu. Yıllar da geçse her oyunda o korku devam ediyor. Herhangi bir aksaklıkta tutunacağınız kimse yok. Zamanla, oynadıkça daha hâkim oluyorsunuz. Bir yandan da ‘Benim bir hikâyem var, şimdi size onu anlatacağım’ gibi tatlı ve sıcak bir ortama dönüşüyor.

-Şahnaz çok eğlenceli bir karakter ama öte yandan hayallerinin, hayatının değişmesi de oldukça üzücü...

Evet, üzücü. Sanki o çirkin değişime ayak uydurmazsa kaybolup gidecekmiş ya da ayak uydurup kendini, hayallerini kaybedecekmiş gibi...

-Hepimiz Şahnaz gibi değişimlere ayak uydurmaya çalışırken bir noktada kayboluyor, yolumuzu kaybediyor muyuz sizce?

Herkes için geçerli olmayabilir bu. Hayallerinin peşini bırakmazsan ya da kendine neyi, niçin yaptığını hatırlatırsan belki kaybolmayabilirsin. Arada bir durup nefes almak gerekiyor sanırım.

‘SOSYAL MEDYA BENİ YORUYOR’

Oyun şehrin değişimine de değiniyor. Birçok kişi değişim nedeniyle İstanbul’dan kaçıp ‘doğaya kavuşmak’ istiyor.
Sizin var mı böyle bir hayaliniz?

Bizim Ordu’da bir köyümüz var, zaten her yaz oradayız. İleride nasıl olur bilemem ama şimdilik buralardayız.

Oyunda sosyal medyadaki kavgalar, nefret söylemleri, ırkçılık, şiddet ve linç kültürü de vurgulanıyor. Sizin sosyal medyayla ilişkiniz nasıl?

Çok kopuk. Bazen aktif oluyorum ama istikrarlı olmak gerekiyor sanırım fakat bu beni çok yoruyor. O yüzden dengesiz bir ilişkimiz var. Oyunlarımızı, işlerimizi duyurmak için güzel tabii.

ÖDÜLLÜ OYUNCU

Öztürk ‘Düğün Şarkıcısı’nın yanı sıra ‘Akciğer’ oyununu da sahnelemeye devam ediyor. ‘Akciğer’ 2017’de Öztürk’e
‘Tiyatro Eleştirmenleri Birliği Ödülleri’nde ‘Yılın Kadın Oyuncusu’ unvanını kazandırmıştı.