Güncelleme Tarihi:
Taksim Meydanı’nı yeniden tasarlamak için düzenlenen ‘Taksim Kentsel Tasarım Yarışması’ sonuçlandı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği yarışmaya katılan 146 projeden üç tanesi finale kaldı. Şimdi 15 Ekim Perşembe günü internet üzerinden halkoylaması yapılacak. Üç finalist ekiple projelerini konuştuk.
ÇOK YÖNLÜ BİR ALAN OLSUN
Taksim Kolektifi -Proje 15)
- Taksim denince akla ilk önce canlılık ve hareketlilik geliyordu. Gece gündüz yaşayan ve ritmi asla düşmeyen bir yer... Ancak yayalaştırma projesinin ardından giderek ıssızlaştı.
- Gölgelendirilmiş yürüme, oturma, dinlenme alanları yok. Gezi Parkı aktif bir şekilde kullanılamıyor. Biz bölgenin hafızasına saygı gösteren, dengeli bir yeşil alan sistemi önerdik. Yoğun yaya trafiğinin olduğu yerlerde gölgeli rotalar ve oturma, dinlenme alanları... Park içinse aktif kullanılan yeşil alan...
- Bir dönem İstanbul kültür hayatının önemli yapılarından olan Kristal Gazinosu’nun bulunduğu yere oturan bir saçak ve anıta doğru bakan bir amfitiyatro önerdik.
- Tramvay her zaman Taksim’in önemli bir unsuru oldu. Projemizde tramvay yolunu parkın çevresinden dolanacak şekilde uzattık. Önerdiğimiz yaya köprüsü de hem Boğaz’a bakan manzara teraslarının hatırasını canlandırıyor hem de çevredeki AKM ve Atatürk Kitaplığı gibi kültür mekânlarıyla bağlantı kurarak onları Maçka Parkı’na bağlıyor.
- Eskiden tramvay Cumhuriyet Caddesi’nden geçiyordu. O dönemi hatırlatan bir önerimiz de var: Çift sıra ağaçlı ve isteyenlerin banklarda oturacağı bir düzenleme...
Yıllar alacak bir inşaat süreci istemiyoruz
- Taksim’i yıllarca sürecek bir inşaat sürecinin içine sokmak istemiyoruz. Projenin etaplarla uygulanabilmesini önemsedik. Proje hayata geçirilirse Taksim Meydanı ve Gezi Parkı’nda kısmi önlemlerle gündelik hayatın devam etmesine izin vermeyi planlıyoruz.
- Metro girişlerinin yerleri değişmeyecek çünkü zeminin kazılması uzun sürecek kapsamlı inşaat işlerine neden olacaktı.
- Yeraltındaki duraklara gün ışığı almak için zeminde boşluklar tasarladık. Sıraselviler’in girişi, The Marmara ile AKM’nin önü, Harbiye’deki Havabüs durakları gibi noktalarda sıkışıklığı rahatlatacak şerit, yanaşma bandı ve kaldırım önerileri hazırladık.
- Aya Triada Kilisesi’nin önündeki büfeler yoğun şekilde kullanılan, İstiklal Caddesi’nin bitiminde uğrak bir nokta yaratan dükkânlar. Aynı yerde kalmalarını uygun gördük.
- Simitçiler ve çiçekçiler Taksim’in görsel hafızasında özel yeri olan imgeler... Bunları da yeni düzenleme içinde tutacağız.Â
Konserler de düzenlenecek, iftar sofraları da kurulacak
- Taksim çok yönlü bir mekân olacak. AKM’nin açılması, Galata’nın en geniş kapalı sergi alanlarından Maksem’in etkin kullanımıyla kapalı kültür-sanat mekânı ihtiyacı karşılanacak.
- Gezi Parkı için önerdiğimiz kiosklar parkta düzenlenecek her türlü etkinlik için altyapı imkânı sunacak. Konserler de düzenlenecek, iftar sofraları da kurulacak.
- Projeyle birlikte halkın katılabileceği Taksim Kolektifi adında bir oluşum da önerdik. Bu kolektif halkın projeye katılımını organize edecek açık bir platform olarak tanımlandı.
SOKAK SANATLARI İÇİN YERALTI MEKÂNLARI
Obruk -Proje 19)
- Taksim, Türkiye’nin en önemli merkezi. Kentsel hafızası çok yüksek. Büyük bir buluşma alanı. Bizce en büyük eksiği yeşillik... Ayrıca bu haliyle ölçeğini kaybediyor. Bir meydanda olduğunuza dair hissiyat yaratmıyor.
- Projemizde meydanın kentsel hafızasını ön plana çıkaracak, obruk şeklinde bir kent müzesi önerimiz var. Sokak sanatlarına hizmet etmesini planladığımız yeraltı mekânları planladık.
- Gezi Parkı’nı geçmişteki tasarımına uygun olarak değiştirdik. Taksim, AKM sayesinde kültür-sanat faaliyetlerine ev sahipliği yapabilecek bir konumda.
- Taksim’i yeni sanat akımlarına açıp bağımsız sanatçılar için farklı bir mecra olarak tasarlamak istiyoruz.
- Projede, AKM ile Tarlabaşı arasında, Gezi Parkı’na paralel giden bir aks hayal ettlk. Alt kotları bir araya getirerek bir omurga gibi çalışıyor. Obruk dediğimiz bu alanın Taksim’in farklı potansiyellerini toplayan bir odak noktası haline gelmesini istiyoruz.
