Güncelleme Tarihi:
Siz de şarkılarınız gibi ‘acıların adamı’ mısınız?
- Yok! Ülke gibiyiz aslında... Çok acı var, her gün birçok şey yaşanıyor. Olanları hemen unutuyoruz ama tortusu kalıyor. Onlar da müziğe yansıyor.
O zaman eski şarkılarınızdan birinin adıyla sorayım; ‘acıyı sevmek olur mu’?
- Olur tabii. Nasıl sevgi, mutluluk paylaşınca çoğalıyorsa acı da paylaştıkça azalıyor.
İlkokulda da sesim böyleydi
Aslında naif birisiniz ama dışarıdan her an bir kavgaya karışacak gibi bıçkın duruyorsunuz...
- Tipim yüzünden herhalde. Yoksa hayatımda hiç fiziksel kavga etmedim. Her şeyin konuşarak çözülebileceğine inanıyorum. Hepimiz bu dünyada, hele erkek dünyasında, biraz daha ‘kalkanlı’ büyüyoruz.
Kameraları pek sevmiyorsunuz, dolayısıyla sizi şarkılarınız dışında pek tanımıyoruz...
- E benim işim bu. Karamsar, depresif biri değilim. Aslında toplum olarak hüzün seviyoruz, bu bizim coğrafyada var. Düşünsene hüznün İngilizcesi var mı? Yok. Ayrıca hüzün bir şeylerden beslenip olumlu bir yere de yönlendirilebilir.
Yaklaşık altı yıldır tanınıyorsunuz ama yanınızda biri olduğunu pek görmedik...
- Özel hayat özel kalmalı. İlişkilerini herkesin ortasında yaşayanların ortada bir sorun yokken bile dışarıdan gelen etkilerle nasıl zorlandıklarını görüyorum. Bir de Hakan, sen bir mimara veya dişçiye bunu soruyor musun? Hayır. Ama bana soruyorsun.
Yıllar önce “O konuşşun yeter dedirten erkek sesleri” anketinde birinci olmuştunuz. Konuşarak birilerini tavladığınız oldu mu?
- Saçmaladın (gülüyor). Sadece ses kaydı yollayalım o zaman takılsınlar. Öyle şey olur mu? İlkokulda da sesim böyleydi. Bunun altında şarkıları bağırmadan söylemenin ve sözlere dikkat çekmenin olduğunu sanıyorum.
Sesinize bayılanlar olduğu kadar “Öksürse sesi gidecek” yorumunu yapanlar da var...
- Bak öksürüyorum ve gitmiyor. Şaka gibi... Komik. Eleştiri bile değil, sosyal medya geyiği gibi geliyor bunlar bana.
Geçen haftalarda Hürriyet Cumartesi’nin ‘En İyi Canlı Performans’ seçkisinde birinci oldunuz. Nedir sahnenizin sırrı?
- Repertuvara özen gösteriyorum. İnsanların “Ne güzel seçmişsin” dediği şarkıları bulduğumuza inanıyorum. Müzisyen arkadaşlarım çok yetkin. Bir de insanlarda oturarak müzik dinleme özlemi de oluşmuş herhalde.
Dünyadaki her şey sanatla çözülecek
Albümün adındaki soruyu size yönelteyim; ‘Neden Böyleyiz’?
- Her gün ülkede bin tane olay, şiddet oluyor, dönüp birbirimize “Neden böyleyiz” diyoruz. Onu sorgulamak istedim. Neden rahat duramıyoruz? Neden kimse kendi özgür olduğu alanda başkalarını rahatsız etmeden yaşayamıyor?
Neden?
- Empatiyi kaybettik. Herkes birbirine yabancı gibi bakıyor, başkası gibi düşünmeyi bırakıyor. İçimize dönüp neden böyleyiz diye düşünmemiz lazım. Hepimizin hataları var, bunlar toplum olarak
çözmemiz gereken şeyler.
En son Hadise’nin klibi erotik bulundu, kanallar ceza aldı, YouTube sansürü konuşuluyor... Bunlar müzik dünyasına nasıl yansıyor?
- Şiddet içeren, hepimizin içini kaldıran şeylere doğru düzgün ses çıkarmıyorken; klipmiş, oymuş buymuş, uğraşmamalı. Bir de sansür merak uyandırıyor ve hiç bakmayacağımız şeylere bakıyoruz. Artık herkesin elinde akıllı telefon var, sansür çok zor. Özgürlüğü, ahlaklı olup olmamayı kendin seçeceksin. Birinin sana ahlaklı olmayı öğretmesi çok saçma.
Müzik bunlara ilaç olur mu?
- Olur tabii. Dünyadaki her şey sanatla çözülecek. Zorla kimseye bir şey öğretemezsin ama şarkıdaki bir sözle, kitaptaki bir cümleyle birilerinin kafasını açabilirsin.
WhatsApp’ım yok, hiç emoji kullanmadım
Yeni albümünüz ‘Neden Böyleyiz’de, üç yeni şarkı, altı cover var. Hit olmuş şarkıları yeniden söylemek biraz garanticilik değil mi?
- Bir yandan söylediğim şarkılar çok güzel, kabul ediyorum. Bir yandan da bir şarkıyı Barış Manço, Ahmet Kaya, Orhan Gencebay’dan sonra söylemek risk. Herkes bu riskin altına girmez. Ben kendime yakıştırdığımı yapmaya çalışıyorum. Bir de arkadaşlarım, eşim dostum, sürekli “Şunu söylesene” diyor; hatta bir dahaki albümün adını 'Mehmet şunu söylesene' koyayım diyorum! Cover yapmayayım desem de ısrar var. Demek yorumlama ve düzenlemelerimizde bir özen fark ediyorlar.
Daha önce Ahmet Kaya’nın ‘Kum Gibi’ şarkısını yorumlamıştınız, çok beğenilmişti. Bu albümde de ‘Söyle’ parçasını cover’ladınız. Ahmet Kaya’nın sizdeki yeri nedir?
- Bütünleştiricilik. Farklı farklı insanları şarkıyla buluşturan isimlerden... Dinleyen herkes içine dönüyor, olumsuzlukları dışarıda bırakıyor ve bu her şeyin önüne geçiyor.
Yıllardır ortalarda görmediğimiz Cemali’yi nereden buldunuz ve düet yaptınız?
- İlk albümümden beri ‘Duymak İstiyorum’u söylemek istiyordum. 20 yıllık bir şarkı. Yeni kuşağın kaçırdığını düşünüyorum. Onlara San Francisco’dan ulaştım, oradan söylediler, burada benim sesimle birleştirdik.
Herkesin single çıkardığı dönemde siz ısrarla albüm yapıyorsunuz... Neden?
- İlk albümden beri amacım ‘yol albümleri' hazırlamaktı. Yolda giderken koy, kendi içine dön, kaybol. E yolda gidebilmek için de tek şarkı değil, albüm lazım. Bir de sanırım eski kafalıyım. Kafam hâlâ kaset zamanında...
Başka böyle geçmiş takıntılarınız var mı?
- Mesela sosyal medya kullanmıyorum, orada iş çığırından çıktı. WhatsApp’ım yok, onun yerine mesaj atıyorum, hatta direkt arıyorum. Biri bana bir şey söyleyecekse “Buluşalım, konuşalım” diyorum. Bir de emojiler var ya, hiç kullanmadım. Gülücük bile yapmadım.
Mehmet Erdem yeni şarkılarıyla bu gece Van’da olacak. Albümün lansman konseriyse 3 Nisan’da Zorlu PSM’de... Ayrıca Erdem, nisanda 10 günlük bir Amerika turnesine çıkıyor.