Güncelleme Tarihi:
Melis: Gizeeeem, Deniz’le Memo ilkokuldan mezun oluyor! Oysa birinci sınıf daha dün gibi... Mezuniyet töreni telaşı başladı. Seçilen kostümden Memo’nun bedenine uygun bulamadık. O gömlek, o pantolon ve o papyonun çok benzerini bulma telaşesindeyim şimdi.
Gizem: Daha 23 Nisan kostüm krizini yeni aşmıştınız oysaki... Serbest bıraksalarmış keşke giyeceklerini.
Melis: Olay bir kostüm olsa razıyım. Vals yapacaklar, dans hazırlığı ayrı. Fotoğraf albümü yapılacak, fotoğraf çekimi ayrı. Bunların hepsi, çarpı iki çocuk. Bir de kaprisli veliler girdi mi işin içine... Eğer gazetecilik yerine sinema okusaydım ‘Mezuniyet Kâbusu’ adıyla film çekerdim yeminle. Memo’nun öğretmeni şahane bir eğitimci. Çok olgun, çok medeni, tamamen çocukların iyiliğini düşünen bir kadın. Ama bazı veliler var ki, her bir konu için öğretmene ve biz diğer velilere sorun çıkarıyor. “Bu kostüm pahalı, ben 10 lira ucuzunu buldum, hadi onu alalım” filan. “Yahu 10 lira için işimizin gücümüzün arasında milyonlarca WhatsApp mesajına sebep oluyorsun” deyince de kıyamet kopuyor.
Gizem: Lise mezuniyetim geldi aklıma... Paramız yoktu ve her şey küçük Gizem için büyük olaydı. Zümrüt’te fotoğraf çektirme geleneği vardı mesela. Ben Zeki’de çektirebilmiştim, muadili denebilir (gülüyor). Mezuniyet gecesi Kuruçeşme’deki Divan’da olmuştu. Kuzenimin düğününe giyeceğim elbiseyi giymiştim. Melis bizim sınıftaki o kızların şıklığını ve benim berbatlığımı sana anlatamam! Sonrasında ayrı bir eğlence vardı ama annem beni oraya da göndermemişti. Ay resmen travmam var benim mezuniyet hakkında! Bir de yıllık vardı tabii. Organizasyon becerim o zaman da yüksekmiş demek ki, beni yıllık komitesine seçmişlerdi. Fakat yıllığı kendim almamıştım. Arkadaşıma “Sen alıyorsun nasılsa, senden bakarım” demiştim. Yıllık parasını annemlerden almıştım ama hafta sonu Beşiktaş’taki Hakan Pastanesi’nde harcamıştım...
Deniz’in okuldaki albüm çekiminden bir kare...
Melis: Afiyet şeker olsun (gülüyor). Ben hiç gidememiştim. Babamla kavga etmiştik, ceza olarak göndermemişti mezuniyete. O zaman çok içimde kalmıştı tabii. Yıllık almıştım ama dağınık bir insan olarak kaybettim.
Gizem: İşte ben de alsaydım kesin kaybederdim. Şu veli WhatsApp gruplarını anlatsana biraz bana. Çok korkutuyor bu durum beni. Katılmama hakkım var mı?
Melis: Katılmazsan kendini uzaylı gibi hissediyorsun. Ama katılmak da
ciddi eziyet. Herrrkesin herrr konuyla ilgili bambaşka bir fikri var. “Gömlek açık mavi değil, bir ton daha koyu olmalı bencee...” gibi önemli sorunsallarla (!) ortaya çıkan binbir çeşit veli var. Bir gün ben “Arkadaşlar, her kandili 33 kişi tek tek kutlamasak n’olur ki, mesaj sesinden yazı yazamıyorum” dedim. Allah cezamı anında verdi! O kadınların beni topa tutmasını görecektin. Peki, ben ne yaptım, Ferhat’ı gruba soktum. “Önemli bir şey konuşulursa sen yakala, bana haber et” dedim. Sen sağ, ben selamet. Şimdi Ferhat başını taşlara vuruyor (gülüyor).
Gizem: Ben hayatıma yeni 25 kadın sokmak istemiyorum ya. Ferhat dışında baba var mı grupta peki?
Melis: Bir kişi daha var ama ölü taklidi yapıyor!
Gizem: Bu mezuniyet sana antrenman olsun arkadaşım, inşallah lise, üniversite mezuniyetlerini görür, her bir törende hüngür şakır ağlarsın!
Bizi Instagram’da @hurriyetcocuklahayat adresinden takip edebilir, çocuklarınızla hikâyelerinizi, yaşadıklarınızı bizimle paylaşabilirsiniz.