- Metro girişlerini aynen bırakıyoruz ama yolcu kotlarını birbirine bağlıyoruz. Otobüs duraklarının üstünü açıp ışık almasını sağlayacağız.
- Taksim’den başlayarak bütün İstanbul’u yeşillendirecek bir önerimiz var: Taksim’e ‘tohum topları’ koyacağız, İstanbullular cep telefonu uygulamasıyla bunlardan alıp İstanbul’daki uygun yerlere dikecek.
- AKM ile ilişkili yarı açık bir sanat merkezi planlıyoruz. Cumhuriyet Caddesi’ni kafeler ve atölyelerle besliyoruz.
- Dört mevsim, 365 gün boyunca yaşanılır hale gelmesi için tasarlanan obruk, buz pateni alanına da dönüşecek. Bir konser alanına da toplanma alanına da...
- Biz daha yeÅŸil bir Taksim hayal ediyoruz. Hedefimiz bir senelik çalışmayla projeyi tamamlamak. Meydan büyük oranda kullanılmaya devam edecek. Çünkü var olanı bozan deÄŸil düzelten bir yaklaşımımız var. Â
DURAKLAR KENTSEL BELLEK MÜZESİ İÇİN ALAN YARATABİLİR
Kent Ormanı -Proje 16)
- İşe başlarken ‘Geçmişteki izleri projeye nasıl yansıtırız?’ diye düşündük. Şehir plancısı Henri Prost’un planında Gezi sadece bir park değil örneğin; Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’ndan Spor ve Sergi Sarayı’na, oradan da İnönü Stadı’na açılan yeşil bir gezi yolu...
- Meydan bu haliyle ıssız. Onu besleyen bir program yok. AKM’nin yıllarca kapalı kalmasının etkisi büyük.
- Bir meydan olabilmesi için çeperlerinin onunla ilişki kuracak şekilde olması lazım.
‘Kültür yolu’ inşa etmek isteriz
- Projemizde Tarlabaşı Bulvarı’nı yeniden gündeme getiriyoruz. Çünkü meydanı besleyen en önemli damarlarından biri olan bu bölümden Taksim’e geçemiyorsunuz. Burayı ters düz edip yolu yukarı almak istiyoruz.
- Aşağıda kalan alanı bir kentsel bellek müzesi olarak planladık. Bu müze, 18’inci yüzyıldan günümüze uzanan süreç için aydınlatıcı olacak.
- Sınırları olmayan meydanı ağaçlarla sınırladık. Bu yeşil alanlar kentin çeperlerini oluşturuyor.
- AKM’nin önünden başlayıp Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’na uzanan bir kültür yolu planladık. Prost’un planında bu alan 38 bin dönüm. Şehrin en önemli yeşil alanı...
- Gezi Parkı’nı yeşil bir meydan olarak düşünüyoruz. Ağaçlarla çevrili mekânda sinema gösterimleri, açık hava konserleri, Lale Festivali düzenlenebilecek.
-Meydanın halihazırdaki mekânlarına dokunmayı düşünmüyoruz. Çünkü aslında kenti kent yapan şeyler bunlar. Ama bu yapıların üzerindeki çirkinlikleri ayıklayacağız sadece.
- Meydanın çiçekçisi, simitçisi, kuşları önemli. Bunları kaybettiğiniz zaman burası Taksim olmaz.
- Tüneli 20 bin metrekarelik sergi, performans ve transfer merkezine dönüştürecek projenin büyük bir maliyeti yok. Aslında ucuz bir proje.
YAKLAÅžIK 160 BÄ°N METREKARELÄ°K BÄ°R ALAN
Oktay Özel, İBB Kültür Varlıkları Daire Başkanı
‘İstanbul Senin’ ve ‘İstanbul Meydanlarına KavuÅŸuyor’ temalarıyla yola çıkıp paydaÅŸlarla kentlilerin görüşlerini alarak Ä°stanbul’un meydanlarını yeniden tasarlıyoruz. Yaklaşık 160 bin metrekarelik alanı kapsayan yarışma uluslararası ve iki kademeli olarak açıldı. Jüride Zeynep Ahunbay, Can Kubin, Kerem Piker, Manuel de Rivero ve Rainer Schmidt gibi deÄŸerli isimler vardı. 146 baÅŸvuru yapıldı. 29 ülkeden projeler geldi. 20 Eylül’de yarışmanın ikinci etabı sonuçlandı. 20 tanesi üst kademeye geçti. Jüri tekrar deÄŸerlendirdi ve üç eÅŸdeÄŸer ödülle beÅŸ mansiyon ödülü sahiplerine ulaÅŸtı.Â
OYLAMA 15 EKİM’DE
İBB Kültür Varlıkları Dairesi bu üç eşdeğer projeyi halk oylamasına açacak. Oylama 15 Ekim Perşembe günü... İstanbul Kent Konseyi kontrolündeki oylamaya İstanbullular TC kimlik numarasıyla katılabilecek. Sonuçsa jüri, halk ve yerel yönetimin sistematik, eşit koşullarda yapacağı ortak değerlendirme sonucunda belirlenecek. Yarışmanın internet adresi: konkur.istanbul/taksim
Â